Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AVUKATLAR GÜNÜNDE ADALETE SİTEM!

Mersin avukatlar gününün kutlaması için Cumhuriyet meydanında Baro Başkanı Ali Er öncülüğünde bir araya geldi. Avukatlar tören öncesi günlerini kutladı, ardından konuşmasını gerçekleştiren Av. Bilgin Yeşilboğaz, OHAL çerçevesindeki hukukun sıkıntılarına değindi.

Bu haberin fotoğrafı yok

Cumhuriyet meydanında  Mersin Baro Başkanı Ali Er ve avukatları tarafından 5 Nisan avukatlar günü kutlandı.

Meydanda Baro Başkanı Ali Er öncülüğünde gerçekleşen kutlama töreninde ilk olarak 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı, ardından İstiklal Marşı okundu.

Avukatlar günü adına Baro Başkanı Av. Ali Er ve Av. Bilgin Yeşilboğaz konuşma gerçekleştirdi. Ali Er kısa bir konuşma yaparak hukuk adına pek bir şey yapılmadığına değinirken, Yeşilboğaz ise avukatların çektiği sıkıntıları dile getirdi.

Sıkıntılarının derinine inen Yeşilboğaz, mesleki sorunlarının günden güne artığını dile getirerek Olağanüstü Hal ve çıkarılan KHK’larla birçok temel hak ve özgürlükle birlikte bağımsız savunmanın da hak ve yetkilerinin kısıtlandığının altını çizdi.

 

 

YEŞİLBOĞAZ: “BİREYLERİN HUKUK GÜVENLİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEZ”

 

Bir Avukatlar Gününü daha, ağır mesleki, siyasal ve toplumsal sorunlar içinde karşıladığını belirten Yeşilboğaz, Avukatlar; her zaman hak arama özgürlüğünün, savunma hakkının ve hukuk devletinin en temel güvencesi olduğunu kaydetti. Sözlerine devam eden Yeşilboğaz, toplumun bir arada yaşamasını sağlayan en temel değerin adalet olduğunu adaletin temel unsurun da avukat ve avukatlık mesleği olduğunu ifade etti. Yeşilboğaz: “Biz avukatlar, bireylerin hak ve adalet sorununu, mesleğimizin temel sorunlarından, toplumun demokrasi ve özgürlük sorununu ise avukatın özgürlüğünden ayrı düşünmüyoruz. Adil ve demokratik bir toplumda ancak avukatların bağımsızlığı ve özgürlüğünden söz edilebileceği gibi, bireylerin kolayca avukata ulaşamadığı, avukatın da tam bir bağımsızlık ve özgürlük içinde ve etkili şekilde mesleğini icra edemediği bir toplumda, adil yargılanma hakkından ve bireylerin hukuk güvenliğinden söz edilemez.” şeklinde konuştu.

 

YEŞİLBOĞAZ: “BAĞIMSIZ SAVUNMANIN DA HAK VE YETKİLERİ KISITLANMIŞTIR”

 

Yeşilboğaz: “5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle bir yandan toplumun yaşadığı kimi sorunlara, öte yandan mesleki bazı sorunlarımıza ilişkin görüşlerimizi bu vesileyle kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.” şeklinde dikkat çekerek yıllardır dile getirdikleri ve aynı zamanda hak arama özgürlüğünün önünde engel oluşturan mesleki sorunlarının bütün ağırlığıyla sürmekte olduğunu hatta günden güne artığını dile getirdi. Yeşilboğaz: “ Öteden beri mesleğimize ve meslek faaliyetlerimize ilişkin en ciddi sorun, adli ve idari makamların avukatlara yönelik tutum ve davranışları, avukatlara yönelik baskılar, engellemeler ve ceza soruşturmalar iken, 15 Temmuz sonrasında ülkede ilan edilen Olağanüstü Hal  ve çıkarılan KHK’larla birçok temel hak ve özgürlükle birlikte bağımsız savunmanın da hak ve yetkileri kısıtlanmıştır.” ifadelerini kullandı.

 

YEŞİLBOĞAZ: “OHAL İLE İLGİSİ OLMAYAN KONULAR DÜZENLENMEKTEDİR”

 

Yeşilboğaz: “OHAL dönemlerinde, ancak  olağanüstü halin ‘gerekli kıldığı konularda’ KHK çıkarılabilecekken bu prensip çiğnenmekte; OHAL KHK’leriyle, OHAL ile ilgisi olmayan konular düzenlenmektedir. OHAL döneminde  şimdiye kadar 570 avukat tutuklanmış, 1480 avukat hakkında da soruşturma açılmıştır. Bu dönemde Avukatlar, her gün yeni bir hak ihlali ve mesleğe dönük saldırıyla karşı karşıya gelmektedirler. OHAL ile, cezaevlerinde tutuklu bulunan kişilerle avukatlarının yaptığı görüşmelerde gizlilik kuralı kaldırılabileceği, görüşmeye ilgili personelin bizzat katılabileceği ve görüşmelerin kayıt altına alınabileceği, görüşmenin idarenin inisiyatifi doğrultusunda kesilebileceği ve tutuklu hakkında tutanak düzenlenerek avukatının yasaklanması ve barodan müdafii istenebileceği hükme bağlanmıştır.” dedi.

 

YEŞİLBOĞAZ: “BÜYÜK BİR TEHDİT OLUŞTURMAKTADIR”

 

Avukatın tutuklu ile görüşmesinde yanında getirdiği belgelere el konulabilmesi ve görüşe ilişkin süre sınırlamasına gidilebilmesi OHAL’in meslek üzerindeki olumsuz etkiler yarattığını belirten Yeşilboğaz: “Tutuklu hakkında tutanak tutulması halinde Cumhuriyet Savcılığının istemi ve Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile tutuklunun avukatlarıyla görüşmesi yasaklanabilecektir. Tutukluya avukat temini bu halde Baro tarafından gerçekleştirilecektir. Bu koşulların tümü adil yargılanma ve adil bağımsız savunma hakkına tamamen aykırılık teşkil etmektedir. OHAL döneminde baktıkları davalar üzerinden sanıkla ilişkilendirilen, mesleki faaliyetleri yasaklanan, savcının yazılı emriyle ofislerinde arama yapılabilen, mal varlığına el konulan avukatların sayısı artmaktadır. Tüm bunlar savunma hakkına yönelik büyük bir saldırı ve büyük bir tehdit oluşturmaktadır.” şeklinde kaydetti.

 

YEŞİLBOĞAZ: “STAJYER AVUKATLARIN HİÇBİR MADDİ GÜVENCESİ BULUNMAMAKTADIR”

 

Kısa zamanda olağanüstü hal uygulamalarına son verilmesine dikkat çeken Yeşilboğaz, evrensel hukuk prensipleri, uluslararası sözleşmelerle ve anayasa güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler korunması gerektiğini vurguladı.

Ardından Hukuk Fakültesi mezunları  konusuna değinen Yeşilboğaz: “Mevcut avukat sayısının fazlalığı önemli bir sorunken, 100 ün üzerinde hukuk fakültesinden,60 binin üzerindeki hukuk fakültesi öğrencisi önümüzdeki 5 yılda hukuk fakültelerinden mezun olacak ve bu durum önümüzdeki 5 yılda avukat sayısının yüzde 60’ın üzerinde artmasına neden olacaktır. Hukuk Fakültelerinin sayısı artırılırken mevcut nitelikli öğretim üyesi sayısı hesaba katılmamaktadır. Fakülte sayısı çok fazladır ancak buralarda eğitim veren, yetişmiş, nitelikli öğretim üyesi sayısı azdır. Profesörü bile olmayan, 4-5 kişilik kadroları olan fakülteler öğrencilerin niteliğini düşürmektedir. Stajyer avukatlar katip gibi çalıştırılmakta, stajyer avukatların hiçbir maddi güvencesi bulunmamaktadır.” ifadelerini kullandı.

 

YEŞİLBOĞAZ: “AVUKATLIK MESLEĞİNDE HIZLI BİR TEKELLEŞME OLUYOR”

 

Avukatlık mesleğinin alanı her gün biraz daha daraldığına dikkat çeken Yeşilboğaz: “Meslektaşlarımız CMK, Adli yardım derken, şimdilerde de uzlaştırma ve arabuluculuk kurumları arasına sıkıştırılmaya çalışılmaktadır.” dedi. Avukatlık mesleğinde hızlı bir tekelleşme süreci yaşandığını ifade eden Yeşilboğaz: “Özellikle büyük şehirlerde az sayıda avukat, çok sayıda meslektaşını ücretli ve SGK’lı olarak kendisine bağlı  olarak çalıştırmaktadır. Oysa ki avukatlık mesleği, bireysel emeğe dayalıdır ve müvekkil ile avukat arasındaki karşılıklı güven zemininde yapılmaktadır. Toplumun büyük kısmında görülen yoksullaşma ve adalete olan güvenin yitirilmesi hukuki işlerde avukatla temsil oranını düşürmektedir.” şeklinde konuştu.

 

YEŞİLBOĞAZ: “AVUKATLIK MESLEĞİNİN DEĞERSİZLEŞTİRİLDİĞİ ÜLKELERDE HUKUK SİSTEMİNİN ZAYIFLADIĞI GÖSTERGESİDİR”

 

Yeşilboğaz, son zamanlarda yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü alanında yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olma yolundaki iddiasına darbe vurduğunu kaydederek “Savunma hakkı, adil yargılanma hakkının başlangıcı ve temelidir. Avukatları bağımsız olmayan devletlerin hukuka saygıyı koruması, adalet duygusunun topluma yayılmasını sağlaması ve yurttaşına güven vermesi olanaksızdır. Avukatlık mesleğinin, sadece demokratik rejimlerde gerçek varlığını sürdürebildiği; avukatların özgür ve güvenli olduğu ölçüde devleti ve hukuksal sistemi güçlendirdiği açıktır. Avukatlık mesleğinin değersizleştirildiği ülkelerde hukuk sisteminin zayıfladığı ve yurttaşların devlete olan güvenlerinin ortadan kalkacağı toplumsal bir gerçekliktir.” diyerek son cümlelerini tamamladı.

 

EMRAH BİRGÜL

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Sıradaki Haber ‘Mersin, 2023’te hedeflediğimiz ihracat rakamlarını aştı’