Bazı insanlar şifa verici ruh taşırlar…
Çevresindeki her varlığa yardımcı olmaya kurgulanmıştır…
Bu insanları bulundukları yerlerde hemen keşfedersiniz…
Markette, kaldırımda, sokakta, pazarda…
Anlayışlı, ince düşünceli ve de verici tiplerdir…
Kimileri, sadece doğaya adanmışken, kimileri ise hem doğa hem de insana adanmıştır…
Her durumda bir olumlu anlam çıkartmaya kurgulanmış, yardımsever insanlardır…
Market kuyruğunda kimsenin öncelik vermediği kişilere, bu kişiler öncelik verirler…
Dışarıdaki kurdun kuşun kanadını sarmak için bu insanlar çaba gösterirler…
Yaşadıkları iyi bir durumu arkadaş çevresiyle paylaşarak, onların da faydalanmasını sağlarlar…
İki ürün ihtiyacı olsa dahi rafta üçüncü bir ürün yoksa, tek ürünü alarak arkasında sırasını bekleyen kişiye imkan tanırlar…
Birilerinin zor durumunu kendi zorluğu gibi içselleştirip yardıma koşarlar…
Ancak bu koşuşturma içinde tüm enerjileri ve de güçleri tükenir…
Bazı zamanlar ayağa kalkacak güçleri olmaz…
Çünkü başka varlıklara kullandıkları için tükenmişlerdir…
Bu insanlar birbirlerini ilk görüşte tanırlar…
Kırk yıllık dostlarıymış gibi tanırlar…
Belki de ruhlarının geldiği boyutta tanışıyorlardır…
Bu ruhları hayvanlar da tanır…
Hemen sokuluverirler ayak uçlarına…
Bu insanların aksine bir de kavgacı ruhlar vardır…
Başka canlılarla, doğayla, kendileriyle kavgaya tutuşanlar…
Öldürmeye, yok etmeye kurgulanmış ruhlar…
Tatminsiz, yavan, hissiyatsız ruhlar…
Bu iki ruh sürekli savaş halindedir…
Daha doğrusu iyi ruhlar savaşarak, karanlığa çekilmeyi istemezler…
Bilirler, kötü ruhların maksadını…
Savaşmamak kötülüğe göz yummak değildir…
Kötülüğün içine karışmamaktır…
Vakitlerini yaraları sarmak için kullanırlar…
Şöyle düşünün, kasıtlı olarak bir insan bir canlıya zarar vermiş olsun…
İyi ruh taşıyan insanların yapacağı ilk iş, zarar verenlerle çarpışmak değildir…
Zarar gören canlıyı ondan uzaklaştırmak ve o canlının yaralarını sarmak önceliğidir…
Savaşmaktan kaçınıyor diye de basite almamalısınız…
Bırakın serçeyi, bir ağaç için dahi, kendilerini feda edebilirler…