*Bu gün yine futbol yazacağım.
*Ne yapayım gençlikte tek uğraşım, hatta hayatımı ve bu günümü futbola borçluyum.
*Bu sebeple oynanan süper lig maçlarının çoğunu izlerim.
*İzledikçe de üzüntüm katlanır durur. Çünkü: hem futbolda hem de basketbolda maç seyredince kendimi yabancı hissediyorum.
*Önce futbol takımlarında üç Türk futbolcu oynatma mecburiyeti vardı. Şimdi galiba kaldırılmış. İstedikler
*Özellikle İstanbul büyük takımları bu ara hakemlere taktılar.
Şu anda sadece VAR hakemi yabancı oluyor. Buna da karşı çıkılıyor.
*Yakında maçların yönetimini yabancı hakemlere bırakıldığını görürsek hiç şaşırmayalım.
*Peki, biz yani futbol federasyonu Türk hakemlerine güvenmiyor muyuz?
*Sahaya çıkan takımların 8-9 futbolcusu yabancı.
*Şimdi hakemlerin hepsi de yabancı olursa bizim futbola Türk futbolu diyebilir miyiz?
*Dünyadan utanmayacak mıyız?
CUMHURBAŞKANIMIZ EMİR VEREBİLİR
*Bence federasyonun üstündeki makamlar duruma el koymalı.
Bakanlık el koymalı.
*Hatta Cumhurbaşkanımız belki bu kadar işin arasında fırsat bulup bu konuda bir emir verebilir.
Çünkü, ne de olsa eski futbolcu.
*Her takıma 3-4 ya da 5 iyi yabancı futbolcu olabilir.
*Hakemlerin hepsi Türk olmalı. Hakemlerimizin yetişmelerine fırsat vermeliyiz.
*Aman kulüp başkanları ne diyecek düşüncesiyle sahaya çıktıklarından hata yaptıklarını düşünüyorum.
*Hatasız kul olmaz.
*Hangimiz hata yapmıyoruz.
*Zaten futbol maçlarına giden bütün vatandaşlarımız her şeyi herkesten iyi biliyor!
*Hakemlerin hatası bana göre olmayan bir pozisyonda, başkalarına göre hatası var denilmektedir.
*Yukarıda yazdım ya. Herkes futbol uzmanı bizi ülkemizde.
*Bu iş böyle gitmez.
UZMANLIK..!
*Uzmanlık nasıl kazanılır?
*Televizyondaki tartışma ve haber programlarında o kadar uzmanımız var ki şaşırıp kalıyorum!
*Bu uzmanlık denen şey neymiş diye Google emmime sordum.
Şöyle dedi.
Uzmanlık: Bir veya daha fazla alanda üstün performans gösterme olarak tanımlanır. Bir alanda uzman olan kişi bu alanın gerektirdiği becerilere ve bilgilere sahip olan kişidir.
Uzmanlık, uzmanları acemilerden ve ilgili alandaki daha az deneyimli kişilerden ayıran özellikler, beceriler ve alanın bilgisi ile ilgilidir.
*Bu tanım beni kesmedi başak yerlere baktım.
“Uzman, belirli bir konuda ileri teknik ya da beceriye sahip kişidir. Uzman, belirli bir konuda ileri teknik ya da beceriye sahip kişidir. Uzmanlık dal ve alanlarının üniversite
Örneğin, tıp fakültesi bitirilip genel bilgiler alındıktan sonra bir dal seçilir ve bu dala uzmanlık adı verilir. Uzmanlık, hem akademik hem de pratik bilgi ve deneyimin bir birleşimidir ve bireyin belirli bir konuda derinlemesine bilgiye sahip olduğunu ifade eder.”
TELEVİZYONDAKİ UZMANLAR!
*Gayet güzel açıklamalar ama yine de televizyon programlarına çıkan uzmanların çoğunun uzman olduğuna inanmıyorum.
*Televizyonlar oturuma, ya da konuşmaya davet edecekleri kişileri iyi araştırmaları gerek.
Baksanıza İBB teftişini yapan bilirkişinin bilirkişilik belgesi yokmuş. Aslında bilirkişilik pek zor bir şey değil. Bir zamanlar bir hakim arkadaşım vardı.
“Mahkemelerde bilirkişilik yapsana” demişti.
Ben gerçek bir İstatistik uzmanıyım. Kitap olmuş uzmanlık tezim var. Bu sebeple olsa gerek mahkemelerdeki fiyat tartışmalarına bilir kişi olarak görüş bildirecekmişim.
* “Ben uğraşamam” demiştim.
*İyi mi etmiştim. Kötü mü etmiştim bilemiyorum diye düşünüyordum ama TÜİK’in enflasyona yaptığı zulümden sonra iyi ki bilirkişilik önerisini kabul etmemişim.
Yoksa bu durumu vatandaşa nasıl anlatabilirdim?!