Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

GAZİ ÖĞRETMEN ( 46 )

Gazi Öğretmen Anamur Lisesinde
Gazi Öğretmen Anamur Lisesinde öğretmenken henüz askerliğini yapmamış… Anamur Lisesinde görev yaparken yaz tatiline rast getirilerek 4 aylık askere alınmış…O dönemlerde askerlik çağına gelip tecil ettirenlerin sayısı ülke genelinde fazla olduğu için yığılmalar olmuş…Bu yığılmaları önlemek için kısa dönem askerlik kararı çıkmış…İşte bunun için askere gitmiş.
Askerliğini Isparta’da yapmış… 4 aylık kısa dönem olmasına rağmen askerlik günleri hayatında bir dönüm noktası olmuş…Nasıl bir dönüm noktası olmuş?
Babası savaşta sol kolunu kaybetmiş ve askerî malulü imiş…Çocukluğundan itibaren kendilerine devamlı askerlikle ilgili anılarını anlatır ve askerî marşlar söylermiş…Bu sebeple çocukluğundan itibaren askerliğe merakı varmış…
Üniversiteyi bitirdiği zaman askere gitmek istemiş… Fakat mecburi hizmeti olduğu için askere almamışlar…
Gazi Öğretmen askere gittiği dönemlerde ülke çapında askere gidecek olan Üniversite mezunları arasında yığılmalar varmış…
Genelkurmay başkanlığının isteği üzerine o dönemin hükümeti bu yığılmaları önlemek için 4 aylık kısa dönem askerlik kararı almış ve 2 yıl içinde bu yığılmaların önünü almış…
Gazi Öğretmen de 4 aylık kısa dönem askere çağrılmış…Haziran’da askere gidecek ve Eylül ayında okulların başlamasıyla birlikte terhis edilecekmiş…
Gazi Öğretmenin en çok merak ettiği konulardan biri askerlikle ilgili bilgilermiş… Bu bilgilere yabancı da değilmiş…
Sivas İlk öğretmen okulunda öğretmenlik görevine başladığı ilk aylarda bütün branş derslerinin yönetmeliklerini incelemiş ve önemli bulduğu bölümleri not almış…
Milli Güvenlik Bilgisi dersiyle ilgili aldığı notlar sebebiyle de Öğretmenlik yaptığı Sivas İlk öğretmen okulunda Milli Güvenlik Bilgisi derslerine giren Komutanlarla ve Anamur Lisesine derse giren Komutanlarla çok sıcak ve samimi ilişkileri oluyormuş…Bu sıcak ve samimi yaklaşımları okul dışında da devam ediyormuş…En büyük yakınlaşması da babasının askeri malulü oluşuymuş…
Sivas’ta Öğretmenlik yaparken Milli Güvenlik Bilgisi derslerine giren komutan Gazi Öğretmeni Kabakyazı’ya askeri kışlaya davet etmiş ve acemi erlere babasının hayat hikayesini anlattırmış…
Gazi Öğretmen Kabakyazı’da aynı karavanadan erlerle birlikte yediği yemeği ve bir acemi Er’in yemekten önce; “Tanrımıza hamdolsun…Milletimiz var olsun…Afiyet olsun…” şeklindeki duasını hiç unutmuyormuş…
Hele yemekten sonra yaptıkları eğitimde; “Süngü taaaak…Hücuuuum” şeklindeki komut üzerine Erlerin hayali düşman üzerine “ALLAH, ALLAH…” sesleriyle saldırmalarını hiç mi hiç unutamıyormuş…
O günden sonra Kışlada askerlik yapmak Gazi Öğretmen için adeta bir tutku olmuş…
Sivas İlk Öğretmen okulunda askerler için dışardan bitirme sınavları da yapılıyormuş…
Görev yaptığı süre zarfında Kabakyazı’da askerlik yapan Erlerin 10’larcasına Öğretmen okulu diploması da aldırtmış…Bu konuda komutanlarla okul müdürleri arasında bir köprü oluşturmuş…
Askerdeyken Öğretmen okulundan İlkokul öğretmeni diploması verdiklerinden biri de Bozyazı’lı hemşerisi sayın Ahmet Oğul’muş…
Öğretmenliğe başladığı 1968 yılında Sivas İlk öğretmen okulunda öğretmenken daha ilk ay içerisinde bütün branş derslerinin yönetmeliklerini incelemiş ve notlar almış…Milli Güvenlik Bilgisi dersi de bunlardan biriymiş…
Öğretmenliğe başladığı 1968 yılında, aynı yıl okullarımızda okutulacak olan yeni Milli Güvenlik Bilgisi Dersi Yönetmeliği yayımlanmış…
9 Temmuz 1968 tarih ve 12945 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Güvenlik Öğretimi Yönetmeliği’nin amaçlarını, kapsamını, tarifleri, öğretim esaslarının uygulamasını, sorumluluklarını not olarak yazmış…
Hatta yeni Yönetmeliğin yayımlanmasıyla kaldırılan eski yönetmelik hükümlerinden 3/3/1947 tarih ve 3/5612 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle yürürlüğe konulan Milli Savunma Öğretimi Yönetmeliği’nin önemli bölümlerini de not yazmış…Her iki yönetmelikteki benzerlikleri ve ayrılıkları da not etmiş…
İşte bütün bunlar sebebiyle Askerliğe yabancı değilmiş…4 aylık askerlik görev emri çıkınca içinde bir burukluk hissetmiş…4 ay değil, dört dörtlük asteğmen olarak askerlik yapmak istiyormuş…Ancak emir komuta zinciri içerisinde Isparta’da Piyade er olarak askere çağrılmış…
“Bakaya” kalıp uzun süre askerlik yapmayı denemiş…“Kaçak “muamelesi görme ihtimaline karşı kısa dönem askerlik görevini yapmak üzere Isparta’ya gitmiş…
Gazi Öğretmen askere gitmeden önce askerlikle ilgili eski bilgilere bir göz atmış ve taze bilgilerle askere gitmiş…
Bir anda 1000’lerce kısa dönem için askere çağrılanlarla burada askerlik yapanlar bir araya gelince Isparta’nın içi adeta KIŞLA ’ya dönüşmüş…
Askeriyenin kuralları varmış…Bu kurallar gereği dışarda saç tıraşı olmuş ve Garnizona öyle girmiş…Bölüklerinin tespiti için sıraya girmiş…Her arkadaş ismini söylüyor ve önceden hazırlanan listeden hangi bölüğe gideceğini öğreniyormuş…
Görevli yüzbaşı rütbesindeymiş…Sıra Gazi Öğretmene geldiğinde adını soyadını söylemiş…O zamana kadar başını kaldırıp adayların yüzüne bile bakmayan komutan başını kaldırmış ve gözlerinin içine bakarak: ” Bu ne yahu…Hem Gazi, hem Mert…” demiş…
Kışlayı çok istiyormuş…Bu sözler kendisine büyük bir moral kaynağı olmuş…Artık asker olmuş…
Önceden edindiği bilgilere göre:
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Jandarma Kuvvetleri olarak bölümlere ayrılıyormuş…
Gazi Öğretmen Kara Kuvvetleri’ne çağrılmış…Çok da iyi olmuş…Kara Kuvvetleri hakkında yeterince de bilgisi varmış…
Türk Millet olarak tarihin pek çok dönemlerinde güçlü devletler kurulmuş…Dünyanın en büyük Ordu- Milet’i olarak destanlaşan zaferler kazanılmış…Türk ordusunun varlığını gösteren ilk belgelere Orhun anıtlarında, Göktürk yazıtlarında rastlanmış…
Osmanlı devletindeki Kara kuvvetlerinde; Uç beyliği dönemini, İmparatorluk dönemini, bozulma ve düzelme dönemlerini derslerinde öğrencilere bile anlatıyormuş…
Sınıfı piyade imiş…“Er” statüsünde eğitime başlamış…Yatakhane koğuşları, yemekhane salonları, eğitim alanları belirlenmiş…
İlk gün eğitim veren komutanları, sabah içtimasında sayım yaptıktan sonra onları kendileri için ayrılan Eğitim alanına götürmüş…Eğitim alanında Askerlikle ilgili ilk bilgileri anlatmış ve istirahat vermiş…
Not tutmak Gazi Öğretmen için olmazsa olmaz bir tutkuymuş…Önceden yanıma bir kalem, birkaç parşömen almış…Askerî tabirle onları kamufle etmiş…Takım içinde belki de komutana ilk selam verip soru soran Gazi Öğretmenmiş…Komutana konuşmalarını not tutup tutamayacaklarını sormuş…
Komutan hiç ses çıkarmamış ve konuşmasını keserek kararsız bir şekilde bir oraya bir buraya gidip gelmeye başlamış…Gazi Öğretmen “Pot” kırdığı zannetmiş…Takım arkadaşları da ona “Bön-bön” bakmaya başlamışlar…
Bitmek bilmeyen istirahat dakikaları sonrası 2’inci ders ve Komutanın ilk sözü; “Söylediklerimi not tutabilirsiniz…”
Gazi Öğretmen alelacele “arazi” ettiği kâğıt kalemi çıkarmış ve not tutmaya başlamış…Ama hiç kimsede kâğıt kalem yokmuş…
Akşam koğuşta başına üşüşen arkadaşları ve tuttuğu notların bütün arkadaşları tarafından not edilmesi ve 1 gün sonra bütün arkadaşlarının elinde not defterleri ve kalemler varmış…
İlk tuttuğu not askerliğin tarifiymiş;
“Askerlik; Türk vatanını, İstiklal ve Cumhuriyetini korumak için, harp sanatını öğrenmek ve yapmak yükümlülüğüdür.”
Daha sonraki bilgiler Askerlikle ilgili tanımlarmış: Er, Erbaş, Uzman Çavuş, Astsubay, Askeri öğrenci, Subay ilk öğrendikleriymiş…
İkinci olarak öğrendikleri Türk Silahlı Kuvvetlerindeki rütbelermiş: Erbaş (Onbaşı-Çavuş) …
Astsubay (Astsubay Çavuş, Astsubay Kıdemli Çavuş, Astsubay Üstçavuş, Astsubay Kıdemli Üstçavuş, Astsubay Başçavuş, Astsubay Kıdemli Başçavuş) …
Subay (Asteğmen, Teğmen, Üsteğmen, Yüzbaşı, Binbaşı, Yarbay, Albay, Tuğgeneral “Tuğamiral”, Tümgeneral “Tümamiral”, Korgeneral “Koramiral”, Orgeneral “Oramiral”, Mareşal “Büyük amiral”) …
Bayrak, Sancak, Forslar, Madalyalar, semboller, rozetler…sırasıyla öğrendikleriymiş…
Yaklaşık 1 aylık eğitimin içinde bu ve buna benzer bilgiler öğrenmişler…
( devam edecek )