Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SOHBET KÖŞESİ: TASARIM MI TESADÜF MÜ? ALLAHIN VARLIĞINI ANLAMAK VE DİNE İNANMAK ( 3 )

Kâinatı yaratan ve evrendeki

Kâinatı yaratan ve evrendeki varlıkları idare eden Yüce Allah’ın varlığı münakaşa edilemeyecek şekilde akli ve nakli delillerle ispatlanmış durumdadır.
Değişik meslek dallarına mensup ilim adamları tarafından Allah’ın varlığı konusunda bazı akli deliller ortaya konmuştur.
Allah’ın varlığını anlamak için delil aramaya bile ihtiyaç yoktur.
Normal düşünebilen her insan Allah’ın varlığını aklıyla bulur ve Allah’ın varlığına inanır.
Ortaya koymaya çalışacağımız akli deliller sadece insanları uyarmaya ve insanlarda doğuştan var olan bilgileri geliştirmeye ve düzenlemeye yöneliktir.
Atom: Maddenin en küçük parçasıdır. Elektron, proton ve nötronlardan meydana gelir.
Atomda insanlardaki gibi şuur ve akıl yoktur.
Gözle görülmeyen, hareket halinde olan elektron, proton ve nötrondan oluşan atomcuklar birleşerek muhteşem eserler meydana getiriyor.
Hiçbir şey tesadüfen kendiliğinden birleşip ayrılamayacağı dikkate alınırsa bu birleşmeyi ve hareketliliği sağlayan bir güç akla geliyor.
Bir masa ve sandalyenin bile meydana gelebilme için ağacının ormandan getirilmesi, ustanın ağaca şekil vermesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtildiği şekliyle Allah tarafından yaratılan varlıklar içerisinde Güneş sistemi, ay ve yıldızların, dünyanın durumu gerçekten araştırmaya değer olaylardır.
Güneş dünyaya biraz yakın olsa her şey yanacak, biraz uzak olsa her şey donacaktır.
Bu olay deneylerle bile gösterilebilecektir.
Güneş belli bir galaksiye ve bunun içerisinde planlı bir kanuna tabi olarak işlevini sürdürmektedir.
Galaksi: Orta yeri kenarlarından daha şişkin, tıpkı diske benzer görüntüde dağılmış binlerce sayıda yıldızları içine almaktadır.
Güneş bu DİSK’in merkezinden daha uzak bir yerde bulunmaktadır.
Biçimi DİSK’e benzeyen galaksimiz kendi ekseni etrafında dönmektedir.
Güneş ise dairevi bir yörünge çizerek aynı merkezin çevresinde uydusu olan bu galaksi ile birlikte dönmektedir.
Ay dünyanın bir uydusudur. Kendi ekseni etrafında dönerek yörüngesinde hareket etmektedir.
Ayın yörüngesi yer etrafında daireye yakın bir eğiktir.
Güneş, bünyesinde meydana gelen yanmanın sonucu çeşitli ısı ve ışık nakleden bir yıldızdır.
Ay tıpkı dünyamız gibi güneş sistemine bağlıdır. Ay dünyaya biraz daha yakın olsaydı met-cezir olayları sebebiyle bütün kıtalar günde 2 defa sular altında kalırdı.
Dağlar aşınmadan dolayı yok olurdu.
Ay; Güneşten aldığı ısıyı yansıtan, ışık kaynağı olmayan, dış tabakası sönmüş bir gök cismidir.
Güneş kendi ekseni etrafında, ay ise hem kendi hem de güneşin etrafında dönmektedir.
Dünya mihveri etrafında saatte 1000 mil süratle döner.
500 mil olsa geceyle gündüz daha uzun olacak ve bu uzun günler nedeniyle bitkiler mahvolacaktı.
Dünyanın 23 derece bir meyille eğik durması, mevsimlerin meydana gelişini sağlamaktadır.
Dünyamızda böyle bir eğiklik olmasaydı Okyanustan’ tan yükselen buharlar kuzey ve güneye akın edeceklerdi.
Dünyayı saran atmosfer muayyen bir kalınlıktadır.
Bu kalınlık biraz fazla olsa güneş ışınları dünyaya daha az ulaşacak ve her şey donacaktı.
Atmosfer biraz ince olsaydı meteorlar dünyayı mahvedecekti.
Bütün bunlar tesadüfen meydana gelmemiştir.
Bunları meydana getiren bir güç vardır. O da Allah’tır.
( devam edecek )