Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SOHBET KÖŞESİ: SİHİR VE SİHİRBAZLIK..

Sözlükte “bir şeyi olduğundan

Sözlükte “bir şeyi olduğundan başka türlü göstermek, aldatmak, oyalamak; birinin ilgisini çekmek, gönlünü çelmek” manalarında kullanılan sihir kelimesi “hile, aldatma; sebebi gizli kalan iş” anlamlarında kullanılmaktadır.
Yine ,sihir terimini “el çabukluğu, göz boyama ve yaldızlı sözler söyleme yoluyla gerçekleştirilen hile ve aldatma işi, şeytanla yakınlık kurup ondan yardım alma ve nesnelerin şeklini değiştirme iddiası” diye tanımlamak mümkündür

Sihir ayrıca “kötü ruhlu varlıklar tarafından ortaya konan bazı eylemler ve gösteriler, meydana geliş şekli açık olmayan bir olayı gerçeğe aykırı biçimde gösteren işlemler” şeklinde de tanımlanmıştır.

İbn Haldûn’a göre sihir, bazı insanların semavî yardımcılara başvurmadan doğrudan (nefsani güçleriyle) etkide bulunmasından ibarettir

Taşköprizâde Ahmet Efendi ise astronomi olayları ile gök cisimlerinin özelliklerini ve bunların yeryüzü olaylarıyla bağlantısını inceleyen bilgi dalına sihir adını verir

Türkçe’ de sihir karşılığında büyü kelimesi kullanılmakla birlikte el çabukluğu ve illüzyon gibi teknikleri içine alan sihrin büyüden daha kapsamlı olduğunu söylemek mümkündür.

Sihir uygulayan kimseye sâhir denir.

İlkel toplumların hayatında önemli bir yeri bulunan sihir Mısır, Bâbil, Hint ve Grek medeniyetlerinde geniş biçimde icra edilmiş, Yahudi ve Hristiyan otoritelerinin büyücülere ağır cezalar vermesine rağmen bu uygulamanın önüne geçilememiştir.

Cahiliye Araplarında kehanet gibi sihir de yaygın olup bunlar, Tanrı adına yeryüzünde iş gördüklerine inandıkları cin ve şeytan gibi görünmeyen varlıklarla irtibat kurarak sihir yapıldığını düşünüyorlardı.

Putperestlik gibi sihri de başka kültürlerden alan İslâm öncesi Arapların tılsım, havas, rukye, azâim ve şa‘beze gibi büyü çeşitlerinden de haberdardı.

Ancak en fazla uyguladıkları sihir türü cinlerle irtibat kurarak yapıldığına inanılmaktaydı.

Câhiliye döneminde daha çok Yahudiler sihirle meşgul oluyordu.

Bununla birlikte kaynaklarda Necran Araplarının da sihir eğitimi aldıkları, yine Cürhüm kabilesinin Eski Mısırlılar gibi yapay yılanlarla insanları korkuttukları ve Yemenliler ’in kalelerini tılsımlar sayesinde Farslara karşı korudukları şeklinde bilgilere rastlanmaktadır

Kur’ân-ı Kerîm’de sihir ve türevleri terim anlamıyla altmış yerde geçmekte, bunların kırktan fazlası Hz. Mûsâ, Hârûn ve Hz. Muhammed’le ilgili ayetlerde yer almaktadır.

Ayrıca Hz. Sâlih, Şuayb ve Îsâ’nın muhataplarınca büyücü veya büyülenmiş diye nitelendirildiğini belirten ayetlerde sihirle ilgili kelimeler kullanılmış, bu iddiaların iftiradan ibaret olduğu, inkârcıların eskiden beri peygamberler hakkında böyle sözler söyledikleri bildirilmiştir

Ulusal ve yerel televizyonlarda bazı kişilerin sihirbazların hünerlerini, marifetlerini hayretle izlemekteyiz.

Dini açıdan ele alacak olursak Peygamberimizin sihir ve büyü hakkında olumsuz sözleri olduğunu da biliyoruz.

Sihir; Bir kısım gizli kuvvetlerle bağlantı kurarak iş görme ve akıl dışı olayları gerçekleştirme çabasıdır.

Ayrıca: Sebebi gizli olan bir olayı normal yönünden çevirmek anlamına da gelir.

SİHİR ’in tabiat kuvvetleri ile insanlar arasında tabiat kanunlarını aşan bazı gizli münasebetlerin bulunduğu ve insanların tabiattaki bu esrarengiz kuvvetler tarafından idare edildiği inancından doğduğu da söylenir.

Sihir totemist dinlerin yaygın olduğu devirlerde başlamış eski İran, Çin, Hindistan, Mezopotamya, Anadolu, Mısır ve Arabistan’da bir meslek haline gelmişti.

Hz. İbrahim: Yıldıza tapan ve yıldızlarda bir takım sihirlerin bulunduğuna inanan Keldanilerin batıl inançlarını ortadan kaldırmak için gönderilmiştir.

Hipnotizma, manyetizma, ruh çağırma gibi olağanüstü işler başarabildiğini; Cinler, periler gibi gizli kuvvetlerden yardım almak suretiyle iş yaptıklarını iddia eden sihirbazlar günümüzde boy göstermektedir.

Olağanüstü hiçbir yanı olmadığı halde el çabukluğuna dayanan hareketlerle insanları yanıltan İllüzyonistlik de bir nevi sihir kabul edilmiştir.

İnsanı psikolojik baskı altına almak suretiyle yapılan sihir ile bazı ilaçların kimyevi özelliklerinden istifade edilerek yapılan sihirbazlıklar da günümüzde görülmektedir.

İslam bilginlerine göre; Sihir, hayali gerçek zannetmek suretiyle insanlarda aldatıcı bir etki meydana getirmekten ibarettir.

Pek çok sihir çeşitleri ve sihir hileleri vardır.

Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Bardakla Para Kaybetme Hilesi,

Boş Elde Bardak Meydana Getirme Hilesi

Boş elde para oluşturma hilesi

Düğümü Yok Etme Hilesi

İpi kesip kesilmemiş yapma hilesi

İp Kesme Numarası Hilesi

Kâğıt Topları Bardaktan Geçirme Hilesi

Kalemi Değmeden Hareket Ettirme Hilesi

Kapalı halkaları birbirine geçirme hilesi

Kart Oyunu Hilesi

Kart Rengi Değiştirme Hilesi

Kaşık Eğme Hilesi

Kesilen İpi Birleştirme Hilesi

Kibrit Çöpünü Yok Etme Hilesi

Kolda Para Kaybetme Hilesi

Kürdan Hilesi

Kürdanı kırıp sağlam gösterme hilesi

Kürdanı o anda yok etme hilesi

Metal Para Hilesi

Metal Parayı Balonun İçine Atma Hilesi

Oyun Kartı Değiştirme Hilesi

Oyun Kartı Hilesi

Parayı Diğer Ele Geçirme Hilesi

Pipeti Hareket Ettirme Hilesi

Pipetin İçindeki İpi Kesme Hilesi

Sigara Hareket Ettirme Hilesi

Sigara Kaybetme Hilesi

Suyu Buza Dönüştürme Hilesi

Uçma Hilesi

Yeni Başlayanlara Kart Hilesi

Yırtılan Kâğıdı Birleştirme Hilesi

Bağlanan İpi Çözme Hilesi

Balonu Patlatmadan İğne Sokma Hilesi

Kalemi Düşürmeden Tutma Hilesi

Kartların Sırasını Değiştirme Hilesi

Yukarda sıralamaya çalıştığım bazı sihir çeşitleri tamamen hayal ve yalandan ibarettir.

Bazı sihir çeşitleri ise günümüzde ortaya konan ipnotizma, telepati… Gibi akımlarda olduğu şekliyle gerçeklik payı bulunan şekiller olarak gözlenmektedir.

Ehlisünnet bilginlerinin çoğu sihirbazların bazı ruhi ve tabii hakikatlere kendi kurnazlıklarını kalarak insanları aldattıklarını belirterek insanların

sihiri tanımalarını, öğrenmelerini tavsiye etmektedirler.

Bu öğreniş sihirbazlık yapmak için değil, fakat gerçeklere yalan katan, gerçekleri yalan, yalanları gerçek gibi göstermek isteyen, insanları yersiz korku ve ümide sevk eden insanların yalanını ortaya çıkarmak için olmalıdır.

Dinimizde hayal ve hileye dayandığı için sihir yapmak ve sihir yaptırmak kesin bir surette haram kılınmıştır.

Peygamber efendimizin buyurdukları bir Hadisi Şerifte sihir en büyük yedi günah içinde “Allah’a şirk koşma” suçunun arkasında ve ikinci sırada yer almıştır.

Hoşça kalınız.