Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Memuru hak arama noktasında yalnız bırakmamak için mücadele ediyoruz’

Üniversite İdari Personel Sendikası
Üniversite İdari Personel Sendikası üniversite çalışanlarının sesi temsilcisi olarak alanlardaydı. Üniversite çalışanlarının sesi olarak katılan ÜNİPERSEN Ankara-anıtpark’ta gerçekleşen devlet memurlarının “Biz de varız” mitingi büyük bir çoşkuyla tamamladı.
ÜNİPERSEN gEnel Başkanı Küntay Taşkın’ın yaptığı açıklamada, “Kamu çalışanlarının her platformda amasız fakatsız sesi olan, bağımsız sendika ve konfederasyonlarımızın değerli yöneticileri, alanlardaki problemleri meclise taşıyarak çözüm üretme noktasında üzerlerine düşeni yapan Gazi Meclisimizin değerli üyeleri, Son yıllarda yaşamış olduğu adaletsizliklerden, gelir kayıplarına kadar, memurun darboğaza düşmesine söyleyecek sözü, yapacak eylemi olup da, bizlerle birlikte alanı dolduran değerli kamu çalışanları, Duymayan kulakların duymasını, görmeyen gözlerin görmesini sağlama adına Ankara’nın şu soğuğunda alanın nabzını tutmak için gelen, değerli basın mensupları, hepiniz ‘Biz de Varız Mitingine’ hoş geldiniz. Üniversite çalışanlarının sesi olarak, Üniversite İdari Personel Sendikası adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Daha önce burada konuşma yapan başkanlarımın tüm söylediklerine aynen katılmakla birlikte, bunun yanı sıra kamu çalışanlarını son 3 yılda evine ekmek götüremez hale getiren malumsenlerin, sözde sendikacılığının çöküşünü de hep birlikte görüyor, izliyoruz. Biz Üniversitelerde, diğer sendikalarda kendi iş kollarında bu açığı doldurma, memuru hak arama noktasında yalnız bırakmamak için mücadelemizi güçlendiriyoruz.” dedi.
Üniversite İdari Personeli’nin sorunlarının çözümü için mücadeleye devam edip, alanları bırakmadığını belirten Taşkın, “Bizler İdari Personel olarak; yükseköğretim kurumlarında, öğrenci ve personel iş ve işlemlerinden, sınıfların hazırlanmasına kadar, kampüsün yaşam alanı haline getirilmesinden, öğrencilere gerektiğinde danışmanlık yapmaya kadar, her alanda, eğitim sürecinin her anında çalışıyor, yükseköğretim kurumlarında bilim üretimine doğrudan katkı sağlıyoruz. Tüm bu iş ve işlemleri yapan idari personel, maalesef kurum yöneticileri ve devletimizin diğer yetkilileri tarafından görünmez olmakta, sanki tüm bu iş ve işlemler kendiliğinden oluyormuş gibi, yükseköğretime biz idari personelin doğrudan katkısı olmuyormuş gibi, haklar noktasında unutulmaktayız. İdari personel, kurum yöneticileri ve siyasi otorite tarafından görünmez olurken, eğitim sendikaları tarafından da yeteri kadar temsil edilmemektedir. Biz Ünipersen olarak bu soruna dur dedik, ve mücadelemiz de güçlenerek devam etmektedir. Buradan idari personelin yıllardır görmezden gelinmesi nedeniyle çözüm bekleyen sorunlarını da bir kez daha söyleyelim. Tayin Sorunu: Üniversite İdari Personeli 81 ilde üniversite, 873 ilçede üniversitelerin birimleri olduğu halde tayin olamıyor. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında tayin sorunu olmazken, neden idari personele çakılı kadro reva görülüyor. Memur olmak için, prangalarından kurtulmak için, her gün yükseköğretim kurumuna mutlu ve huzurlu bir şekilde gidebilmek için ne yapılmalı? Nasıl yapmalı? Sorularını sorduracağız, tayin sorununu idari personelin gündeminden çıkaracağız. Yükseköğretim tazminatı sorunu: Üniversite İdari Personeli, Yükseköğretim kurumlarında hem idari anlamda, hem de akademik anlamda bir çok iş ve işlemi gerçekleştirirken, adeta dışarıdan yevmiye usulü gelen işçiler gibi kurum personeli olarak görülmemekte, 2014 yılında düzenlemesi yapılan yükseköğretim tazminatını bile alamamaktadır. Yükseköğretim tazminatını alamayan memurun kuruma aidiyeti oluşur mu? Benim üniversitem diyebilir mi? Her şeyi geçtim, başka dengi kurumlarda daha yüksek ücret alabiliyorken, dur yaa, ben üniversitede çalışmaya devam edeyim der mi?” şeklinde konuştu.
Kuruluş Geliştirme Ödeneği’nin nispeten geri kalmış bölgelerde bulunan üniversiteler ile yeni kurulan üniversitelerde, o yerin gelişmişlik durumuna göre akademik personele kuruluş geliştirme ödeneği verilirken, idari personel bu tazminatta da yok sayıldığını söyleyen Taşkın, “Buradan soruyoruz: Akademik personel kurumu kurup geliştirirken, idari personel tüm düzen kurulmuş şekilde mi çalışmaktadır? Hem idari hem de akademik anlamda, birçok konuda idari personel araştırmalar yapıp, kurumu geliştirirken, tazminata gelince neden görmezden geliniyor. Bu üniversitelerde akademisyen açığı oluyor da memur açığı olmuyor mu? Görevde Yükselme Sorunları: İdari personel üniversitelerdeki tüm tazminatlardan yararlanamadığı gibi, görevde yükselmede de problemler yaşamaktadır. Kısaca durumdan bahsedelim. Genel sekreter, genel sekreter yrd. Daire başkanlıkları, fakülte, enstitü ve yüksekokul sekreterliklerine hiçbir sınav şartı aranmadan atama yapılırken, şef olmak için ne zaman açılacağı belli olmayan sınava girmek gerekmektedir. Şube müdürlüklerinde ise göstermelik olarak 2 ya da 3 kadroya sınav açıp, diğerlerine hülle ile atama yapılmaktadır. Durum kısaca şöyle;
Öğretmenlik yapmak istemeyen öğretmenin, imamlık yapmak istemeyen imamın, ya da başka meslekte yükselme yetisine haiz olmayan insanların, üniversitelerde amir konumuna getirilmesi de bizler için en büyük sorunlardan biridir. Biz memurlar doğal olarak soruyoruz! Amir mi bizi yetiştirecek, biz mi amiri yetiştireceğiz! Sorunlar saymakla bitmez, ama zaman kısıtlı, son olarak kamuda tüm çalışanları kapsayıcı, kamu hizmetinin en iyi şekilde yürütülmesini hedef alan, kamu personel politikası geliştirilmeden her çözüm mağduriyeti de beraberinde getirecektir. Mitingimize katılım sağlayan tüm kamu çalışanlarına, siyasi parti temsilcilerine, sivil toplum örgütleri temsilcilerine ve basınımızın güzide emekçilerine teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)