Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDE’

ARZU ÖZER KESK Kadın
ARZU ÖZER
KESK Kadın Meclisi, 25 Kasım programını açıklayarak, kadınların saldırılara karşı alanlarda olacağı mesajını verdi. KESK Mersin Şubeler Platformu yaptığı basın toplantısıyla 25 Kasım programını açıkladı. SES Mersin Şubesi’nde yapılan açıklamada, “Evde, işte, sokakta, şiddet her yerde çözüm örgütlü mücadele” pankartı asıldı. Kadınlar adına açıklamayı SES Mersin Şube Kadın Sekreteri Filiz Çelebi okudu.
Çelebi, “Artan işsizlik, yoksulluk, güvencesiz çalışma ve şiddetin kadınların yaşamını her geçen gün daha da çekilmez kılıyor. Ataerkil kapitalizm krizde! Savaşlar çıkarıyor, doğayı talan ediyor, kadınları, çocukları, emekçileri, halkları her geçen gün artan sömürü çarkının içine çekerek krizden çıkmaya çalışıyor. Bunu yaparken de ataerkil sistemi güçlendiren politikaları karın bedeni, emeği, kimliği üzerinde tahakküm kurmanın aracı olarak kullanıyor. Bizleri kuluçka makinesi, ucuz ve güvencesiz işgücü olarak görüyor, ailenin ve sermayenin ücretsiz ev ve bakım emeğini bizim üzerimizden karşılıyor. Bize dayatılan yaşam, kazanımlarımız iktidarların bekası için tehdit olarak görülürken her gün en az üç kadın erkek şiddetiyle katlediliyor. Erkek yargı kadın katillerini cezasızlık politikalarıyla koruyor. İktidar tüm kurumları aracılığıyla verili toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirmeye çalışırken bizi ‘makbul kadın’ kimliğiyle tanımlayıp, kariyer olarak ta anneliğe sıkıştırmaya çalışıyor.” dedi.
“Haklarımıza dönük saldırılar artıyor”
İstanbul Sözleşmesi’nden sonra 6284’ün hedefe konulması ile yaşam alanlarının daraltılmak istendiğini vurgulayan Filiz, “Şiddet uygulayan erkekle arabuluculuk uygulamaları, boşanmanın zorlaştırılması, nafaka hakkını gasp etme kampanyaları ile bizlere aile dışında seçeneğiniz yok mesajı verilmeye çalışılıyor. Aile yürüyüşleri adı altında yapılan LGBTİQ+ karşıtı gösterilerle homofobik, nefret söylemleri körükleniyor. Sıbyan mektepleri ve imam hatiplerlerin yaygınlaşmasıyla dindar ve kindar nesiller yetiştirilmeye çalışılıyor. Haklarımıza dönük saldırılar artıyor; çalışma hayatımız esnek, parçalı, güvencesiz hale getiriliyor. Ekonomik krizin yükünü en çok biz çekiyoruz. Kadın yoksulluğu ülke tarihinde görülmemiş seviyelere ulaşırken bizler açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyoruz. Çalışma yaşamında eşitsizlik, ayrımcılık, cinsiyetçilik, şiddet, taciz ve mobing artıyor. Güvenceli çalışmayı fiilen ortadan kaldıran OHAL ve KHK rejimi kamu da uygulanmaya devam ediyor. İktidar kendisi gibi düşünmeyenlere saldırıyor, gözaltı ve tutuklamalarla meşru demokratik taleplerimizi ifade etmemiz engelleniyor. Ataerkil kapitalizm militarist, ırkçı, savaş politikalarından besleniyor, halkların barış içinde yaşama talebimiz görmezden geliniyor. Emperyalist savaşlar, antidemokratik uygulamalarla yerimizden yurdumuzdan ediliyor, mültecileşiyoruz. Gittiğimiz ülkelerde ırkçı, ayrımcı politikalarla karşı karşıya kalıyoruz. Tüm bu saldırılar karşısında bugün tüm dünyada kadınların kesintisiz süren sınırları aşan mücadelesinin ataerkinin temellerini güçlü bir biçimde sarstı. 25 Kasımlar’dan 8 Martlara her türden eşitsizliğe karşı onca yıldırmaya ve otoriter rejimlerin baskılarına rağmen daha fazla kadın eşitlik ve özgürlük mücadelesi için örgütlendik. Kadınlar baskılara boyun eğmiyor, mücadelede sınırları aşarak her yerde Jin Jiyan Azadi sloganıyla dayanışmayı ve umudu büyütüyor.” şeklinde konuştu.
“Özgürlüğümüze sahip çıkıyor direnişi büyütüyoruz”
Filiz açıklamlarını şöyle sürdürdü;
“Kadınları erkeğe, aileye, sermayeye, devlete daha da bağımlı hale getirmek için her türlü krizi fırsata çevirmenin hesabını yapanlara karşı örgütlenerek dur demek için, emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki binlerce yıllık erkek egemen sömürü düzenine dur demek için, sermayeye, ranta, savaşa aktarılan bütçeye karşı halktan, emekten yana toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talebimiz için, her fırsattaki söylemleri ve fetvalarıyla ne giyeceğimizin, ne söyleyeceğimizin, nasıl yaşayacağımızın sınırlarını çizenlere karşı sesimizi yükseltmek için, işsizliğe, yoksulluğa, güvencesizliğe karşı, güvenceli çalışma güvenli gelecek talebimiz için, tacizi, tecavüzü, istismarı, kadın katliamlarını durdurmak için, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284’ün etkin uygulanması için, işyerlerinde, çalışma yaşamında karşı karşıya kaldığımız şiddet, taciz, mobinge karşı etkin mücadele aracı olan İLO 190 sayılı sözleşmenin imzalanması için, saçımızın teline, haklarımıza, özgürlüğümüze sahip çıkıyor direnişi büyütüyoruz. KESK Mersin Şubeler Platformu Olarak 25 Kasım haftası programınız kapsamında 21 Kasım Mersin Şehir Hastanesi A kapısı poliklinikler önünde saat 12:30’da basın açıklaması, 22 Kasım İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde saat 12:30’ da basın açıklaması, 24 Kasım günü saat 14:30 Tarsus Belediyesi önünde, 24 Kasım günü saat 19.00’da Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Mersin Şubesi Konferans Salonunda panel düzenleyeceğiz.”