Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SOHBET KÖŞESİ: TÜRKİYE’NİN EN KARA GÜNÜ: MENDERES VE ARKADAŞLARININ İDAMI -1

Türkiye bundan 60 yıl önce 16-17 Eylül 1961 tarihlerinde en
Türkiye bundan 60 yıl önce 16-17 Eylül 1961 tarihlerinde en kara günlerinden birini yaşamıştı.
1950 seçimlerinde yüzde 52,7 oyla iktidara gelen ve 10 yıl başbakanlık yapan Adnan Menderes ile arkadaşlarının idamının üzerinden 60 yıl geçti.
Adnan Menderes kimdi?
Aydınlı çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Menderes, siyasete 1930’da, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın bir kolunu organize ederek başlamıştı.
Adnan Menderes; Celal Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile 7 Aralık 1945’te Demokrat Parti’yi (DP) kurmuştu.
DP, 14 Mayıs 1950’deki seçimlerde büyük bir başarıya imza atarak yüzde 52,7 oyla 420 milletvekili çıkarmıştı.
CHP ise aynı seçimde yüzde 39,4 oy ile 63 milletvekili çıkarabilmişti.
TBMM Başkanlığına Refik Koraltan, Cumhurbaşkanlığına DP Genel Başkanı Celal Bayar seçilirken yeni hükümet ise Adnan Menderes başbakanlığında kurularak 22 Mayıs’ta göreve başlamıştı.
Türkçe okunmak için dayatılan Ezanı aslına döndürmüştü.
Adnan Menderes’in 10 yıllık başbakanlığı döneminde Türk iç ve dış politikasında büyük değişimler olmuştu.
Birinci Menderes Hükümeti’nin ilk icraatı “fazla masraf olduğu” gerekçesiyle devlete ait otomobilleri satmak oldu.
 Menderes döneminde paralara mevcut cumhurbaşkanının resminin basılması uygulaması kaldırıldı.
Bu uygulamayla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün resimleri tekrar paralara basılmaya başlandı.
Menderes Hükümeti, Arapça ezan okuma yasağını kaldırarak dini özgürlüklerin önünü açtı.
Eğitim ve öğretim kurumlarından laiklik adına kaldırılan din eğitimi de Menderes döneminde, dördüncü sınıftan itibaren velinin isteğine bağlı olarak yeniden verilmeye başlandı.
Menderes Hükümeti tarafından, 25 Temmuz 1950’deki Bakanlar Kurulu toplantısında Kore’ye askeri bir kuvvet gönderilmesine karar verildi.
Türk askerinin Kore’deki başarısı Türkiye’nin NATO’ya üye olmasında etkili oldu. Türkiye tarafından NATO’ya girmek için ilk başvuru 11 Mayıs 1950’de yapılmıştı. Adnan Menderes Hükümeti döneminde ise Türkiye, 1952’de NATO’ya tam üye kabul edildi.
Devletin ekonomik hayata müdahalesini yoğun şekilde eleştiren Menderes, iktidara geldiği ilk günden itibaren ekonomide liberal bir politika izledi.
Menderes’in politikalarıyla ekonomide kalkınma dönemine giren Türkiye’de, serbest piyasa ekonomisine geçişe hız verildi.
2 Mayıs 1954’te yapılan genel seçimlere katılım, hiçbir kanuni zorlama olmamasına rağmen yüzde 88,63 gibi oldukça yüksek oranda gerçekleşti.
DP, yüzde 56 oy oranıyla cumhuriyet tarihinin en yüksek oyunu aldı ve Meclisteki milletvekili sandalyelerinin yüzde 93’ünü kazandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bazı general ve subayların oluşturduğu 38 kişilik Milli Birlik Komitesi, 27 Mayıs 1960’ta sabaha karşı yönetime el koydu.
Darbeciler, TBMM ve Anayasa’yı feshetti ve siyasi faaliyetleri askıya aldı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, DP’li milletvekilleri, hükümet üyeleri, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun ile bazı üst düzey kamu görevlileri gözaltına alındı.
Adnan Menderes, aynı gün yurt gezisi kapsamında bulunduğu Kütahya’da Albay Muhsin Batur tarafından gözaltına alınarak Ankara’ya götürüldü ve daha sonra diğer tutuklu DP üyeleriyle Yassıada’da hapsedildi.
Menderes ve diğer DP üyeleri, bulundukları Yassıada’da kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından yargılanmaya başladı.
Sanıklara savunma hakkı tanınmadı
Menderes ve hükümet üyelerinin yargılandığı davalar Yassıada Spor Salonu’nda görüldü.
Celal Bayar’ın “1 numaralı” sanık olduğu davada, dönemin Başbakanı Menderes ise onun yanındaki sandalyede oturdu.
Mahkeme sürecinde sanıklara kötü muamele edildiği de gündeme geldi.
Darbecilerin, “Düşükler Yassıada’da” ismiyle sanıkları küçük düşürmek amacıyla çektikleri film de dönemin kabul edilemez görüntüleri arasına girdi.
Sanıkların Yassıada’ya gidişleri sırasında görüntü çekilmediği için Bayar ve Menderes’in yeniden motordan indirilerek adaya getirildikleri anlar bir kurmaca içinde çekildi.
 Bu süreçte Menderes başta olmak üzere hiçbir sanığa savunma hakkı tanınmadı.
Davalarda, Hakim Salim Başol’un “Anlatın, buralara cevap verin” sözleri üzerine “Arz edeyim efendim” şeklinde iddialara cevap vermeye çalışan Menderes’in sözleri hep “Kısa kes” ifadeleriyle yarım bıraktırıldı.
Beş ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkarılan Menderes, ruh halini şu sözlerle anlattı:
“Dört-beş aydan beri tamamıyla tecrit vaziyetinde bulunuyorum ve tek bir odanın içinde ve günün 24 saatinde her saat değişen bir nöbetçi subayın nezareti altında hiç kimse ile konuşmak imkanı mevcut olmamak şartı ile yaşıyorum. Bu itibarla konuşma takatim hakikaten zaafa uğramış bulunuyor.”
Mahkeme heyeti 592 sanıktan 288’i için idam istedi
(devam edecek)