Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

PROF. DR. ERKAN AKTAŞ: “DÜNYAYI DOYURMAK MÜMKÜN; AMA ÖNCE VİCDANLARI DOYURMAK GEREKİYOR”

Prof. Dr. Erkan Aktaş, Dünya Gıda Günü’nde gıdaya erişimdeki adaletsizliklere dikkat

Prof. Dr. Erkan Aktaş, Dünya Gıda Günü’nde gıdaya erişimdeki adaletsizliklere dikkat çekti.

Her yıl 16 Ekim’de kutlanan Dünya Gıda Günü, insanlığın en temel hakkı olan gıdaya erişim konusunu yeniden gündeme taşıdı.

Mersin Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erkan Aktaş, bu yılın teması kapsamında yaptığı değerlendirmede, “Bugün dünyada 8,2 milyar insan yaşıyor ancak 673 milyon kişi hâlâ açlıkla mücadele ediyor. Buna karşın 1 milyardan fazla insan obeziteyle karşı karşıya. Bu tablo, insanlığın gıdayı üretmekte değil, adil biçimde paylaşmakta zorlandığını gösteriyor.” dedi.

“Gıdaya erişimde derin bir eşitsizlik var”

Prof. Dr. Aktaş, dünyadaki gıda dengesizliğine dikkat çekerek, “Bir yanda gıda fazlasını çöpe atan ülkeler, diğer yanda temel beslenme gereksinimini karşılayamayan toplumlar var. Afrika ve Batı Asya’da açlık oranları artarken, gelişmiş ülkelerde aşırı tüketim ve israf yükseliyor. Sorunun temelinde üretim yetersizliği değil, dağıtım adaletsizliği ve tüketim alışkanlıklarındaki dengesizlik var.” ifadelerini kullandı.

“Gıda egemenliği, ulusal güvenliğin bir parçasıdır”

Gıda güvenliğinin sadece üretim artışıyla sağlanamayacağını vurgulayan Aktaş, “Küçük üreticilerin desteklenmesi, kooperatiflerin güçlendirilmesi ve yerel üretim modellerinin teşvik edilmesi gerekiyor. Artık gıda yalnızca ekonomik bir meta değil, aynı zamanda ulusal güvenliğin ve sosyal adaletin bir parçasıdır.” diye konuştu.

TECHONEY Projesi örnek gösterildi

Aktaş, PRIMA tarafından desteklenen TECHONEY Projesinin gıda güvenliği açısından dikkat çekici bir model oluşturduğunu belirtti.

“Proje, izlenebilirlik, kalite ve üretici gücünü artırma hedefiyle yürütülüyor. Özellikle bal üretiminde şeffaflığı sağlamak ve tüketici güvenini artırmak için blockchain tabanlı bir izleme sistemi kullanılıyor. Bu sistem, ürünün kaynağından tüketiciye kadar takip edilmesini sağlayarak gıda zincirinin en zayıf halkasını güçlendiriyor.” dedi.

Bu tür yenilikçi yaklaşımların gelecekte gıda güvenliğini sağlamada ve kırsal kalkınmayı desteklemede belirleyici olacağını ifade eden Aktaş, benzer projelerin farklı ürünlerde de yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.

“Soframızdaki adalet sağlanmadan açlık bitmez”

Gıdanın artık sadece biyolojik bir ihtiyaç değil, ekonomik, çevresel ve etik bir konu olduğunu belirten Prof. Dr. Erkan Aktaş, sözlerini şu cümleyle tamamladı:

“Adil, sürdürülebilir ve yerel temelli bir gıda sistemi kurulmadıkça ne açlık sona erebilir ne de refah kalıcı olur. Dünyayı doyurmak mümkün; ama önce vicdanları doyurmak gerekiyor.”