Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘362 GÜNDE 472 KADIN CİNAYETE KURBAN GİTTİ!’

Kadın Dayanışma Komiteleri, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in 4 Ekim 2024 tarihinde Semih

Kadın Dayanışma Komiteleri, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in 4 Ekim 2024 tarihinde Semih Çelik tarafından İstanbul’da katledilmesinin 1. yılında Eskişehir, İstanbul, Ankara, İzmir, Denizli ve Mersin’de sokaklara çıktı.

Kadın Dayanışma Komiteleri adına açıklama yapan Av. Derya Demir, “İkbalve Ayşenur’un canice öldürülmelerinin üzerinden 1 yıl geçti. Bugün burada onlarıanmak için bir aradayız. Ama biliyoruz ki anmak yetmez,yetmiyor dostlar. Bu ülkede her gün, ölen kadınların arasına yeni bir isim ekleniyorsayad edip dağılamayız, hesap sormak zorundayız.4 Ekim 2024’te hepimizin hafızasına kazınan bu cinayetler işlendi. O tarihten 1 Ekim2025’e kadar aradan geçen 362 günde 472 kadın cinayete kurban gitti. Yani bu ülkedeher gün en az bir kadın cinayeti işleniyor.” dedi.
“Sayıyı söylerken bile boğazımız düğümleniyor!”

Bu sayıya şüpheli ölümlerin, işcinayetlerinin, meslek hastalığından ölenlerin dahil olmadığını belirten Demir, “Yani bu kahrolası düzen bizkadınlara yaşam hakkı tanımıyor. Geçtiğimiz yıl 4 ekimde önce Ayşenur sonra da İkbal aynı cani tarafından 3 saat araylaöldürüldü. Katilin adı Semih Çelik. Peki bu cinayetlerin tek sorumlusu o mu? Ne olmuştuo gün hatırlayalım. İlk cinayeti işledikten sonra katil emniyeti arayarak cinayeti işlediğikonumu ihbar etti ve elini kolunu sallayarak ikinci cinayeti işlemeye gitti. Şimdi soruyorum size dostlar aradan geçen üç saatte kendini ihbar etmiş bir katili bulmayıpİkbal’in de öldürülmesine zemin hazırlayanlar bu cinayetin ortağı değil midir? 362 günde öldürülen 472 kadın. Sayıyı söylerken bile boğazımız düğümleniyor öfkemizperçinleniyor. Ama dostlar katillerin suç ortaklarını görmemiz için bazılarınıhatırlatacağım size. Daha iki genç kızımızın öldürülmesinin acısını yaşarken biz,gencecik kızlarımızı öldürmeye devam ettiler. Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde 15yaşında bir genç kız ruhsatsız silahla öldürüldü. Aradan iki gün geçmedi Mersin’de 16yaşında bir genç kız yine ruhsatsız silahla öldürüldü.” şeklinde konuştu.
“Bu katiller silahları nereden buluyor?”

Kadınların bu bir yılda çeşitlibahanelerle öldürüldüğünün altını çizen Demir, “Hatırlayalım Samsun’da Emine Akpınar silahla öldürüldü,Ankara’da Müesser Becerir silahla öldürüldü, İstanbul’da Bahar Aksu silahla öldürüldü. Ülkede 2024 yılında öldürülen kadınların yüzde 57’si ateşli silahlarla öldürüldü. Ve bize diyorlar ki katil tetiği çekendir. Peki bu katiller silahları neredenbuluyor? Soruyorum size dostlar bu cinayetlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sorumludeğil midir? Neden açıklanmıyor bu silahların nereden geldiği? Neden açıklanmıyor busilahların kaçının ruhsatlı olduğu. Hakkında uzaklaştırma kararı olanlara silahları kimlerveriyor? Bu ülkede kadınlar defalarca aldıkları uzaklaştırma kararına rağmen, elektronikkelepçeye rağmen öldürülüyorsa o kararların gereğini uygulamayan kamu görevlilerisuçlu değil midir? Emniyet Müdürleri çıksın açıklasın, Bakan çıksın açıklasın bakalımkadın cinayetlerinde görevini yapmadığı için kaç polis hakkında işlem başlattılar? Hepsibu cinayetlerin suç ortağıdır. Hatırlayalım dostlar. Başak Gürkan 5 yaşındaki çocuğunun gözü önünde kayınpederitarafından bıçaklanarak öldürüldü. Peki Başak boşanma aşamasında olduğu eşi ve onunbabası ile nasıl bir araya geldi? Onların ‘son kez konuşalım’ talebiyle. Başak bu bahaneile öldürülen kadınlardan sadece biri. Şimdi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç çıkmış diyor kisakin ve olgun boşanma için aile arabuluculuğunu getirelim.” ifadelerini kullandı.
“Biz artık her gün öldürülmek korkusuyla yaşamayacağız”

Demir şöyle devam etti;”Sesleniyoruz sana eybakan, bu, kadınları ölüme sürüklemektir. Siz boşanma aşamasında öldürülen kadınlarıncinayet ortağısınız.Bir başka suç ortağını hatırlayalım. Kadınlar en çok aile içinde öldürülürken 2025 yılınıaile yılı ilan eden arsızca kent kent gezip aile güzellemesi yapmaya cüret eden Aile veSosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş bu cinayetlerden sorumlu değil midir? Bugün burada bir araya gelen herkesin ortak duygusu öfke, bunu biliyoruz. Artık cenazekaldırmak, anma yapmak istemiyoruz dediğimiz için buradayız ve bunu söyleyen tümkadınlara sesleniyoruz: Yas tutmayacak, sessiz anmalar ve taziyelerle yetinmeyeceğiz!Bu cinayet ortakları istiyorlar ki öfkemizi içimize atalım kendi kendimizi yiyelim. Çokbeklersiniz siz, çok beklersiniz. Biz bugün öfkemizi örgütlemek için buradayız. Yanyanayız, kol kolayız.Şunu çok iyi bilsinler dostlar. Biz artık her gün öldürülmek korkusuyla yaşamayacağız,birbirimizden güç alacak mücadelemizi büyüteceğiz. Biz yan yana geldikçe onlar hesapverme korkusuyla kaçacak delik arayacak. Sesleniyoruz buradan hepsi duysun: Her günöldüğümüz bu düzeni sizin başınıza yıkacağız.”