Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK SENDROMU..!

Harriet Tubman adlı siyahi bir kadın köle olarak doğar ancak

Harriet Tubman adlı siyahi bir kadın köle olarak doğar ancak özgür bir kadın olarak ölür…
1849 yılında köle ticaretinin yaygın olduğu dönemlerde, özgürlük isteyen insanlara umut ışığı olmuştur.
700 köleyi özgürlüğüne kavuşturarak o insanların adetâ kurtarıcısı olmuştur…
Amerika’da ona, “Siyah insanların Musa’sı.” lakabı bile takılmıştı…
Kendisine,
– Bir köleyi kurtarmak için en zor adım neydi? sorusu yöneltiğinde…
– Bir köleyi, köle olmadığına ikna etmekti.
Yanıtını vermiştir…

Küçüklüğünden itibaren, olumsuzluklarla, değersizliklerle büyütülen veya aşağılanan bir birey büyüdüğü zaman tam da bu betimlemelerle doğduğunu hisseder…
Yapamazsın, edemezsin, çirkinsin, başaramazsın, haline şükret direktifleri kişinin benliğini yerle bir eden durumlardır…
Kişinin başaracağı durum olsa dahi bunlarla büyüdüğü için inancı olmadığından adım dahi atmaz…
Bu nedenle “İnanmak başarmanın yarısıdır. ” sözü boşuna denilmemiştir…
Bu konuyla alakalı deneysel çalışmalar dahi yapılmıştır…
Zincirle bağlanıp özgürlüğü kısıtlanan fil yavrusu büyüdüğünde aynı zincirle bağlanır…
Oysa fil aynı fil değildir…

Zinciri kırabilecek cüssede olmasına rağmen kırmak için bir adım atmaz…
Çünkü küçüklükten itibaren öğretilen çaresizlik onu engellemektedir…
Oysa tesadüfen de olsa güçlü bir adım atsa o zinciri kıracağını görecektir…
Yine, bir kavanoza bir avuç dolusu kadar pire konulur. Kapak kapatılır…
Pireler zıplayarak kapağa çarparlar…
Bir süre sonra kapak açılsa dahi pireler kapak mesafesi kadar zıplamaya devam eder…
Pirelerden biri tesadüfen daha yukarı zıplasa kavanozdan kurtulacaktır…
İşte bu yapılan deneylerin adı, öğrenilmiş çaresizlik deneyidir…
Pirede, filde, insanda hepsinde sonuç aynıdır…