Son zamanlarda kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim..!
Ümitsiz, isteksiz, yaşamdan, hedeflerimden kopuk..!
Doğanın katledilişi, hayvanlara eziyet edilmesi, kardeş olarak bilinen kişinin çocukluk arkadaşını otuz yerinden bıçaklaması..!
Her geçen gün eskisine yenisinin eklenmesi…
Mısır’da ve ülkemiz dahil pek çok ülkede hayvanlara yüklü araba ve fayton çektirilmesi…
Fayton üzerinde dış görünüşü cici, örtülü, silikon beyinli kızların cep telefonlarıyla fotoğraf çektirmesi…
Hem de arka ayakları tutmayan, felçli hayvanın ön iki ayakla faytonu çekmeye çalışması…
İçler acısıydı.
İzleyemedim, biliyor musunuz..(?)
Unutmaya, düşünmemeye çalışırken (Yapabileceğim hiçbir şey yok, çünkü!)başka bir görüntü karşıma çıkıyor…
Kendi ülkemde..!
Hatay Samandağ’da koca koca zeytin ağaçlarının kepçeyle sökülmesi..!
Deprem nedeniyle yerinde dönüşüm planının nedense ağaçlık alana sıçraması..!
Hem de bozkır alan yokmuş gibi..!
Ahh bu acıyı içinde hissedemeyen zavallı insan..!
Kafamı çeviriyorum, sanki ne kadar çok görmek istemesem de, gözüme sokar gibi başka bir işkenceye tanıklık ediyorum..!
Yaptıkları işkence yetmezmiş gibi bir de videoya almışlar..!
Pikaba bağlanan hayvanın elindeki kabloyla kamçılanması..!
Yanındaki insan müsveddesinin kahkahalar eşliğinde kayda alması…
Sonra, sonrasında…
Hiç bitmiyor kötülükler…
Yüzüne bakmaya doyamadığınız genç kızın nefretiyle karşılaşıyorum..!
Çocukluk arkadaşına otuz bıçak darbesi vurmuş..!
Otuz..!
Bu olaylar karşısında kim bu dünyada arsızca yaşama tutunmak ister..(?)
Belki de kötüler…
Bırakalım bu dünyayı kötülere…
Her birimiz; insanı, ağacı, hayvanı terki diyar eyleyelim ebediyete…
Bu gidişle olacak olan da bu değil mi?
Kötülerin dünyayı cehenneme çevirmesi..!
Şiirimle noktalamak istiyorum…
BU DÜNYA BANA GÖRE DEĞİL..!
Bu dünya bana göre değil
Gördükçe insan denilen mahlukatı.
Yayvan ağzıyla doymak bilmeyen
Kötülük silsilesi.
Kalmadı huzurum, yaşam tutkum
Ya yeniden doğmalı, geçmişe
Ya da yok olmalı, geleceğe.
Değişmeli insan kendince
Katlanamıyor yüreğim.
Cehennem zebanilerine
Masumlar, hedefindeki varlıklar.
Faytonlara binen
İçleri boş, dışları boyalı.
Boy boy poz veren
Silikonlu kadınlar..!
Görmezler zavallı atın yükünü
Bacaklarının çözüldüğünü.
Demir kafeslere tutsak edilen
Başka bir canlı gibi
Gözlerindeki hüzün
Benimkiyle aynı.
Ey insan
Söyle bana?
Tutulacak neyin var
Neyin kaldı?
Yitirmişsen onurunu
Soyluluğunu, sopunu.
Önüm sağım solum arkam
Nereye dönersem,
Nereye bakarsam
Hep aynı…
Vahşet..!
Önce içi boşaltıldı insanın
Sonra dışı.
Kurtulmalısın bencil,
Sentetik beyinlerden
Seni alçaltan zihniyetten…
Yapmalısın küçük iyilikler
Küçücük, minnacık
Bir serçe kadar minik.
Budur senin kurtuluşun
Senin ve de soyunun.
Seni zafere götürecek,
Ruhuna anlam verecek.
Yapamıyorsan bunu
Bırak bari kötülüğü
Miskin miskin pinekle.
Geç aynanın karşına
Her daim geçtiğin gibi.
Bu sefer farklı bir gözle bak
Bak gözlerinin içine.
Ne görüyorsun?
Söyle bana
Sahi ne görüyorsun
Yansımanda?
Gördüğün insan mı?
İnsan görünümlü siluet mi..?

