Özür dilemek kendini küçültmek değil tam tersine yüceltmektir…
İnsanlar nedense özür dilemekten ziyade özür dilenmesini isterler..!
Böylece kendilerini haklı olduğunu sanırlar..!
Oysa ki karşınızdaki kişi sizden özür diliyorsa, bu haklı olduğunuz için değil özrü dileyen kişi uzlaşıcı olduğu içindir…
Örneğin bir trafik kazası olduğu zaman ilk iş, kimin önce bağıracağıdır…
İlk bağıran olduğunda haklı çıkacağını sanmalar..!
Karşı taraf hatalı olsa dahi arabamızdan sessizce inip, geçmiş olsun deyip üzgün olduğumuzu söylemek de bir özür değil midir?
Suçlayıcı bir dille yaklaşmadan kendimize yönelik, “Sizin oradan döneceğinizi tahmin etmedim.” şeklinde ben diliyle kaçımız tepki veririz?
Kazadan ziyade kişilerin birbiriyle atışmaları ve de kavgaları bazen en büyük zararlar getirmez mi başımıza..!
Hatalı olduğu için de özür dileyebilir…
Özür dilemek bir erdemliliktir…
Barış çubuğu uzatmaktır…
Kırgınlık, küslük gibi olumsuz duyguların kök salmasını engellemektir…
Özür dileyen kişi neden ve sonuçlara takılıp kalmaz…
Yeni bir sayfa açmıştır yüreğinde…
Özür dileyen kişi egosunu beslemez…
Özür dilediğiniz zaman ortamın yumuşadığını fark etmişsinizdir sanırım…
Karşınızdaki kişi öfkeden deliye dönse de bir anda sakinleşir…
Haklı da olsanız özür dileyen kişi siz olun.
Ve bunu deneyimleyin.
Bunu yaptığınız zaman kalıcı dostluğu yakalamış olursunuz…
Öyle ki çocuklardan daha çok özür dileyin…
Ona özür dilemesini öğretin…
Toplum olarak özür dilememiz arttığı zaman insanlığımızı da korumuş oluruz…

