Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yaşamak ve Yaşatmak İSTİYORUZ!

“Sürekli günü kurtarmaya çalışan

“Sürekli günü kurtarmaya çalışan eylem ve söylemlerinden anlaşıldığı üzere kamu otoritesinin sağlıkta şiddeti öneleme konusunda böyle bir iradeyi gösteremeyeceği anlaşılmaktadır.”

Haber / BİLAL BAKIRDÖVEN

Görev yaptığı Konya Şehir Hastanesi’nde 06.07.2022 tarihinde sağlıkta şiddet nedeni ile hayatını kaybeden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ekrem Karakaya’yı anmak ve Mersin Şehir Hastanesi Çocuk Acil Polikliniği’nde çalışan meslektaşlarının şiddete uğramasını kınamak için Birlik ve Dayanışma Sendikası, SES Mersin Şubesi, Genel Sağlık-İş, Mersin Aile Hekimleri Derneği ile birlikte Mersin Şehir Hastanesi’nde ortak basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Oda Başkanı Uzm. Dr. Nasır Nesanır okudu.
Konya Şehir Hastanesinde çalışan Dr. Ekrem Karakaya’yı tam bir sene önce, 6 Temmuz 2022’de çalıştığı kurumda silahlı saldırı sonucu kaybettiklerini hatırlatan Nesanır, “Kendisini ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm sağlık emekçilerini saygıyla anıyoruz. Ne yazık ki sağlıkta şiddet nedenli kaybettiğimiz meslektaşlarımızın biri dışında hepsini son 20 sene içinde kaybettik. Son yıllarda sağlıkta şiddet gözle görülür şekilde arttı ve artık çalışma alanlarımızın rutini haline geldi.Toplumsal şiddetteki artışın ve ayrışmanın sağlık kurumlarına da yansımasının yanında; sağlık sistemindeki değişiklikler, hekim-hasta ilişkilerinde yaşanan dönüşüm ve elbette sağlık çalışanlarının siyasiler tarafından her fırsatta hedef gösterilmesi de bu ciddi artıştan sorumludur.” dedi.
“Sağlıkta şiddeti önlemek her şeyden önce güçlü bir politik irade gerektirir”
Sağlıkta şiddetteki artışın en büyük sorumlularından olan, hastalarla sağlık çalışanlarını birbirlerine düşman eden sağlıkta dönüşüm programının yirminci yılında olduklarını belirten Nesanır, “Artık hastanelerde sıra beklemeyeceksiniz; artık siz doktoru değil, doktor sizi bekleyecek.” şeklinde propagandaların yanında, sağlık kurumlarında idarenin baskısı ve performansa dayalı ek ödeme sistemi gibi uygulamaların tümü ile birlikte sağlığın ticarileşmesi hızlanırken sağlıkta şiddetin kapıları da sonuna kadar açılmış oldu. Sağlıkta dönüşüm programı ve aynı politikalar tarafından oluşturulmuş “Beyaz reform” ile geçen 20 senenin sonunda hekim ve sağlık çalışanları olarak, sağlık kurumlarını cehenneme çeviren bu sağlık sistemini değiştirmeden sağlıkta şiddetin azalmayacağını çok iyi biliyoruz. Sağlıkta şiddeti önlemek her şeyden önce güçlü bir politik irade gerektirir. Sürekli günü kurtarmaya çalışan eylem ve söylemlerinden anlaşıldığı üzere kamu otoritesinin sağlıkta şiddeti öneleme konusunda böyle bir iradeyi gösteremeyeceği anlaşılmaktadır. Mersin Sağlık Örgütleri olarak sağlıkta şiddete on yıllardır dikkat çekmekteyiz. Özellikle son 15 yıldır eylemlerle ve taleplerimizle sağlıkta şiddeti bitirebilmek için yoğun derecede mücadele ettik. Yasa teklifleri oluşturduk. Ancak ne yazık ki Bakanlık ve Kamu Otoritesi gerekli düzenlemeleri yapmadı ve ancak birimiz hayatını kaybettikten sonra sağlıkta şiddetle ilgili zayıf düzenlemeler yapmakla yetindi. Beyaz kod verilerini dahi kamuoyu ile paylaşmayı reddeden anlayış için maalesef sağlığın ticarileşmesi bizlerin yaşamı da dahil her şeyden daha büyük bir önem arz ediyor. Hayatımızı kaybetmemize kadar giden ve gündelik yaşamımızın bir parçası haline gelen şiddeti uygulayanları ve buna kayıtsız kalanları asla affetmiyoruz. Her geçen gün bizler için daha tehlikeli hale gelen sağlık kurumlarının güvenliğinden kamu otoritesi sorumludur. Güvenli çalışma ortamlarında, insanca çalışma koşullarında yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!” şeklinde konuştu.