Çeşmeli-Taşucu Yolu işkencesi devam ediyor..! ‘İYİ UYKULAR MERSİN!’

Ayan: “Çözüm derdine düşen nice bakan, vali, bürokrat, siyasetçiyle temaslar ve daha nice görüşmeler oldu! Sonuç ise yine kocaman bir hüsran..!”
Haber / BİLAL BAKIRDÖVEN
Araştırmacı-Yazar Abdullah Ayan 11 yıl önce 20 temmuz 2012 günü kaleme aldığı Mersin-Silifke Yolu ve çekilen işkenceyi anlattığı makale ile yeniden değindi. O makalenin ardından arayan ve çözüm derdine düşen nice bakan, vali, bürokrat, siyasetçiyle temaslar ve daha nice görüşmeler olduğunu hatırlatan Ayan, sonucun ise kocaman bir hüsran olduğunu vurguladı.
“TURİZME İNDİRİLMİŞ DARBE!”
2012’deki makalenin bir bölümünü hatırlatan Ayan, ”Kuzuların sessizliği ya da iyi uykular Mersin… Adam 330 km’lik Antep-Mersin arasını iki saatte alıyor ama Kızkalesi-Mersin arasında kalan 30 km lik mesafeyi 3 saatlik işkenceyle, arabanın içinde çıldırarak geçiriyor. Tamam, Mersin’in sahibi yok. Olsaydı Silifke-Mersin arasındaki 5 kavşağı trafik ekipleri en azından Pazar akşamları birkaç saatliğine yönetir, dönüş yolculuğundaki binlerce insana bu kent ve en azından duyarlılık adına hizmeti çok görmezdi. Ondan geçtik artık, çünkü bürokrasinin 50, 70, 90 hız limitlerinin birbirine girdiği, içinden çıkmanın bulmacadan zor olduğu, hangi hızın nerede geçerli olduğunu hiç kimsenin bilemediği yollarda tuzaktan beter radar ölçümleriyle ceza kesme dışında böylesine netameli konularla uğraşma derdi yok. Ama Karayollarının son yaptığı gerçekten zaten kanamakta olan yaraya tuz basmadır ve tek kelimeyle kentin ekonomisine, turizmine indirilmiş darbeden başka adı yoktur.” dedi.
“GELDİYSENİZ KAPILARA
3 KERE VURUN!”
Ayan şu şekilde devam etti,
“Taşucu-Anamur arasına para bulamayan kurumun, tıkır tıkır işleyen Mersin-Silifke yolunu turizmin en canlı olduğu günlerde onarma adı altında tek şeride indirip neredeyse kapatmak hangi mantığın ürünüyse bir an önce birileri müdahale edip uyarmalıdır birilerini… Ayıp denen bir şey var… Tamam, halk umurunuzda değil, tamam kentin gerçekten sahibi yok. Ama hiçbir şey kentin kaderiyle oynama hakkını vermez kimseye… Hadi kafanıza koymuşsunuz, gerekçeniz de hazırdır yola milyonlar döküp yarattığınız eserinize bakacaksınız. Asıl yapmanız gerekeni; Anamur yoluna ayrılması gereken kıt kaynakları oraya yönlendirme yerine yeterince iyi durumdaki yola akıtacaksınız. Bari bunu daha uygun bir zamanda gerçekleştirin. Nisan, Mayısta neden işe koyulmadınız? Hadi o zaman yapmadınız, günler çuvala mı girdi… Ekim ayında yapın, kasımda yapın… Hayır hikmetinden sual olunmaz bürokrasi bu, en olmaz zamanda çalar kapınızı… Kenti umursamaz, yatırımcıyı düşünmez bürokrasi böyle de, ona tepki vermesi, ‘artık yeter, durun’ demesi gerekenler çok mu duyarlı böylesi can alıcı konuda? Mersin’in onca sivil toplum örgütü, odası, derneği, federasyonu, büyük büyük konularda mangallarda kül bırakmayan isimleri, cüsseli kurumları neredesiniz? Geldiyseniz kapılara üç kere vurun, sizden umudu kestim ruhunuzun varlığını hissederiz belki de…”