Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Yaşam süresi arttıkça kalp yetmezliği oranı yükseliyor”

Bu haberin fotoğrafı yok

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde “Kalp yetersizliği” konusunda bilinirliği ve farkındalığı arttırmak için Doç. Dr. Ahmet Çelik, hasta ve hasta yakınlarıyla bir araya gelerek bilgilendirici bir konuşma gerçekleştirdi.

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Kardiyoloji Polikliniği Konferans Salonu’nda kalp yetersizliğine dikkat çekme amacıyla farkındalık düzenledi. Kardiyoloji Uzmanı Doçent Doktor Ahmet Çelik’in konuşmacı olarak katıldığı farkındalık etkinliğinde, Türkiye’de 2 milyonun üzerinde kişiyi etkileyen kalp yetersizliğinin tam bir tedavisi olmamasına karşın hastaların yaşam kalitelerini arttırmanın ve mümkün olabildiğince fazla insanın kalp yetersizliğinden korunması için gerekli önlemlerin alınması konusu üzerinde duruldu.
Özellikle hastaların ve hasta yakınlarını bilinçlendirilmesinin çok önemli olduğunu ve bu anlamda Kardiyoloji Polikliniği Konferans Salonu’nda hasta ve hasta yakınlarıyla bir araya gelen Kardiyoloji Uzmanı Doç.Dr.Ahmet Çelik, “Kalp yetersizliği, kalbin yapısında bozulma olması sonucu oluşan bir hastalık. Türkiye en fazla yaşlanan ikinci ülke konumunda. Giderek yaşlanan bir toplumuz var. Yaşam süresi arttıkça kalp yetmezliği oranı yükseliyor. Kalp yetmezliği popülasyonu giderek artıyor. Tahminen 2 milyon kalp yetmezliği hastası olduğunu biliyoruz. Yıllar geçtikçe kalp yetmezliği oluşuyor. Her hastaneye yatış kalpten birşeyler götürüyor. Amacımız bunu yaşayan hastaların hastaneye gelmeden bilinçli bir şekilde ilaç kullanımı ve uygun tedavilerini sağlamak.” ifadelerini kullandı. 

“Erken tanı önemli” 

Türkiye’de kalp yetersizliği sebebiyle çok sık hastaneye yatış gördüklerini ve nedeninin düzenli doktor kontrolüne gelmeme ve düzensiz ilaç kullanımı olduğunu belirten Çelik, “Hastaneye yatış ne kadar sıklaşırsa, bu hastalık daha üst safhalara çıkıyor.” dedi.

Kalp yetersizliğinin en önemli nedeninin, kalp ve damar tıkanıklığı olduğunu söyleyen Çelik, “Tedavi sürecinde ilk buna bakıyoruz. Mutlaka kalp anjiyo’su yaparak, damarlarına bakıyoruz. Çünkü damarları açabilirsek geri dönüş sağlayabiliyor ve kalbin normal bir şekilde kan pompalamasına yardımcı olabiliyoruz. Bunun yanında yüksek tansiyon, kan şekeri ve kalp kapak hastalıkları, yetersizlikle sonuçlanabiliyor.” diye konuştu. 

“Belirtilere dikkat”

Nefes darlığının kalp yetersizliği belirtilerinin arasında olduğunu vurgulayan Çelik, “Giderek artan nefes darlıkları, artık hastaların yatmasını da engelleyecek seviyeye ulaşıyor. Nefes darlığı oluştuğu zaman  ciddiye alıp mutlaka doktora başvurulması gerekiyor. Son aşamada gelinen hastalarda durum riskli olabiliyor. Ayak bileğinde şişmeler, iki ayakta birden başlayıp yukarıya kadar çıkabiliyor. Boyun damarlarında şişme vücutta fazla su yani ödem oluştuğunun belirtisidir. Bu gibi durumlarda erken tanı için doktora başvurulmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Sağlıklı beslenme ve tuz tüketiminin azalması gerekiyor”

Kalp yetersizliği tedavisini 5 temel basamaktan oluştuğunu anlatan Çelik, “Bunlardan ilki sağlıklı beslenme ve tuz tüketiminin azalmasıdır. Günlük sıvı alımı 1 buçuk 2 litre olarak kısıtlanmalıdır.
Günlük tuz tüketiminin 5 gramın altında olması gereklidir. Gün içinde aldığımız bir çok besinde zaten tuz var. Kahve, ekmek vb. tüm bunları düşündüğümüzde, yemeklere hiç tuz atılmaması gerekiyor. Hazır paketli yiyecek türlerini tavsiye etmiyoruz. Cips veya patates kızartması sizi acil hastanelik yapabilir. Balık tüketimi önemli. Haftada iki kez öneriyoruz. Biri yağlı balık olmak üzere üzerine tuz atmadan tüketilmesi gerekiyor.” diye belirtti. 

“Egzersiz yapılması gerekiyor” 

Egzersiz ve yaşam tarzı değişiklerinin uygulanacak tedaviye göre düzenlenmesi gerektiği konusunda bilgilendirme yapan Çelik, “Haftanın 5 günü 30 dakika yürüyüş uygulamayı öneriyoruz. Yüzme seven hastalara yüzmeyi tavsiye ediyoruz. Bir hastaya tanıyı koyduğumuz andan itibaren gün içi Hareketlilik kısıtlaması istemediğimiz bir şey. Önerilen ölçüde egzersizlerin yapılması gerekir. Yeni yemek yediysek eğer, egzersize çıkmıyoruz. 
Otururken bile nefes darlığı çeken hasta egzersiz yapamaz hatta mutlaka doktora gelmelidir. Çok yorgun hissediyorsanız ertelenmesi lazım. Göğüsde ağrı varsa egzersiz yapmayacaz.”dedi. 

“Aşılar çok önemli”

İlaç kullanımlarının önemini vurguladığı konuşmasında, başka rahatsızlıklardan dolayı bile olsa ilaç almadan önce hastanın kendi Kardiyoloji doktoruna başvurması gerektiğinin altını çizen Çelik, “Aşı çok önemli. Kalp yetersizliği olan herkesin mutlaka Eylül, Ekim ve Kasım ayları gibi grip aşısı yaptırması çok önemli ve gereklidir. Ücretsiz olarak verilen bu aşılardan ömür boyu koruyan, zatürre aşısının da vurulması önemlidir. Enfeksiyon kapma durumu kalp yetersizliği olan hasta için riskli olabiliyor.” dedi.
Kalp cihaz takımı ve nakli ile ilgili de bilgiler veren Doç. Dr. Ahmet Çelik soruları cevaplayarak farkındalık etkinliğine son verdi. 

ARZU ÖZER

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Yoksul halk kesimleri itiraz etmedikçe
Sıradaki Haber ‘EKONOMİK PROGRAMLARIN EN BÜYÜK MAĞDURLARIYIZ!’