1898 yılında, Sultan II.Abdülhamit zamanında, Saydalı Abdülkadir Seydavi öncülüğünde halk tarafından yaptırılan, eski Gümrük Meydanında bulunan ve eski adı ile ”Yeni Cami” olarak bilinen cami yıktırılmış yerine şimdiki adı ile Ulu Cami olarak bilinen cami inşa ettirilmiştir. Mersin’in en eski tarihi yapılarından biri olan Ulu Cami ve hemen yanında kurulan Ulu Çarşı çevresi, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından ”Mersin’i Güzelleştirme” projesi kapsamında düzenlemeye alınarak, eski canlılığına tekrar kavuşturuldu. Dini objelerin ve çeşitli tasarımlardaki ışıklandırmaların yanı sıra dinlenme banklarının bulunduğu ve çevre peyzajında alanın meydanlaştırma niteliğine uygun şekilde planlanması sonucunda modern küçük bir meydan oluşturulmuş durumda. Güvercinlerin uğrak yeri olan Ulu Cami meydanı düzenlemenin ardından özünü bozmadan güvercinlere ev sahipliği yapmaya ise devam ediyor.
ULU CAMİ VE ULU ÇARŞI TARİHİ’NE BAKIŞ
1898 yılında Sultan II.Abdülhamit zamanında, Saydalı Abdülkadir Seydavi öncülüğünde halk tarafından yaptırılan eski Gümrük Meydanındaki (Günümüzde Ulu Çarşı) Yeni Cami yıktırılmış, yerine büyük ve modern Ulu Cami inşa edilmiştir.
Cami üç katlıdır. Zemin katta iki bin kişilik ibadet mekanı ve son cemaat yeri bulunmaktadır. Ayrıca bodrum katında dörtyüz kişilik konferans salonu olan caminin, iç yüzeyinde, ilk defa bu camide uygulanan rumi ve hatai desenli Kütahya çinisi ile, profilli ve oymalı ahşap malzeme kullanılmıştır, ibadet mekanına giriş tavanında rumi desenli renkli malakari rölyef uygulanmıştır. Mihrabı çini ve ahşap karışımıdır. Mukarnaslı alçıdan yapılmış olup, üst kavsarasının yüzeyi altın varak kaplanmıştır. İki şerefeli iki minaresi vardır.
Ulu Camii’nin yanında kurulmuş olan Ulu çarşı ise iki katlıdır. Ulu çarşıda şeçkin kuyumcular ve şeçkin alışveriş mağazaları bulunmaktadır.
Ayrıca mimarisi ile de başarılı Cumhuriyet yapıtlarından olan Ulu çarşı Mersin’de görülmesi gereken yerlerden biridir.
YORUMLAR