Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Cahit Tunç, “Temel liselerin kapatılması kararı hukuka uygun. Ona bir itirazımız yok ama dershanelere de ihtiyaç olduğu kesin. Birden fazla dersin verilebildiği eski dershanecilik sistemi geri gelmeli” dedi.
MTSO 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Cahit Tunç, sektörün sorunlarına dikkat çekerek, beklenti ve çözüm önerilerini anlattı. Son günlerde yoğun olarak gündeme taşınan temel liseler ve özel öğretim kurumlarına değinen Tunç, son yıllarda yapılan değişikliklerle eğitim sektörünün ciddi haksızlıklara uğradığına inandıklarını dile getirdi. Yaklaşık 4 yıl önce dershanelerin büyük bölümünün temel liselere dönüştürüldüğünü ve ruhsatlar verildiğini ifade eden Tunç, “Ancak bir şart vardı, 4 yılın sonunda, yani 30 Haziran 2019 itibariyle bu temel liseler kapatılacak ve tam teşekküllü okullara dönüşeceklerdi. O dönemde temel lise sahipleri bu konuda taahhüt verdikleri için şu anda gerekli yatırımlarını tamamlamış olmaları ve Haziran ayı itibariyle tam teşekküllü okullarını açmaları ya da mevcut okullarını kapatmaları gerekiyor” diye konuştu.
Bu konuda hiçbir sorun olmadığının altını çizen Tunç, ancak özel öğretim kurslarında ciddi sorunlar yaşandığına işaret etti. Kapanan dershanelerle birlikte temel liseye dönüşmeyen kurumların bir kısmının özel öğretim kursları adı altında yollarına devam ettiklerini kaydeden Tunç, “İlk etapta bu kurslara 5 derse kadar eğitim izini verildi. Yani bir kurs, seçeceği 5 branşta ders verebilecekti. Ancak geride bıraktığımız 4 yılda kademeli olarak bire indirildi. Bu da önemli bir sorunu beraberinde getirdi, çünkü özellikle devlet okullarında okuyan öğrencilerin velileri, sınava girecek olan çocuklarına takviye ders aldırma ihtiyacı duydu. Gönderdikleri kurslar yalnızca bir dersten eğitim verince birkaç kursa göndermeye maddi güçleri yetmedi. Bunun sonunda da çok sayıda kaçak, ruhsatsız kurs oluştu. Ortada ciddi bir ihtiyaç olunca sayının artışına kimse müdahale edemediği gibi bunların kontrolünün yapılabilmesi de çok mümkün olmadı. Bu kaos yaşanırken geçtiğimiz günlerde tüm özel öğretim kursların kapatılacağına dair bir açıklama yapıldı” ifadelerini kullandı.
“Birden fazla dersin verilebildiği eski dershanecilik sistemi geri gelmeli”
Bugün gelinen noktada özel öğretim kurslarının açılması sırasında uygulanan tek ders sınırlamasıyla da ciddi sorunlar yaşandığını belirten Tunç, “Temel liselerin kapatılması kararı hukuka uygun. Ona bir itirazımız yok ama dershanelere de ihtiyaç olduğu kesin” değerlendirmesini yaptı.
Okullara girişlerde halen sınav sisteminin devam ettiğini, bu nedenle insanların kurslara ihtiyacının sürdüğünü vurgulayan Tunç, “Geçmişte bin 500-2 bin TL ödeyen herkes dershanelerden yararlanıp çocuklarının eksik derslerini takviye edebiliyordu. Bugün ise tek tek kurslara gönderilmesi nedeniyle rakamlar 15 bin TL’lere yaklaştı ve gelir seviyesi düşük kişiler bu imkandan yararlanamıyor. Eğitimdeki adalet de bozuldu. Birden fazla dersin verilebildiği eski dershanecilik sistemi geri gelmeli. Üniversiteye hazırlık, LGS, AYT ve TYT olmak üzere her türlü sınava yönelik dersler bir arada verilebilmeli” dedi.
“İstihdama önemli katkı sağlıyoruz”
Özel kursların istihdama da önemli bir katkı sağladığını anlatan Tunç, “Atanamayan çok sayıda öğretmenimiz bulunmakta. Sektörümüz yaklaşık 200 bin çalışanla yoluna devam ederken kapatılması halinde bu kişiler de açıkta kalacak. Mevcut durumda her bir kurum gerek istihdama katkı sağlayıp gerekse vergileriyle ekonomiye destek olurken, kapatılması halinde açıkta kalacak öğretmenlerin de dahil olmasıyla birlikte kaçak eğitim kurumu sayısı artacak ve konunun ekonomik zararı daha da artacak. Üstelik kursların kapanmasıyla doğacak kayıt dışı gelirin farklı yerlere ulaşması da ihtimaller arasında” şeklinde konuştu.
Sektör temsilcilerinin bugün bir yasaya güvenip yatırım yaptığını, ciddi borçların altına girdiğini hatırlatan Tunç, kapanmaları halinde bu borçları da peşlerinde götüreceklerini ve zincirin halkaları olarak diğer sektörlerin de sıkıntı yaşayacağını söyledi.
Aynı zamanda bir milyondan fazla mezun öğrenci bulunduğunu ve bu öğrencilerin özel öğretim kursları aracılığıyla sınavlara hazırlandıklarını dile getiren Tunç, bu öğrencilerin de görmezden gelinmemesi gerektiğini, kursların kapatılması halinde gidebilecekleri bir eğitim kurumu kalmayacağını vurguladı. Bu öğrencilerin eğitim yerine sokağa yönlendirilmiş olacağına dikkat çeken Tunç, bu yanlıştan vazgeçilmesini beklediklerini ifade etti.
“Vaat edilen destekler verilmedi”
Dershaneler yerine okullaşmanın teşvik edildiğini kaydeden Tunç, “Dershanelerin kapatılması sürecinde başta arsa teşviki olmak üzere okul yatırımı yapacak kişilere çeşitli teşvikler vaat edilmişti, ancak hiçbiri yerine getirilmedi. Sektör temsilcileri büyük borçların altına girdi ve büyük stres yaşadı. Mali sorunları düşünmeleri nedeniyle eğitim kalitesine odaklanamadı. Bir dershaneyi 300-400 bin TL’ye açabilirsiniz, ancak okul için en az 3 milyon TL yatırım gerekiyor. Bir okul rantabl olabilmesi için de en az 4 yıl kendisini çevirebilecek cari gelire sahip olmalı. Bu da en az 250-300 sabit öğrenci anlamına geliyor. Yeter sayıyı bulamayan okullar ciddi ekonomik sorun yaşıyor ki, bu da hem sektöre hem de ülke ekonomisine zarar veriyor” diye konuştu.
İHA
YORUMLAR