Tarsus Biyokütle Enerji Santrali projesinin Çed raporunun onaylanmasının ardından MERÇED ve ÇEKSAM, raporun iptal edilmesi için dava açtıklarını belirtti. Yapılan ortak açıklamada, “Bugün dünya, büyük felaketlerin yaşandığı küresel ısınma ve iklim değişikliği tehdidi ve Covid-19 virüsü salgını ile karşı karşıya iken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fırsatçılık yaparak, halk ve çevre sağlığı açısından zararlı olan Santralin onayladı.” diyerek destek istediler.
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) ve Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği (ÇEKSAM) ortak basın açıklaması gerçekleştirerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayladığı, Tarsus’ta yapımı planlanan Tarsus Biyokütle Enerji Santrali projesinin Çed raporunun iptali için dava açtıklarını belirtti.
ÇEKSAM Başkanı Av. Semra Kabasakal, “Tarsus İlçesinin, Yeşil Mahallesinde Biçer Enerji Elektrik İnşaat Üretim A.Ş. tarafından, yeterli bilimsel ve teknik çalışmalar yapılmadan tamamen ulaşım kolaylığı ve arazinin kolay elde edilebilirliği göz önüne alınarak, yer seçim kriterleri göz ardı edilerek tarım alanlarından oluşan, yerleşim yerlerine yakınlığına uymayan ve orman alanlarına çok yakın arazi üzerine Biyokütle ve Atıkların Yakılmasına Dayalı Enerji Üretim Santrali kurulması planlanmaktadır. Santralin yapımı planlanan alanı olan Yeşil Mahallesi 1/1000 ölçekli onaylı imar planında Tarsus Belediyesine ait Belediye Hizmet Alanına isabet etmektedir. Proje mevcut imar planı ile ruhsatlandırılamayacağı açıkça ortada olduğundan söz konusu taşınmaz üzerine böyle bir tesisin yapılması mümkün olmadığı halde, Tarsus Belediyesinin ve Tarsus Halkının tüm itirazlarına rağmen yapılmak istenmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Hava, su ve toprak kirliliğine neden olacak!”
Proje bölgesine komşu parsellerde ekili tarım arazilerinin mevcut olduğunu dile getiren Kabasakal, “Bölgede aktif tarımsal faaliyetler sürdürülmektedir. Güneyinde bulunan komşu parseller tarla niteliğinde olup tarımsal faaliyetler devam etmektedir. Ayrıca proje alanına komşu ve çok yakın olan parsellerde bir çok meyve bahçeleri bulunmakla birlikte zeytin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Dolayısıyla yapılacak olan tesis Zeytincilik yasasına aykırıdır. Biyokütle enerji santrallerinde, atık yakma tesisi olup buhar türbini ile enerji üretimi yapılması amaçlanmaktadır. Planlanan tesis bünyesinde, tavuk kümes altlıkları ile tarımsal faaliyetler sonucu ortaya çıkan bitkisel atıkların (üzüm, narenciye, sert çekirdekli meyve bahçelerinin budama atıkları, mısır sapı) kullanılması planlanmaktadır.” açıklamalarında bulundu.
“Santralden salınan gazlar ciddi sağlık sorunları oluşturacak”
Biyokütle santrallerinin aynı zamanda iklim için de bir tehlike oluşturduğunun altını çizen Kabasakal, “Atık yakma sonucunda azot oksitler, kükürt dioksit ve partikül maddeler, dioksitler, formaldehit, benzen, kadmiyum, arsenik, krom ve kurşun oluşur. Ayrıca yüksek oranda dioksin ve furan, ağır metal ve diğer bazı toksinlerin salınması hava, su ve toprak kirliliğine neden olmaktadır. Biyokütle enerji santralinden salınan ağır metaller ve zehirli gazlar solunum, kalp hastalıkları, kanser, doğum kusurları ve diğer sağlık sorunlarının oluşmasına neden olmaktadır. Bu santraller büyük bir karbon kirletici olan kömürden elde edilen her megavat başına yaklaşık yüzde 50 daha fazla CO2 yaymaktadır. Halk ve çevre sağlığı açısından zararlı olan Tarsus Biyokütle Enerji Santralinin onaylanan ÇED raporunun iptal edilmesi için Derneklerimiz dava açmıştır. Yaşam hakkımızı savunmak için onaylanan ÇED raporunun ve projenin iptal edilmesini istiyoruz. Herkesi Tarsus Biyokütle Enerji Santraline Karşı mücadele etmeye davet ediyoruz.” sözleriyle destek istedi.
MEHMET ÖZCAN
YORUMLAR