Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Oktay, Mersin Üniversitesi Onkoloji Hastanesinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, yurt içi ve dışındaki operasyonlarda şehit olanlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve millete baş sağlığı dileyerek Suriye’de yaşanan insani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesi amacıyla İdlib’de başlayan ateşkes ve güvenli koridor tesisinin bölgeye barış ve huzur sağlamasını diledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Mersin Üniversitesi Onkoloji Hastanesi açılışında Suriye rejiminin saldırganlığa son vermesi gerektiğini vurgulayarak, “İdlib üzerinden ülkemizin köşeye sıkıştırılmasına da asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Gözlem noktalarımıza ya da mevzilerimize terör rejimi tarafından yapılan saldırılara en şiddetli şekilde karşılık verilmiştir ve bundan sonra da şayet saldırı olursa tereddütsüz verilmeye devam edilecektir” diye konuştu.
“Türkiye asla acıdan, çatışmadan ya da savaştan yana olmamıştırq”
Suriye’de yaşananlar ve Rusya’da yapılan anlaşmaya ilişkin açıklamalarda bulunan Oktay, “Krizin başlangıcından bu yana Türkiye asla acıdan, çatışmadan ya da savaştan yana olmamıştır. Aksine hem kendimiz hem de Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli, huzurlu ve müreffeh bir gelecek arzu ettiğimizi her fırsatta da dile getirdik” dedi.
“Orada yapılanların binde 1’ini yapsaydık, dünyayı ayağa kaldırırlardı”
Türkiye’nin sınır kapılarını açmasının ardından yaşanılan hadiselerde Yunanistan’ın tutumuna da değinen Oktay, “Türkiye, gerek mültecilere kapılarını açan güvenli bir liman olarak gerek Suriye’de mazlum halka sunduğu temel hizmetler ile tüm dünyaya insanlık dersi vermiştir; vermeye de devam ediyoruz. İşte Yunanistan’ın mazlumlara yaptığı zulüm ortadadır. En ufak bir fırsatta insan hakları diye, göç hareketleri diye, mülteci hareketleri diye dünyayı ayağa kaldıran batıya buradan tekrar seslenmek isteriz. Çocuklara atılan gaz bombaları, savunmasız mültecilere sıkılan kurşunlar Avrupa’nın övündüğü hangi değeriyle bağdaşıyor? Orada yapılanların yüzde 1’ini veya binde 1’ini biz Türkiye’de yapıyor olsaydık, sizce ne yaparlardı? Dünyayı ayağa kaldırırlardı, değil mi? Kimsenin sesi çıkıyor mu bugün Türkiye’den başka? Bir tarafta dinine veya etnik kökenine göre ayırmadan sığınan herkesi bağrına basmış bir Türkiye, bugün değil, geçmişte de böyledir; 500 yıl geriye baktığımızda da böyle, bin yıl geriye baktığımızda da böyledir. Biz onun için ecdadımızla gurur duyarız. Gelecekte de çocuklarımız, torunlarımız bizlerle gurur duyacak. Bir tarafta da adil yük paylaşımından kaçanlar, mülteci ve insanlık düşmanları var” şeklinde konuştu.
“Bizim için onur meselesidir; milli güvenlik meselesidir.”
“Suriye’de ne işimiz var?” diyenleri seviyesiz olarak değerlendiren Oktay,
“Ülkemizde hala ‘Suriye’de ne işimiz var?’ diye soran ve Cumhurbaşkanımıza hakaret etme cüretini gösteren seviyesizler var. Son dönemlerde birlik beraberliğimizi zedeleyici ve yıkıcı bir muhalefet anlayışını ne yazık ki, üzülerek müşahede ediyoruz. Bunu yapanlar milletimiz nezdinde de hukuk nezdinde de hesap verecek; her şeyden önce milletimizin vicdanında yargılanacaktır. Terörle ve insani krizlere karşı mücadelemiz siyaset meselesi değil, bizim için onur meselesidir; milli güvenlik meselesidir. Devletimizin bekasını doğrudan ilgilendiren yurt içinde ve yurt dışında verdiğimiz tüm mücadeleler bu bilinçle milletimizin güçlü iradesiyle yürütülmektedir.” dedi.
“Şehit ve gazilerimizin bir damla kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız da”
Onkoloji Hastanesi açılışında Suriye’de yaşananlarla ilgili konuşan Bahar Kalkanı Harekatı’nın ve güvenlik güçlerinin İdlib bölgesindeki faaliyetlerinin, hem uluslararası hukuk kuralları hem de imzalanan mutabakatlara uygun olarak yerine getirilmekte olduğunu söyleyen Oktay, “Şimdiye kadar, şehitlerimizin, gazilerimizin bir damla kanını yerde bırakmadık, bundan sonra da bırakmayacağız”. diye konuştu.
“Türkiye diplomasiden, müzakereden ve siyasi çözümden yanadır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Lideri Vladimir Putin’in Moskova’daki görüşmelerine de değinen Oktay, “Cumhurbaşkanımızın dün Rusya’ya gerçekleştirdiği ziyaret sonucunda varılan ek mutabakat, Astana ve Soçi süreçlerine yeniden hayat vermeye yöneliktir. İdlib’de rejimin saldırganlığına son verilmesi ve akan kanın durdurulması için Rusya’nın garantör devlet olarak üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. Suriye’de yaşanan insaniyet dramının askeri bir çözümü olmadığını, Türkiye olarak diplomasiden, müzakereden ve siyasi çözüm süreçlerinden yana olduğumuzu her defasında daha teyit ettik. Ancak, sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, terörle mücadele ve insani dramın önüne geçmek için gerektiğinde güç kullanmakta da tereddüt etmedik, etmeyiz. İdlib üzerinden ülkemizin köşeye sıkıştırılmasına da asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Gözlem noktalarımıza ya da mevzilerimize terör rejimi tarafından yapılan saldırılara en şiddetli şekilde karşılık verilmiştir ve bundan sonra da şayet saldırı olursa tereddütsüz verilmeye devam edilecektir. Bölgede kendilerine verilen görevi büyük özveri, kararlılık ve kahramanlıkla sürdüren güvenlik güçlerimizi Milli Mücadele’nin gazi şehri Mersin’den selamlıyorum” şeklinde konuştu.
SEYFETTİN AKARCA
YORUMLAR