Mersin’in eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın 31 Mart 2019 Mahalli idareler seçimlerinde aday olamamasından sorumlu tuttuğu ve kendisine kumpas kurmakla suçladığı dönemin İYİ Parti İl Başkanı Servet Koca, hakkındaki iddiaları reddederek yalanladı.
Dönemin İyi Parti İl Başkanı Servet Koca, Burhanettin Kocamaz’ın evrakı il seçim kuruluna geç verildiği için aday olamamasından sorumlu tutulmasına ve kumpas kurduğu iddialarına, 4 ay sonra Yenişehir ilçesinde bir otelde İyi Parti İl Başkan Yardımcısı Orhan Galip ile düzenlediği basın toplantısında yanıt verdi. HABER 3’TE”EVRAKLAR BİZZAT KOCAMAZ’IN TALİMATI İLE TESLİM EDİLMİŞTİR”
Türkiye gündemine oturan olayda, Kocamaz’ın, hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmasının ve 28 Haziran’da yargı önünde aklanmasının ardından ilk kez konuşan ve basın toplantısında, seçim öncesi adaylık başvurusunun son gününde yaşananları detaylarıyla anlatan Koca, kendisine yüklenen tüm iddiaları reddetti.
19 Şubat’ta, Kocamaz’ın evrakının verilmediğini saat 17.01’de öğrendiğini belirten Koca, İl Sekreteri Üzeyir Güleç’in kendilerine Kocamaz’ın başvurusunun Genel Merkez tarafından yapılacağını söylediği için yanlış yönlendirildiğini ve olaydan haberdar olmasının ardından Kocamaz’ı bilgilendirdiğini ve Kocamaz’ın gerekli evrakı belediyeden temin ettirerek adliyeye gönderdiğini ifade eden Koca, “Burhanettin Kocamaz’ın müracaat evrakları saat 17.00’den sonra bizim tarafımızdan değil, bizzat kendisinin talimatı ile avukatı Hüdaverdi Aydoğdu nezaretinde teslim edilmiştir.” dedi.
“BUNUN ADI KUMPAS İSE BEN KUMPAS YAPTIM”
19 Şubat akşamı olaydan sonra Kocamaz ile evinde yaklaşık 1,5 saat beraber olduğunu ifade eden,Kocamaz’ın kendisine belgelerinin neden teslim edilmediğini sakin bir tepki göstererek sorduğunu belirten Koca, “Sizi şerefimle temin ediyorum; kutsal bildiğim her şeyin üzerine yemin ediyorum; 59 yaşındayım, Mersinliyim, bugüne kadar beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki, hayatımda asla yalan söylemem, dostlarıma asla ihanet etmem, kapı arkasından dolanmak neymiş bilmem. Bir iş başarılacaksa çalışarak, sebat edilerek yapılacağından yanayım. Ben Mersin İl Başkanı olarak, İl Sekreterimiz Üzeyir Güleç Bey’in bizi bu şekilde yönlendirmesi sebebiyle evrakı götürüp Mersin İl Seçim Kuruluna teslim etmedim. Çünkü kafamda böyle bir yönlendirme vardı ve genel merkezin büyükşehir belediye başkan adaylarının müracaatlarını kabul edeceğini bildirmesi, Burhanettin Bey’in evrakını Ankara’ya götürüp vermesi, genel merkezin evrakların il seçim kuruluna verilmesinden bir hafta önce beni arayarak ‘Eksik evrak tespitinde bulunduk. Gönderirseniz işlem tamamlayacağız’ demesi sebebiyle ve Üzeyir Bey’in ‘Gördünüz mü başkanım, olaylar böyle’ demesiyle evrakı ben vermedim. Bunun adı kumpas ise ben kumpas yaptım” diye konuştu.
“BİR KURBAN ARADINIZ, BENİ Mİ BULDUNUZ?”
Kocamaz’ın evrakının ve başvuruya dair yetki belgesinin geldiğini söylemeyen il sekreteri hakkında niçin suç duyurusunda bulunmadığını soran Koca, “Bir evrakın aslını dosyaya koyup evrakları yok etmesi, Burhanettin Bey’in önünde evrakı gönderen Genel Başkan Yardımcısının sorgulamasıyla ortaya çıkıyor, Üzeyir Güleç halen il binasında Burhanettin Bey ile pozlar veriyor, yemeklere gidiyor. Soruyorum şimdi; genel merkez adına buraya gelip soruşturma yapan ve bizim olayın kara kutusu olan Üzeyir Bey’i tespit eden Hasan Seymen, genel merkez adına Üzeyir Güleç hakkında da niçin suç duyurusunda bulunmazsınız? Soruyorum Burhanettin Kocamaz’a; kendisinin belediye başkanlığı müracaatını yapacak kişinin adına gelen bir yetki belgesi varken, yetki belgesinin arkasında da kendi evrakları varken, bunları ilgilisine vermeyen, il başkanına vermeyen, herhangi bir kişiye sorup doğruyu öğrenmeyen, evrakı dosyaya takıp kendi evraklarını yok eden bir Üzeyir Güleç’i niçin mahkemeye verip de hakkında suç duyurusunda bulunmadınız. Hamit Tuna’yı vermediniz mahkemeye, Üzeyir Güleç’i vermediniz mahkemeye bir kurban aradınız, beni mi buldunuz?” dedi.
“TEK HATAM, MERSİN İYİ PARTİ İL BAŞKANI OLARAK BUNU BİLMEK ZORUNDAYDIM”
İl başkanı olarak başvuruyu kendilerinin yapması gerektiğini bilmesi gerektiğini belirten Koca, “Tek hatam, Mersin İYİ Parti İl Başkanı olarak bunu bilmek zorundaydım. 80 ilde olmamış, bir tek benim ilimde olmuş. Bunun vebali var. Genel Başkanım ve İYİ Parti’ye gönül vermiş herkes ve Mersin’deki herkes benden bunu bekler. Ben de kendimden bunu beklerdim. Bu işlem tamamlansaydı biz bu konuşmaları yapmayacaktık. Ama bir ekipsiniz, siz her yere yetişemiyorsunuz ve çeşitli konularla ilgili size, gelen evrakları okuyup, yorumlayıp size yol gösterecek arkadaşlarınız var. Ben, İl Sekreterim Üzeyir Güleç ağabeyime sonsuz güvenim sebebiyle bu duruma düştüm. Üzeyir Bey, 40 yıl bir bankada görev yapmış, bürokrasinin kurallarını bilen, 8 yıl Milliyetçi Hareket Partisi’nde il sekreterliği görevinde bulunmuş, siyasi tecrübesi olan bir ağabeyim. Hatam benim, kabul ediyorum ama hangi yoldan yanıldığımı, kime güvendiğimi anlatmaya çalışıyorum. Üzeyir Bey, 20 Şubat’ta gazetelere verdiği demeçte, ‘Bu, her ne kadar Genel Başkanımızın kumpas olarak nitelendirdiği bir olay gibi görülüyorsa da gelen bir talimatın yanlış yorumlanmasıdır’ diyor. Bu olayın özeti budur. Hatam, kusurum, eksiğim, kumpasım varsa budur.” dedi.
“KOCAMAZ, ‘BU KUMPAS BİR BEDEL KARŞILIĞINDA YAPILIR’ DEMİŞTİ!”
Kocamaz’ın, “Bu kumpas ya hayatları tehlikeye atılacak bir tehdit karşılığı yapılır ya da hayatlarını kurtaracak bir bedel karşılığında yapılır” sözlerine de yanıt veren Koca, “Yani öyle bir tespit yapıyor ki, belediye başkanımız, biz kumpası yapmışız, yaptığımız bir gerçek var, iki de sebebi var; ya şantaj ya da para. Allah’a çok şükür, hiç kimse bu konuyu konuşmak için benim yanıma gelemez, gelmedi. Burhanettin Bey’e kumpas yapmak için; hiç de para teklifi almadım, teklif de edemezler. Ne tehdit aldık ne bir kuruş para geçti boğazımızdan. Biz böyle insanlar değiliz. Bunun böyle olmadığını anlatmak için üç gün sonra bütün Türkiye’de ‘kumpasçı, hain, içeriden vurulduk’ laflarının muhatabı olarak Ankara’ya gittik ve kendimizi ifade ettik.”
Kocamaz’ın 25 yıllık bir belediye başkanı olduğuna dikkat çeken Koca, “20 yıl Tarsus belediye başkanlığı yapmış, 5 yıl Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış, siyasi hayatı 50 yıla ulaşmış bir insan, her sene kurbanlar keserek götürüp kendi müracaatını il seçim kuruluna veren bir insan, neden bu sefer 24 saat yanında gezen il başkanına sormadı. Burhanettin Kocamaz, ‘Benim evrakı ne zaman vereceğiz başkanım? Görüyorsun Hamit Tuna tweet atarak böyle söylüyor , Orhan Galip hakkında iddialar var. Gidelim şu evrakımı verelim’ deseydi , biz bütün ilçeleri toplayıp davul zurna eşliğinde vermezsek namerdim. Bu benim şerefim, bu benim onurum. Niçin, saat 17.00’ye kadar aylarca beraber gezen il başkanınıza ‘Benim evrakımı verelim’ demediniz? Niçin saat 5’ten sonra kendi evraklarınızı gönderdiniz ve saat 17.26’daverdirdiniz? Bir il sekreteri hayatında bir hata yapıyor, belediye başkanımız saat 17.00’ye kadar bana ‘evrakımızı verelim’ demiyor, saat 17.00’den sonra evraklarını toparlayıp il seçim kuruluna gönderiyor, kendi avukatının talimatıyla evrak veriyoruz ve kumpas yaptığımın özeti budur” diye konuştu.Yapılan bir kumpas var ise de bunun kimin işine yarayacağının cevabını kamuoyuna bıraktığınıda sözlerine ekledi.
“SANKİ ACEMİ TİYATROCU GİBİ KONUŞUYOR!”
Burhanettin Kocamaz’ın, kendisini başka partiden de aday olmasını engellediğini iddia ettiğini belirten İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Orhan Galip, ”İfademde de belirtmiş olduğum gibi Kocamaz’ın evraklarını elime almadım ki vermemezlik yapayım. Olaydan 2 gün sonra Ankaraya gittiğimde Kocamaz’ın evraklarını bize kargo ile gönderildiğini ve İl sekreteri Üzeyir beyin aldığını öğrendim. Ancak benim adıma gönderilen evrak ne bana ne de İl Başkanıma verilmedi. Burhanettin Kocamaz bütün bunları biliyor olmasına rağmen kendi evrağını ilgilisine vermeyen ve saklayıp yok eden Üzeyir Güleç hakkında neden suç duyurusunda bulunmamıştır. ‘dedi.
Galip,” Burhanettin Kocamaz içeri girdi. Benim hissettiğim bir olay var onu da söylemeden geçemeyeceğim. Bir olay olur, önünüz kesilir, bir tepki gösterirsiniz. Sanki böyle acemi tiyatrocu gibi bir konuşuyor. Birisini bana hakaret etse ya kendimi gömerim ya da ne bileyim kendimi bir yerden aşağı atmam gerekir. Oradakiler gayet ne bileyim tiyatro bitsinde perde kapansın gidelim hikayesinde gibi bir tavırlar hissettim.” dedi.
ARZU ÖZER
YORUMLAR