Mersin Baro Başkanı Av. Ali Er, baro başkanlığından istifasına yönelik bir açıklama yaptı.

İstifasını açıklayan Er, konuşmasını geçirdiği başkanlık dönemindeki  gelişmelerden bahsetti.

İstifasının nedenini aktaran Er, Mersin 27. dönem milletvekili aday adayı olduğunun altını çizdi.

Baro başkanlık görev hizmetini meslektaşlarıyla beraber onurlu bir şekilde yaptığını aktaran Er: “Hizmet odaklı, güçlü baro güçlü avukat idealiyle çıktığımız bu yolda, göreve geldiğimiz tarihten bu yana hiç durmaksızın büyük bir fedakârlık ve özveri içinde emeğimizi ve gücümüzü Mersin Barosu’na sarf ederek yoğun bir şekilde çalıştık. Meslektaşlarımız, Mersin halkı ve ülkemiz için son derece etkin ve faydalı çalışmalar gerçekleştirdik.” dedi.

 

“SUÇLULARIN EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMASI İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞTIK”

 

Meslekleriyle ilgili sorunları çözmek için projeler yaptığını belirten Er: “Öncelikle hizmet odaklı bir baro anlayışı ile hareket ederek Mersin Barosu avukatlarının ve mesleğimizin sorunlarını çözmeye ve hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik projelerimizi harekete geçirdik. Meslektaşlarımızın adliye girişlerinde ayrıcalıklı ve mesleğin itibarına yakışır şekilde giriş yapmalarından başlayarak, adliye içerisinde Baronun etkinliğini ve gücünü arttırdık. Mersin Barosu’na yeni hizmet birimleri kazandırdık. Adliye içerisinde Mersin Barosu Kütüphanesi kurarak meslektaşlarımızın bilgiye saygın bir şekilde ulaşmalarını sağladık. Meslektaşlarımızın adliye içerisinde, resmi dairelerde, cezaevlerinde yaşadığı sorunlarda daima meslektaşlarımızın yanında olarak yaşadığı sorunu kurumsal düzeyde çözüme ulaştırdık.” dedi.

Ali Er:“Mersin Barosu Kadın Hakları, Çocuk Hakları, Avukat Hakları Merkezlerimiz ile diğer merkez ve komisyonlarımız mesleğimiz ve toplumumuz için etkin çalışmalar gerçekleştirdi. Kadın Hakları Merkezimiz kadına karşı işlenen suçlara ilişkin davalarda tüm kadınlarımıza hukuki yardım sağladı.  Çocuk Hakları Merkezimiz, çocuklarımızın geleceği için okullarda her hafta, çocuk hakları, suç sayılan davranışlar, bilişim suçları gibi konularda yoğun eğitim çalışmaları gerçekleştirdi. Çocuk istismarı davalarının takipçisi olarak suçluların en ağır şekilde cezalandırılması için var gücüyle çalıştı.” ifadelerini kullandı.

 

“ÇOCUKLARIMIZA FAYDALI OLMANIN GURURUNU VE MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ”

 

Birçok paneller, seminerler, çalıştaylar düzenledikleri dile getiren Ali Er: “Türkiye’de tüm barolara örnek bir proje olarak mesleğe yeni başlayan ve ihtiyaç duyan meslektaşlarımız için Mersin Barosu Avukatlık Ofisleri kurarak meslektaşlarımızın kullanımına sunduk. Bu projemiz de gururumuzdur.” diye kaydetti.

“Mersin Barosu olarak topluma, ülkemize sorumluluğumuzun bir gereği olarak sosyal sorumluluk projeleri ürettik ve var olan projelerde yer aldık.” diyerek dikkat çeken Er: “Bunlardan en önemlisi çocuklarımızı istismardan korumayı amaçlayan ve çocuk haklarını anlatan Sihirli Küre isimli tiyatro oyunu oldu. Türkiye’de bu konuda yapılmış ilk ve tek proje olma özelliği taşıyan bu çalışmamızla çocuklarımıza faydalı olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

“MİLLİ İRADEYE SAYGI İLKELERİNDEN ASLA TAVİZ VERMEDİK”

 

Er, kurumsal iletişim ve temsil anlamında; Mersin Barosu tüm kurum ve kuruluşlar ile baronun saygınlığına yakışır şekilde kurumsal iletişim kurduğunu öncesinde zayıf olan ilişkilerini kuvvetlendirerek, gerek kurum ve kuruluşlarla, gerek sivil toplum örgütleri ile gerekse de halk ile iyi ilişkiler içerisine girdiğini belirtti.

Birçok kamu kurumu  ve üniversiteler ile   işbirliği anlaşmaları ve protokoller yaparak birçok projeyi birlikte gerçekleştirdiğini dile getiren Er son sözlerini şöyle aktardı: “Mersin Barosu, devletimizi ve milletimizi ilgilendiren tüm milli ve toplumsal meselelerde, hepimizin ortak paydası olan devletimizin ve ülkemizin bölünmez bütünlüğü, demokrasi ve milli iradeye saygı ilkelerinden asla taviz vermeyerek daima devletimiz, milletimiz, güvenlik güçlerimiz ve milli irade yanında yer almış, devletimize ve milli iradeye yönelik her türlü saldırıyı ve terörü her zaman lanetlemiş ve bunu açıkça ifade etmiştir.”