Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mersin’in büyükşehir adayları bir ilki gerçekleştirerek aynı platformda buluştu

Cumhur İttifakı MHP Büyükşehir Adayı Tuna, DP Büyükşehir Adayı Yılmaz, CHP Büyükşehir Adayı Seçer Mersin’de bir araya gelerek projelerini anlattı

Bu haberin fotoğrafı yok

 Mersin’in Büyükşehir Belediye Başkan Adayları Cumhur İttifakı MHP’den Hamit Tuna, CHP’den Vahap Seçer ve DP’den Ayfer Yılmaz Türkiye’de uzun yılların ardından ilk kez aynı platformda bir araya gelerek projelerini anlattı. 

Toros Üniversitesi’nin organizasyonunda ‘Mersin Kent Zirvesi’ düzenlendi. ‘Büyük Buluşma’ başlığıyla gerçekleştirilen zirvede, Mersin Büyükşehir’de seçim yarışına girecek belediye başkan adayları, aynı masada oturarak hem projelerini anlattılar hem soruları yanıtladı. İYİ Parti’nin desteklediği Ayfer Yılmaz ile AK Parti’nin desteklediği Hamit Tuna’nın taraftarlarının yanı sıra HDP de dahil birçok siyasi partinin temsilcisinin yer aldığı zirveye ilgi çok yoğun oldu. AK Parti, CHP ve MHP’li Mersin milletvekilleri ile CHP Eski Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi’nin de katıldığı üç adayın da konuşmaları sırasında alkışlar ve ıslıklarla destek gördüğü zirve, ‘demokrasi platformu’ olarak adlandırıldı. 

Uzun yılların ardından Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyan buluşmanın moderatörlüğünü Toros Üniversitesi Kentleşme ve Yerel Yönetimler Uygulama ve Araştırma Merkezi (KEYAM) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Özer yaptı. 



“Seçimlere 28 gün kala sizler adına büyük bir mücadeleyle yola çıktım” 

Toros Üniversitesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen zirvede ilk sözü alan DP Adayı Ayfer Yılmaz, bu demokrasi platformunu oluşturan üniversite yönetimine teşekkür etti. Yılmaz, bu platformun çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Çünkü bu seçimler Mersinimiz için çok çok önemli. Biliyorsunuz, daha önce Burhanettin Kocamaz başkanımız burada adaydı. Bir şekilde içeriden başlayıp yukarıya kadar bir üst akılla bir demokrasi ayıbı yaşadık. Demokrasi, yenisi bulunana kadar en iyi idare şekli olduğuna göre, elimizde kalan bir sandık demokrasisi. Onda da bir başkan adayının seçilme hakkının elinden alınması ve Mersinlilerin seçme hakkının ellerinden alınması. İşte bu nedenle 31 Mart seçimlerine 28 gün kala ondan o bayrağı devralmak ve Demokrat Parti adına bugün sizler adına büyük bir mücadeleyle yola çıktım” dedi. 

Ekonomik durumun ortada olduğunu belirten Yılmaz, “Ne yazık ki, geçen seneden bu seneye kadar 67 milyar kaybetmiş bir ülkede yaşıyoruz. Tam bir Hollanda büyüklüğünde bir alanda üretimden vazgeçen üreticisinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Tam bunların temelinde tarımın, turizmin ve teknolojinin yükselip lojistikle dağıtılacağı bir Mersin’de yaşıyoruz. Mersin, geçmişte 10’uncu sıradaydı, şimdi 26’ıncı sırada. Bu şehirde yaşamaktan memnun olmanın 81 vilayet içindeki yeri 59. Bu şehirde 81 vilayet içinde iş bulma olasılığında 64’üncü sıradayız. Üretmiyoruz. Son 5 yıldaki gerçekleştirilen altyapı projeleriyle altyapı içinde 24’üncü sıradayız. Ama onun dışında neyi kaybetmişiz? Tüm ülkede kişi başına gelir diye konuşulan o 10 bin dolar vardı ya, şimdi 9 bin 350, Mersin’de 8 bin 300 dolar. Mersin ligden düşmüş demek ki. Dokularımızı ve elimizden gelenin hepsini birleştirmemiz gereken bir dönemdeyiz” diye konuştu. 

Belediyecilik anlayışını da anlatan Yılmaz, “Kimliğimizi yeniden tanımlamamız gereken bir Mersin. Yaşanabilir, üreten, paylaşan ve tekrar bütünleşen bir Mersin. Bunu yaparken proje değil politika üreten, sistemsizlik değil bir model içinde giden, sürdürülebilirlik içinde bir yönetim şekli olmak. Ekonomi kötü. Her bir kuruşun katma değer oluşturması gereken bir ildeyiz” diyerek, projelerini anlattı. 



“Hiçbir siyasi parti Mersin’de bir başına kendi seçmenlerinin oyuyla belediye başkanı seçtiremiyor” 

CHP Adayı Vahap Seçer de konuşmasına “Demokrasi eğer içi doluysa, gerçekten bir toplum onu sindirmişse güzel bir rejim. Bugüne kadar keşfedilmiş en müstesna idare şekli” diyerek başladı. Türkiye bu konuda ağır aksak da ilerlese bu sancılı günlerin aşılacağını, demokrasinin tüm kurumlarıyla inşa edildiği daha güzel bir toplumda yaşanacağını ifade eden Seçer, “Bu yerel seçim atmosferinde daha çok projelerin konuşulması arzu ediliyor ama Ankara siyaseti suyu başka mecralara doğru akıtmak istiyor. Biz bu manipülasyonlara takılmayalım, halk olarak bu algı yönetimine kapılmayalım. İşimize bakalım. Mersin’e dönelim. Burada Mersin’i yönetecek bir belediye başkanı seçeceğiz. Gençler bizden gelecek bekliyor. Biz onlara ne vereceğiz? Onları konuşalım” şeklinde konuştu. 

Uzun süredir adaylık çalışması yaptığını ve bu süreçte 160’ın üzerinde proje ve faaliyet hazırladıklarını anlatan Seçer, şunları söyledi: 

“Bunları belediye başkanlığım döneminde birer birer hayata geçireceğiz. Çünkü bunun sözüyle bu kampanyayı yürütüyoruz. Benim için seçim kazanmaktan öte, 1 Nisan sabahından sonra, belediye başkanı olduğum süreçten sonra neler yapacağım çok önemli. Benim omuzlarımdaki yük bu. Önemli bir seçim. Hiçbir siyasi parti Mersin’de bir başına kendi seçmenlerinin oyuyla belediye başkanı seçtiremiyor. Burası çok önemli. Dolayısıyla bizlerin yükü sadece kendi seçmen tabanımız değil. Hangi siyasi partiden olursa olsun bütün seçmenlerimizin bize göstereceği teveccühle seçileceğimiz için yükümüz çok daha fazla ağır olacak.” 

Yatırımcı bir belediyecilik ve yatırımcı bir belediye başkanı çerçevesinde projelerini oluşturduğunu belirten Seçer, Mersin’in vergi ödemede 6’ıncı sırada, ancak yoksullukta ilk 3’te yer aldığına dikkat çekti. Seçer, “Böyle bir yaman çelişki var. Ekonominin olmadığı yerde demokrasi olmaz. Demokrasinin olmadığı yerde ekonomi de olmaz. Karnı doymayan bir çocuk derslerinde başarılı olamaz. Çocuğunun karnı doymayan bir anne-baba sanatı, kültürü, sporu önceleyemez” dedi. 



“Mersin’in menfaati için gitmem gerekiyorsa Cumhurbaşkanına bir kere değil, bin kere gitmeye hazırım” 

Sıra dışı bir belediye başkanı olacağını, o koltukta oturmak için kimseye taviz vermeyeceğini söyleyen Seçer, “Bana soruyorlar, ‘Sen CHP’li bir belediye başkanı olarak Cumhurbaşkanı AK Parti’li, bu işleri nasıl yapacaksın?’ Bütçe yeter. Ama Mersin ile ilgili merkezi yönetimin bir tasarrufu olacaksa diyorlar ki, ‘Cumhurbaşkanına gidecek misiniz?’ ben cenke, kavga etmeye gelmiyorum. Mersin’in menfaati için gitmem gerekiyorsa Cumhurbaşkanına bir kere değil, bin kere gitmeye hazırım. Yeter ki kentime yatırım çekelim” diye konuştu. 



“‘Kumpas kuruldu’ diyerek benim adımı ortaya koymak, kişisel haklarıma tecavüzdür” 

Cumhur İttifakı MHP Adayı Hamit Tuna ise sözlerine kendisiyle ilgili iddialara yanıt vererek başladı. Demokrasinin güzel olduğunu, seçimlerin de demokrasinin bayramı olduğunu vurgulayan Tuna, “Seçimlerin hukuki boyutta seçim takvimleri vardır. Bunu da Yüksek Seçim Kurulu açıklar. 1 Ocak-31 Mart takvimi içerisinde adayların ne yapacağı yazılıdır. Zamanı geçirip de aday olamayıp, ondan sonra bu suçu da kişisel olarak benim üzerimden ‘kumpas yapıldı’ denmesini esefle kınıyorum. Birlikte yol yürüdüğünüz, siyaset yaptığınız insana güveneceksiniz. Güvenmiyorsanız onunla yol yürümeyeceksiniz. Ben başvurumu bir gün önce verdim. Vahap Bey de bir gün önce vermiş. Çünkü bizim meclis üyesi yapımız yok. Üç tane evrak veriyorsun; dilekçe, diploma, savcılık belgesi. Bu kadar. ‘Kumpas kuruldu’ diyerek benim adımı ortaya koymak, kişisel haklarıma tecavüzdür” şeklinde konuştu. 

“Biz siyasetimizi bir yerde makam elde etmek adına yapmıyoruz” diyen Tuna, bu kentte doğduğunu, tahsil hayatını bitirdikten sonra bu kentte ticaret yaparken siyasete atıldığını söyledi. Tuna, “1995’ten bu yana da aralıksız siyasetin içindeyim. Ve Mersin siyasetinde dik ve diri durmak öyle çok kolay değil. Kendimize göre bir kalıbımız var, omurgalı bir duruş, omurgalı bir siyaset, tertemiz bir siyasetle yol yürüyoruz. Üç dönemdir de millet bize teveccüh gösteriyor ve belediye başkanlığı yapıyoruz. Ama biz de belediye başkanlığı yaparken, milletin güvenini sarsmamak adına adete bir köy olarak aldığımız Torosları’ı bugün doğru strateji belirlemek suretiyle sağlığın, eğitimin ve gençliğin merkezi yaptık. 2004’te bunların hepsi hayaldi” ifadelerini kullandı. 

Türkiye’nin üretim ekonomisiyle kalkınabileceğine işaret eden Tuna, bugüne kadar bu çerçevede belediyecilik yaptığını, bundan sonra da aynı doğrultuda projelerini hayata geçireceğini söyleyerek, projelerini anlattı. 

Konuşmaların ardından üç belediye başkan adayı, zirveye katılanların sorularını yanıtladı. 

İHA

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SERDAR ERKAN TC Aile ve
Sıradaki Haber YÜZYILIN PROJESİ KIZKALESİ’NDE