Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Mersin’de 2 projeyi destekliyoruz

Bu haberin fotoğrafı yok

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yıl boyu sürdürülecek arkeolojik kazı projelerine ilişkin, “Bu yıl Muğla’da 4, Çanakkale ve Antalya’da 3’er, Denizli ve Mersin’de 2’şer, Burdur, Diyarbakır, Gaziantep, Isparta, İzmir ve Şanlıurfa’da 1’er kazı yeri olmak üzere toplam 20 noktayı bu proje kapsamında destekleme kararı aldık. 2020 itibariyle de her yıl minimum 20 tane ilave kazı yerini bu proje kapsamına alarak, 2023 yılına kadar 122 kazı alanını ve hatta daha fazlasını bu kapsamda desteklemeyi planlıyoruz” dedi. 

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “2019 Arkeolojik Kazılar” basın lansmanında Anadolu’nun dünyanın en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yaptığını ve çok zengin bir kültür hazinesine sahip olduğunu belirterek, “Ancak bu hazinenin bugüne kadar çok az bir kısmı keşfedilebildi. Biz bu protokolle, projeyle birlikte hem bu keşfi hızlandırmak hem de bilinmeyenlerin sayısını azaltmak istiyoruz öncelikli hedefimiz bu. Türkiye Anadolu genelinde 153 noktada kazı projesi yürütmekteyiz. Bunların 31 tanesi yabancı kazı başkanlıkları, 122 tanesi de yerli kazı başkanlıklarımız tarafından yürütülmekte. Yerli kazı başkanlığımız tarafından yürütülen projelerdeki en büyük sıkıntımız büyük bir bölümü için sürelerinin 45 ile 60 gün civarında sınırlı olmasıydı. Bu projeyle birlikte proje kapsamındaki kazı alanlarının kazı sürelerini 12 aya yaymayı hedefliyoruz. Hem daha fazla uzman ve işçiyle destekleyeceğiz hem de kazı verimliliğini bu projelerle artırmış olacağız. Birkaç yıl içinde hem daha hızlı hem daha verimli ve 12 ay süreyle kazıldıkları için birkaç yıl içinde ziyaretçi alabilecek hale gelecekler. Yeni kazılan yerlerin ziyaretçilerinden elde edilen gelirleri de kazı yerlerine kaynak olarak aktarmaya devam edeceğiz. Belli bir süre sonra kazı yerleri kendi kendilerini finanse edebilen bir ekosisteme de kavuşmuş olacak. Bu sürdürülebilir bir hal alacak. Bu da ikinci hedeflerimizden biri” ifadelerini kullandı. 

“Toplam 20 noktayı bu proje kapsamında destekleme kararı aldık”
 
Bu yıl Muğla’da 4, Çanakkale ve Antalya’da 3’er, Denizli ve Mersin’de 2’şer, Burdur, Diyarbakır, Gaziantep, Isparta, İzmir ve Şanlıurfa’da 1’er kazı yeri olmak üzere toplam 20 noktayı proje kapsamında destekleme kararı aldıklarını bildiren Ersoy, “2020 itibariyle de her yıl minimum 20 tane ilave kazı yerini bu proje kapsamına alarak 2023 yılına kadar 122 kazı alanını ve hatta daha fazlasını bu kapsamda desteklemeyi planlıyoruz. Bütün kazı yerlerinin 12 ay boyunca kazılması mevsimsellik özelliklerinden dolayı mümkün değil. Önümüzdeki yıllardan itibaren destekleyeceğimiz kazı yerlerinde 12 ay şartını aramayacağız, onların mevsimsel olarak izin verdiği ölçülerde ne kadar maksimum seviyede kazılabiliyorsa o kadar süre şartı arayacağız. Proje kapsamında arkeoloji, sanat tarihi, antropoloji, epigrafi eskiçağ tarihi ve restaratör branşlarında 120 uzman personel ve 350 adet işçinin de kazı çalışmalarında istihdam edilmesini planlıyoruz. Bütün kazı yerleri proje dahiline alındığında binden fazla uzman ve 3 binden fazla işçiyle toplamda 4 binden fazla personele ek istihdam imkanı da bu projeyle oluşturulmuş olacak. Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında işbirliği sonucu ortaya çıkan bu çalışmada öncelikli hedefimiz kazı sürelerinin uzatılması ve bunun yanı sıra arkeolojik kazılar konusunda yetişmiş uzman personelin kapasitesinin artırılmasına katkı sağlanması da yine bu projenin ikincil öncelikli hedefleri arasında yer almakta” şeklinde konuştu. 

“18 Mayıs günü inşallah Sümela Manastırı’nın ilk bölümünü hizmete açıyoruz”
 
“Trabzon ve Bodrumlulara müjdem var” diyen Bakan Ersoy, şunları kaydetti: 
“Sümela Manastırı uzun süredir restorasyon çalışmaları sebebiyle kapalı. Yaz sonunda oraya bir ziyarette bulunmuştum ve 2020’den önce Sümela Manastırı’nın açılması mümkün görünmüyordu ve Bakanlık olarak süreci, çalışmaları hızlandıracağımızı, ek kaynak ve bütçe sağlayacağımızı söylemiştim. 18 Mayıs Müzeler Günü’nde Sümela Manastırı’nın ilk bölümünün ziyaretçiye açılması kesinleşti. 18 Mayıs günü inşallah Sümela Manastırı’nın ilk bölümünü hizmete açıyoruz.” 

“18 Mayıs’ta Bodrum Müzesi’nin de birinci etap bölümünü ziyaretçiye açıyoruz”
 
İki tane müjdesinin de Bodrumlulara olduğunu söyleyen Ersoy, “Bodrum Kalesi de uzun süredir restorasyon sebebiyle kapalı, orada da restorasyon çalışmalarını hızlandırma kararı almıştık yaz sonunda. 18 Mayıs’ta Bodrum Müzesi’nin de birinci etap bölümünü ziyaretçiye açıyoruz. Bir çalışma daha yaptım geçen ay, restorasyon ekibinin mecburen kullandığı bir alan vardı, ekip bu alandan 1 Haziran’a kadar çekilecek. 1 Haziran’dan itibaren Bodrum Kaleiçi sahnesini Bodrumluların hizmetine tekrar sunmuş olacağız. Hem Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüz hem de Opera ve Bale Genel Müdürlüğümüz, geçen senelere göre çok daha zengin bir repertuvarı bu sene Bodrumlu sanatseverlerin beğenisine sunacaklar. Bodrum Kaleiçi eski canlı günlerine 1 Haziran itibariyle kavuşmuş olacak” açıklamasında bulundu. 
Bakan Ersoy, konuşmasının ardından protokolü imzalayarak, 2019 yılında desteklenecek 20 arkeolojik kazının başkanlarıyla fotoğraf çektirdi. 

“Türkiye Cumhuriyeti’ndeki kazılar tarihine bugün çok önemli bir nokta olarak kaydedilecektir”
 
Arkeolojik açıdan büyük bir kazanımın söz konusu olduğunu belirten Antalya Patara Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva Işık, “Bana göre Türkiye Cumhuriyeti’ndeki kazılar tarihine bugün çok önemli bir nokta olarak kaydedilecektir. Hem yerli kazılarımızın içinde hem de yabancı kazılarımızın içinde kısa süreli yapılan kazılar da var, sayıca daha az olmak üzere biraz daha uzun çalışan kazılarımız da söz konusu. Şimdi bu projeyle bu daha uzun süre arazide çalışma mevzusu bir protokole bağlandı. Ayrıca kazı zamanının 12 aya çekilmesi, 12 ay arazide daimi olarak kazı yapılacak anlamına da gelmiyor. Burada yanlış anlaşılma olmasın. Bu aynı zamanda restorasyonu da, depo çalışmalarını da, bilimsel yayın çalışmalarını da içine alıyor. Aslında bizim önceki dönemlerde hem ödenek azlığından hem de zamanın iyi yönetilememesinden kaynaklanan sorunlarla yapamadığımız, zorlandığımız ama çok yapmayı arzu ettiğimiz konular bir çözüm olarak şimdi bize sunulmuş oldu. Bundan sonraki senelere de bir model oluşturması açısından işimizi iyi yapmaya daha büyük bir özen göstereceğiz. Projenin en önemli ayaklarından bir tanesi bizim yıllarca yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin mezun olduktan alanlarında hiçbir şekilde iş bulamamalarıydı. Şimdi 4 bine yakın kişinin bu bağlamda istihdam edilebilecek olması bile bizim bu fedakarlığı yapmamıza 12 ay boyunca alanda arazide çalışmamıza değen bir durumdur” diye konuştu. 
Denizli Laodikeia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, “Ülkemizde ilk etaptaki 20 kazıyla birlikte epey bir uzman istihdamı yapılacak. Bu kazı çalışmaları dünyanın değişik yerlerinde var. İtalya’da 12 ay üzerinden devam eden çok önemli kazılar var. Bunun turizm açısından çok büyük girdisi var. Türkiye’deki turizme de çok büyük yansıması olacak. Ülkemizde bir dönüm noktası oldu diye düşünüyorum” dedi. 
Gaziantep Zeugma Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay ise projeyi Türkiye’deki arkeoloji tarihi için bir dönüm noktası olarak değerlendirerek, “Sadece 20 kazıyla başlayabilir ama Bakan Bey bunu artıracağını vurguladı. Burada en önemli nokta kazıların Avrupa’da veya diğer ileri ülkelerde olduğu gibi kendi kendine yetebilecek finansmanını kendi içinde döndürebilecek hale gelmesi çok önemli” ifadelerini kullandı. 
 

İHA

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mezitli Belediyesi çalışmalarının yanı sıra
Sıradaki Haber MEZİTLİ’DE DAHA ÖNCE TİYATRO İZLEMEMİŞ ÇOCUKLAR TİYATRO İLE BULUŞTURULDU