Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kurşunların sesiyle yazdım..! ISIMSIZ BEBEK

Bu haberin fotoğrafı yok

Zifiri karanlık bir gecede baskın yiyen bir ev ve gerçekleşen çatışmada kurşunların sesi ile ölen bir bebek…

Gerçek olaylara dayanan ‘İsimsiz Bebek’ kitabının yazarı  Hamit İzol’a makamında ziyarette bulunan Mersin Kadın Gazetesi imtiyaz sahibi Zeliha Akkuş kitap için düşüncelerini paylaştı.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleşen ziyarete Hamit İzol’un yeni çıkan şiir kitabı ‘İsimsiz Bebek’ adlı eseri konu alındı.

İzol, yer alan tüm hikayelerin gerçek olaylara dayanan kitaba ismini verdiği ve ana konu olan ‘İsimsiz Bebek’ adlı hikayesini anlattı. 

Ziyarette Zeliha Akkuş kitap hakkındaki duygularını ve düşüncelerini Hamit İzol’a iletti. Akkuş kitap içerisindeki hayat hikayelerinin okuyucuya gerçekten hissettirildiğini ve derinden etkilendiğini belirtti.

Zeliha Akkuş, “Aşiret, Ağanın Akmayan Gözyaşları, Kürt’ün Türk Aşkı, Barış Sonrası Büyük Türkiye ve Roza kitaplarının yazarı Hamit İzol’dan; Kadına şiddet, töre cinayetleri ve Çokeşlilikten doğan çocukların birbirini öldürmesinin hikayelerinin şiir diliyle anlatıldığı şiir kitabı İsimsiz Bebek raflarda yerini aldı. İsimsiz Bebek okuyucularına, “Şiir diliyle gerçekler nasıl anlatılır?” diyor. Her şiir bir hikâye, ancak çok acı yaşanan bir hikâye barındırıyor.” diyerek kitap için düşüncelerini anlattı.

 

HAMİT İZOL ŞİİR KİTABINA BİR DE NOT EKLEMİŞ

 

Zeliha Akkuş aynı zaman da kitap üzerinden yaptığı yorumlara İzol’un düşüncelerine de yer verdi.

Hamit İzol’un “Koskoca hikâyeleri, birer ikişer sayfalara sığdırdım. Ülkelerinden kaçmak mecburiyetinde kalanları yazdım. Uyuşturucu baronlarını yazdım. Kan davasını yazdım. Türklerle Kürtlerin bölünmezliğini yazdım. Çokeşlilikten doğan çocukların birbirini öldürdüğünü yazdım. Sevdim yazdım. Kızdım yazdım. Üzüldüm yazdım. Kadına şiddeti, töre cinayetini yazdım. Genç yaşta hastalıklarla göçüp giden yeğenlerimi yazdım. Teröre kurban giden öğretmeni yazdım ve neticede duygularımı şiirsel bir anlatımla yazdım…“ sözleri için  Akkuş, “Okuyucularını yaşamıyla birlikte ülke gerçeklerini de görmeye davet ediyor.” diye konuştu.

 

“Toplumsal Mesajlar Verdik”

Hamit İzol kitabında sosyal mesaj vermeye özen gösterdiğini belirterek. “Mersin’ adlı eserimde de sosyal mesaj vermeye çalıştım. Kürtler, Araplar, Lazlar ve başka mezhepler de insanlar Mersin’e geldi ve Mersin’i bozdu şeklinde söylemlerde bulunulmuş. Bu tür söylemlere yönelik tüm insanların bir olduğunu anlatmaya çalıştım. Ülkemiz, şehrimiz ve insanlarımız adına elimizden geleni yapıyoruz” diyerek toplumun her alanında eşit olunduğunu belirtti.

“Okumak mı, Anlamak mı?”

Zeliha Akkuş aynı zamanda “Kitabın editörünün arka kapakta yazdığı yazı tam da yazarın bize anlatmak istediklerine tercüman olmuş” diyerek dikkat çekti.

Şiirleri ilk kez okuduğumda formdan daha çok içeriği takıldı kafama diyen Ercan Akın ise, “Ne çok ölüm var içinde’ dedim kendi kendime. Ölüm tüm anlatıların başrolüydü sanki. Ama okumaya devam ettikçe ‘ölüm’ imgesinin aslında yaşamayı ve yaşatmayı arzulayan bir ruhun çığlığı olduğunu anladım. Yaşamın verdiği en büyük ders ölümdür derler. Şiirlerin sanki, ‘Ders alın!’ dercesine gerçekleri yüzümüze vurduğunu gördüm. Yaşamanın, hakkıyla, layıkıyla, insanca yaşamanın avucunda kor ateş taşımak kadar zor olduğu bir coğrafya ve kültürde ölümün kendisini esir alamayacağını haykıran bir hassas ruh duydum. İlk kez ölümle, acılarla, travmalarla yaşamayı ve yaşamın adı olan aşkı bu denli canlı anlatan vefalı bir ses duydum. Aleni olmayan, ortaya dökülmeyen, iki kişi arasında vefalı bir iç ses…Okudukça, şiirlerdeki her ölümün, yaşanan her bir acının aslında bir yaşama ve yaşatma çığlığı olduğunu göreceksiniz. Okudukça bir bireyin dünyaya meydan okumasını göreceksiniz. Şair en gür sesiyle tüm kötülüklere, cehalete, önyargılara, adaletsizliklere, yanlış geleneklere, ihanetlere, vefasızlıklara, sevgisizliklere ‘Artık yeter!’ diyor, en sağır kulaklara. Okuyun ve yaşamın değerini en büyük öğretmen olan Ölüm’den bir kez daha dinleyin. Kavuşmayı ayrılıklardan, sevinci acılardan, ihaneti vefadan dinleyin. Okuyun ve acıların, kederlerin bir insanı nasıl insan yaptığını görün. Ben özgür soneler diyorum bu anlatılara. Sone tadında ama kural yok, kısıt yok, kelepçeler yok… Duymak isteyene melodi de var, tını da var, ahenk de. Ama önce akıl, önce kalp, önce ruh… Okuyun, zorlama kafiyelere, seslere, melodilere takılmadan, hissederek okuyun. Çünkü bu anlatılar salt kulağa değil, daha çok akla, kalbe ve ruha hitap ediyor. Yoksa ne farkı kalır iyi bir şiirin eğlenceli bir şarkıdan? Ne diyelim; mademki mukadder son ölüm, öyleyse: “Ölecekse aşktan ölsün insan” diyerek kitabı özetlediğini belirtti.

 

“İsimsiz Bebek”

 

Hamit İzol şiir kitabında yer alan tüm hikayeler gerçek olaylardan yararlanıldığının altını çizerek, kitaba ismini verdiği ve ana konu olan ‘İsimsiz Bebek’ adlı hikayesini anlattı.

İzol, “Zifiri karanlık bir gecede baskın yiyen bir ev ve gerçekleşen çatışmada kurşunların sesi ile ölen bir bebek. Ev, insanlar, etraftaki eşyalar ve hatta ağaçlar dahil zarar görmüştü o baskında. Belki o esnada annesinin basması sonucu belki de başka bir şekilde henüz isminin bile konulmamış bir bebeğin ölümü. Anlatmak istediğim yaşantılarımızdan özetle pay çıkarmak istemem. Eserlerimde daha çok ölüm konuları yer alabilir fakat ben elimden gediği kadar duygularımı yansıtmaya çalıştım” diyerek Akkuş’a konular hakkında yaptığı değerlendirmelerden dolayı teşekkürlerini sundu.

SEYFETTİN AKARCA

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap
Sıradaki Haber SEÇER: ‘AKDENİZ HALKININ İRADESİ YOK SAYILDI’