Doğu Akdeniz ve Mersin’in Çevre Sorunları’ konulu toplantısı yapıldı.
Toplantıya Çevre Dernekleri, Sivil Toplum Örgütleri, Meslek Odaları, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere ve Mersin’de yaşanan çevre sorunlarını ve santralleri yerinde incelemek için gelen, CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın katılımı ile gerçekleşti.
Mersin Yenişehir Belediyesi Nikah Salonunda gerçekleştirilen toplantıda, Akkuyu Nükleer Santrali başta olmak üzere, Kazanlı’da gerçekleştirilmek istenen polipropilen tesisi, iklim ve hava değişikliği ve Taşucu’na yapılması planlanan Taşucu Tersanesi’nin zararları ve mücadeleye ilişkin konular konuşuldu.
“DOĞA HAKKI İHLALLERİ İZLEME KURULU OLUŞTURACAĞIZ”
Doğu Akdeniz bölgesinin cehenneme dönüşmek üzere olduğunu ve dünya standartlarının üstünde kirli hava soluduğumuzu belirten Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, “Bugün sabah Karaduvar’da yılda 500 bin ton polipropilen üretecek olan ve kurulması planlanan tesisin ÇED toplantısını yaptırmadık. Hep birlikte çok ciddi mücadele etmek zorundayız. Yaşam hakkımız elimizden alınıyor.” dedi.
Daha sonra söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Doğu Akdeniz bölgesinde özellikle Hatay’daki temsilcilerden bir buçuk yıldır telefonla aranarak destek isteklerini ve sorunları yerinde incelemek adına geldiklerini belirterek, “Bölgedeki çevre sorunlarına ilişkin sorunlar üzerine yerinde incelemeler yapacağız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu incelemelerden sonra milletvekillerimizle birlikte bir rapor oluşturup, kamuoyu ile paylaşacağız.” diye konuştu. Konu üzerine önemli bir haber paylaşmak istediğini belirten Karaca, “CHP genel merkezi olarak, Merkez Yürütme Kurulu’ndan aldığımız karar uyarınca, Doğa Hakkı İhlalleri izleme kurulu oluşturacağız. Genel merkezde oluşacak olan kurulda 7 bölge 7 ilke şurasıyla tüm illerimizden çevre mücadelesi içinde olan temsilciler olacak. Bu merkez sayesinde her ilde olası çevre problemleri ve ihlallerinde anında müdahale ve çevre mücadelesinde hızlı önlem almak için çalışacağız. Sorunları tespit edip yerel yönetimlerimizin hayata geçirmesi gereken projeleri konuşacağız. Bütün vatandaşların özellikle de eğitim alanında çevre bilincini oluşturmakla mücadele edeceğiz. Bir buçuk yıldır Anadolunun birçok ilini elimden geldiğince milletvekillerimizle karış karış geziyoruz. Gittiğimiz her yerde şunu gördük ki, halk istemezse hiç bir güç bu iradeyi kıramaz. Toplantının verimli geçeceğine inanıyorum. Yaşam alanları için ben de varım diyen dostlarımıza umutlar çok yüksek diyorum.” şeklinde konuştu.
Artık çevre hakkı mücadelesinin yaşama hakkı mücadelesi haline geldiğini belirten Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi İsmail Hakkı Atal, Hava kirliliği, İklim değişikliği, nükleer termik santral konuları üzerine açıklamalarda bulundu.
Kömür yakıldığı zaman havaya yayılan mikro partikül maddelerin, Dünya Sağlık Örgütü’nün 20 mikrogram üzerindeki maddenin, bir çok hastalığa yol açabileceğini belirterek, “Adana’da 3 ocak 2018′ de 796 mikrogram soluduk. Yıllık ortalama bu bölgede 200 mg’nin altına Türkiye’de ise 80 mg’nin altına inmiyor. Şehirlerde her aldığımız nefesle ileride yaşayacağımız hastalıkların alt yapısını oluşturuyoruz. Geçenlerde hava kirliliğinin bipolar bozukluk, depresyon belirtilerine sebep olduğunu öğrendik. Türkiye’de antidepressan ilaç kullanımı arttı. “ifadelerini kullandı.
PEYNİR EKMEK GİBİ TERMİK SANTRAL İZİNLERİ DAĞITILDI
Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak yıllardır mücadele ettiklerini belirten Atal, “Bu bölgede Enerji Piyasa Kurumu, peynir ekmek gibi termik santral izinleri dağıtırken biz bunu 2010 yılında farkettik. Planlanan 7 termik santralden DAÇE sayesinde sadece 4 tanesi kuruldu. Türkiye’nin narenciye deposu Erzin’de termik santral yüzünden, asit yağmurları ciddi zararlar vermekte ve engellenemiyor.” dedi.
İsmail Hakkı Atal, Sugözü Termik Santrali’nin orada yaşayan bölge halkının hayvanlarının genetik sıkıntılar yaşadığını ve sakat doğumlarını da konuşmasında örnek gösterdi.
ARZU ÖZER
YORUMLAR