KANSER HASTALARINA UMUT OLUYOR
Mersin’de faaliyet sürdüren Kuaför Suzan, kendi başlattığı bir proje kapsamında kanser hastası kadın ve çocuklara peruk hediye ederek moral vermeye devam ediyor.
Projenin fikir babası olan Mustafa İçpınar ilk olarak bu işe nasıl başladığını şöyle açıkladı: “1986’dan beri Mersin’de faaliyete geçen salonumuzda anneden almış olduğumuz bir meslek vardı ve bunun devamını getirdik. Normal bir kuaför hizmetinin dışında, artık Peruk dediğimiz, özellikle saça ihtiyacı olan kanser hastaları için bambaşka bir formattayız.”
Mersin’de bu tür projelerin artması gerektiğini savunan İçpınar, insanlar ile aralarındaki güveni ise nasıl sağladıklarını şu şekilde anlattı: “Son dönemlerde bu projemiz medyada da yer almaya başladı, ama biz medyada çıkmadan da bir çok sosyal sorumluluk projesinde yer almaya başladık. Bu projelerle alakalı olumlu dönüşler ve güven vardı. Bizim amacımız burada sadece bir iş icra etmek değil, topluma da bir faydamız olsun istedik. Bu projemiz ile insanlar mutlu oluyor, bizler mutlu oluyoruz.”
“KANSER HASTALARI İÇİN YAPTIĞIMIZ PERUKLAR TAMAMEN KENDİ ÜRETİMİMİZ”
Peruklarının iki çeşitten oluştuğunu ve tüm perukların kendi üretimleri olduğunu belirten İçpınar; “Peruklar iki çeşitten oluşuyor. Birinci peruklar aslında gerçek olmayan saçlar. Gerçek olmayan dediğimiz; aslında gerçek saçın dokusunda olan saçlardır. Bir de, gerçek olan saçlarımız var. Bu perukların en büyük özelliği, taktığınız zaman doğal durması ve güzel görünmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Gerçek saçların; tül peruk denilen görünmeyen, istediğiniz herşeyi yapabildiğiniz peruklar olduğunu dile getiren Kuaför Suzan Sahibi Mustafa İçpınar: “Bu saçlar kanser hastalarının günlük olarak rahatça kullanabilecekleri saçlardır ve bunu burada Mersin içerisinde atölyelerimizde ustalarımız yapıyor.” şeklinde konuştu.
“BİZE İHTİYACI OLAN HER KANSER HASTASINA YARDIMCI OLUYORUZ”
Herhangi bir ticari amaç gütmeden kanser hastalarının kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan bu projeyi yıllardır yaptığını dile getiren İçpınar, bu sosyal sorumluluk projesinin çıkış hikayesini şu şekilde anlattı:
“Bundan yıllar önce iş yerine bir dostumuz geldi. Geldiğinde canı çok sıkkındı göğüs kanseri olmuş, kemoterapi almaya başlamış ve saçları dökülüyordu. İlkokula giden bir erkek çocuğu var. Her sabah çocuğu okula annesi götürüyor. Bir gün çocuk annesine; ‘Bugün beni okula babam götürebilir mi?’ diye soruyor. Dostumuz ise; ‘tabii’ cevabını veriyor. Bu günlerce devam edince oğluna soruyor; ‘Neden okula seni benim götürmemi değil de, babanın götürmesini istiyorsun?’ O anda çocuk diyor ki; ‘Anne saçların çok kötü saçların yok, arkadaşlarım kötü şeyler söylüyor ve ben rahatsız oluyorum’.
Oğlu bu sözleri dile getirince bayan çıkıp çok üzgün bir şekilde bize geliyor. Peruk istiyor. Oysa peruk yapmak bizim için o kadar kolay ki. Hemen dışarıdan kimsenin bunun peruk olduğunu anlamayacak şekilde bir peruk yaptık. Ancak maalesef toplum içinde, biz yapmasak bile bu konularda çok duyarsız ve yanlış bakış açılı kişiler var.”
Peruk takanlar konusunda rahatsızlığını dile getiren İçpınar; “Ben peruk mu takacağım?’ diyerek buna karşı olan herkesin tabusunu yıkmak istedik. Bu olaydan sonra kanser hastalarımızdan hiçbir ücret talep etmeden peruk takmaya başladık. Genelde kanser hastalarımıza uzun değil de kısa peruklar gönderiyoruz. Çünkü kısa peruklar daha uzun ömürlü oluyorlar. Bize ihtiyacı olan kimseyi herkese bu proje kapsamında yardımcı oluyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
ARZU ÖZER