Görkemli galanın sahne konukları Jose Feliciano ve müzik yeteneği ile herkesi büyüleyen Down sendromlu bağlama sanatçısı Çağatay Arastı. Görme engelli olmasına karşı yeteneği ile 9 Grammy ödülü kazanan dünyaca ünlü Porto Rikolu gitarist ve şarkıcı Jose Feliciano geceye damga vurarak herkesi hayran bıraktı.
Ünlü Ozan Âşık Veysel’in ‘Ben Gidersem Sazım Sen Kal’ şiiri ile galayı başlatan Oylum Talu, gece boyunca eşsiz sunumuyla göz doldurdu.
Festivalin açılış konuşmasını gerçekleştiren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, engellerin, azim ve umutla nasıl aşılabileceğini, önlerine çıkan her türlü engeli sanatın sınırsızlığıyla, anlayış ve hoşgörüyle nasıl birer birer yıkabileceklerini gösterebilmek hedefiyle yola çıktıklarını ifade etti.
Kocamaz, “Ev sahipliğini ve öncülüğünü yapmaktan gurur duyduğumuz festivalimizde, birbirinden değerli sanatçıların ve alanında yetkin katılımcıların bizlere yapacakları katkıyla engelleri aşmak için aradığımız çözümün çokta uzakta olmadığını göreceğiz. Böyle bir festivalin düzenleniyor olması ne kadar anlamlı ve önemli olsa da günümüz dünyasında hala sorunları, eksikleri ve aşılması gereken engelleri konuşuyor olmamız da bir o kadar ürkütücü ve düşündürücü.” dedi.
“Eski dünyayı yıkmalıyız”
Engelli bireylerin hayata başladığı andan itibaren eğitim sisteminde, çalışma hayatında, kent yaşamında karşılaştıkları zorlukları belirtip, asıl duvarın insanlar tarafından örüldüğüne değinen Kocamaz,, “Ne yazık ki bütün bu engelleri binlerce yıldır yeryüzüne şekil veren bizler yaptık. Kurduğumuz uygarlıklarla, kendimizi aşılması güç barikatlara mahkûm ettik. İnsanoğlu, hemen şimdi ve hep birlikte yeni bir yapılandırmayı gerçekleştirmek zorundadır. Engelli bireylerimizi yok sayan, onlara yaşam hakkı tanımayan eski dünyayı yıkıp yeni bir dünya kurmak zorundayız”ifadelerin kullandı.
Başkan Kocamaz, “Tüm projelerimizdeki amacımız toplumun her kesimini ahenkle içine alan daha yaşanabilir bir dünya idi. Çünkü biz, daha fazla dert yerine, insanca ve insana yakışan bir yaşamın tercih edilmesini istiyoruz. Bizler, engelli vatandaşlarımızın dezavantajlarını kapatabilmek, eşit şartlarda yaşamanın olanaklarını sunmak istiyoruz. Yaşantımıza ortak edemediğimiz her bir engelli vatandaşımız, aynı zamanda daha güzel bir dünya idealinin de kaybıdır. Pırıl pırıl beyinleri ile pek çok yaratıcı insanın, dünyaya zenginlik katacak dehaların sadece ve sadece engelleri nedeniyle hayatın dışına itilmesi insanlık adına bir utançtır. Biz bu utanca ortak olmak istemiyoruz.” dedi.
Bu yıl festivali dünyaca ünlü halk ozanı Âşık Veysel’in anısına ‘Karanlıktan Aydınlığa’ sloganıyla düzenlediklerini söyleyen Kocamaz, Âşık Veysel’in ‘Beni Hor Görme Kardeşim’ şiirini okudu.
Kocamaz’ın konuşmasının ardından ilk olarak down sendromlu bağlama sanatçısı Çağatay Aras sahne aldı. Müzik yeteneği ile seyircileri kendine hayran bırakan Aras, Âşık Veysel’in türkülerine sazıyla can verdi. Aşık Veysel’in, Uzun İnce Bir Yoldayım ve Güzelliğin On Para Etmez gibi türkülerini çalan Çağatay performansı ile ayakta alkışlandı.
Feliciano: ‘Asıl engel toplumun sizi görme biçimiyle alakalı’
Gecenin son konuğu yaşayan en iyi gitarist unvanlı ve 9 Grammy ödüllü dünyaca ünlü Porto Rikolu gitarist ve şarkıcı Jose Feliciano oldu. Feliciano en sevilen İngilizce ve İspanyolca şarkılarını Mersinliler için seslendirdi. Solo gitar performansı ile de hayranlarından tam not alan Feliciano, ‘Türkiye, seni seviyorum’ diyerek gitarını eline aldı ve İngilizce ve İspanyolca albümlerinin unutulmaz şarkılarını seslendirdi. Jose Feliciano konser öncesinde basın mensupları ile bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Feliciano, Mersin Uluslararası Engelsiz Sanat Festivali’ne katılmaktan dolayı hem çok mutlu olduğunu hem de heyecanlı olduğunu söyledi. Feliciano, “Festivalin iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Yalnız kendimi festivale katılanlardan biraz farklı görüyorum. Çünkü ben kendimi engelli birisi olarak görmüyorum. Asıl engel toplumun sizi görme biçimiyle alakalı. Bizim de diğer insanlar gibi duygularımız var, tutkularımız var. Asıl toplumun gözündeki algının yanlış olduğunu düşünüyorum. Kendimi bu anlamada farklı bir yerde konumlandırıyorum” dedi.
Bugüne kadar Türkiye’ye her gelişinde büyük keyif aldığından söz eden Feliciano, “Şu an Türkiye bazı problemler yaşıyor. Ekonomisi ile ilgili problemler var. Umarım günün birinde bunları aşacaktır. Çünkü Türkiye, halkı ile zengin bir ülke. Asıl zenginliği halkı olan bir ülke ve Türk halkı son derece üretken bir halk. Umarım Türkiye’nin komşularıyla da daha iyi ilişkiler içinde olduğu, daha barışçıl bir süreci de önümüzdeki günlerde göreceğiz” şeklinde konuştu.
Mütevazı olmanın dünyanın en güzel şeylerinden birisi olduğunu dile getiren Feliciano, “Ben dünyaya karşı, Tanrı’ya karşı mütevazı olmaya çalışıyorum ve sanırım en büyük erdem de budur. Benim mevcut durumumun müziğimi çok etkilediğini düşünmüyorum. Bu durumda olmuş olmasaydım da yine bu şekilde bir müzisyen olacaktım. Mozart’a bakın, onun herhangi bir durumu yoktu, bazı ruhsal problemleri vardı ama bizim anladığımız anlamda problemleri yoktu. O Mozart olmayı nasıl başardıysa, ben de ben olmayı başaracağım” diye belirtti.
SEVİM ESRA GÜNGÖR
YORUMLAR