Mersin Marina’daki ilave inşaatların durdurulması için açılan davada mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Marina, tüm karşı çıkmalara rağmen dev bir AVM olma yolunda ilerlerken yasaları tanımak zorunda kaldı.
Mersin Yat Limanı’ndaki ticari amaçlı binaların yapılması, Anayasa ve kıyı kanununun ilgili hükümlerine aykırı olduğu biliniyordu. Anayasa’ya ve yasalara aldırış etmeden Marina, yıllardır tüm karşı çıkmalara rağmen dev havuzlu bir Alış Veriş Merkezi halinde faaliyetlerine devam ediyordu. Marina’nın inşaat alanının denizden doldurularak elde edilmiş bir dolgu alanı olduğundan kanuna göre sabit yapı yapılamazdı. Açılan dava sonunda İmar plan notu değişikliğinin iptali, plan notu gerekçe gösterilerek yapılması planlanan ilave inşaatlar mahkeme kararıyla durduruldu.
Duyarlı Vatandaş Tarafından Dava Açılmıştı
Mersin Yat Limanında yapılan tadilatlar ve ilave inşaatlar için verilen 17.11.2017 tarih ve 2017/4 sayılı yapı ruhsatının ve ruhsatın dayanağı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 08.07.2013 tarih ve 10758 sayılı işlemi ile onaylanan Mersin İli, Yenişehir İlçesi, 1/1000 ölçekli yat limanı imar planı plan notu değişikliğinin; hukuka, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu, değişiklik öncesi onaylı yat limanına ait plan kararlarının sürekliliği ile sosyal ve teknik alt yapı dengesini bozucu nitelikte olduğu ileri sürülerek iptali ve yürütmesinin durdurulması için duyarlı bir vatandaşımızca dava açılmıştı.
Açılan dava sonucunda mahkeme kararınca, “Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin, uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen tarihten itibaren 7 gün içerisinde Konya Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere, 07/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
“Kentini Küçücük Menfaatlere Satanları Kınıyorum”
AVM fonksiyonu ön plana çıktığı için, bölgenin hem ulaşım altyapısının hem de elektrik, su ve kanalizasyon olarak teknik altyapısının bu yatırımı kaldıracak kapasitede olmayacağını Mimar Abdullah Yılmaz daha önce belirtmişti. Yılmaz, “Bu yapıların yeniden elden geçirilmesi gerekecek ve bu işleminde belediye veya kamu eliyle gerçekleştirilecek olması nedeniyle, maliyetinin kamuya yükleneceği dolayısıyla yatırımcı aslında halkın parası ile desteklenmiştir” sözlerini hatırlattı.
Konuya ilişkin Mimar Abdullah Yılmaz ‘ın, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklaması şöyle; “Başta davayı açan sayıları gittikçe azalan kentine duyarlı Mersinli hemşehrimize, Büyükşehir Belediye Meclisi’ nde konunun tek takipçisi kent sevdalısı meclis üyemize, Mersin’de konularında uzman, mesleki ahlaka, kentsel rant bilincine sahip iki şehir bilimci arkadaşlarıma, büyük hukuk mücadelesi veren Avukat beye teşekkür ediyorum. Kentini küçücük menfaatler için satanları, sözde akilleri, birilerinin arka bahçesi olmuş sivil toplum örgütlerini, kent duayenleri denilen kibar soyguncuları, üç maymunları oynamış, yeni yapılan dükkanlardan bir tane kapmak için büyük efor sarf eden riyakar insanları bir kez daha kınıyorum.”
MEHMET ÖZCAN
YORUMLAR