“GELİN KURTULUŞ MEŞALESİNİ YENİDEN ATEŞLEYELİM”

Demokrat Parti (DP) Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Devlet eski Bakanı Ayfer Yılmaz muhtarlarla yaptığı toplantıda Mersin’e kaybettiği yılları geri kazandırmak için çağrıda bulundu. Yılmaz, “Gelin 1919’da başlayan kurtuluş mücadelesinin ateşini 100’üncü yılında yeniden ateşleyelim” çağrısında bulunarak destek istedi.

“Bu seçim namus meselesi oldu”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın adaylık başvurusunun kabul edilmemesi üzerine İyi Parti ve Demokrat Parti’nin “Gönül Birliği” adayı olarak Başkan Kocamaz’ın destek ve teklifi ile Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Demokrat Parti’den aday olan Devlet eski Bakanı Ayfer Yılmaz, Toroslar ilçesinde görev yapan muhtarlarla bir araya geldi.
Aday olduğu andan itibaren Yılmaz’ı gittiği hiçbir yerde yalnız bırakmayarak desteğini sürdüren Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da muhtarlar toplantısında yerini aldı. Burada muhtarlara seslenen Başkan Kocamaz, “5 yıl boyunca uyum içinde bölgelerimize büyük hizmetler getirdik. Gemi tam rüzgar almışken önümüzün kesilmesi neticesinde bugün demokrasiye ve Mersin’in geleceğine sahip çıkmak için sahalardayız. Son 6 ayda Mersin’e bu garabetleri yaşatanlar, yaşanan demokrasi ayıbının bizzat sorumlusudur. Onun için diyoruz ki bu seçim Mersin için partilerden ziyade, belediye başkanlıklarından, muhtarlıklardan ziyade bir demokrasi meselesi, bir namus meselesi oldu. Dolayısıyla hep birlikte bizden sonraki nesillere olan borcumuzu ödemek düşüncesiyle demokrasiyle ilgili mücadelede herkesi görev almaya davet ediyorum” dedi.

“Birilerinin fincancı katırları ürktü”

Büyükşehir’de görev aldığı 5 yıl boyunca kuralsızlıklara karşı verdiği mücadeleyle Mersin’in bugün huzur ve kardeşlik iklimine eriştiğini belirten Başkan Kocamaz, bu mücadelelerin birilerini ürküttüğü için adaylık sürecinde daha önceden kurgulanmış senaryonun hayata geçirildiğini savundu. Başkan Kocamaz, “Mersin gerçekten önemli bir yer ama geçmişte maalesef aziz Atatürk’ün Mersin’e sahip çıkın talimatını kulak ardı ederek yeterince sahip çıkılmaması nedeniyle hukuksuzlukların ön plana çıktığı, kuralsızlıkların kural haline geldiği, aklı esenin kural koyarak bu kentte rol aldığı ve adeta işgal altındaki bir kent konumuna gelmişti. Göreve geldiğimiz andan itibaren bizim bu kentteki işgallerle ilgili, mahkeme kararlarını uygularken verdiğimiz mücadele ve bu kentin baronlarının bu kentin geleceğini kararttığı bir ortamda onlara karşı verdiğimiz mücadeleler bu 5 yılı çok dolu dolu geçirmemize sebep oldu. Elbette bu durumda birilerinin fincancı katırları da ürktü ve bugün yaşanan hadiseler meydana geldi. Özellikle bir yerlerden kurgulanan, yazılan senaryolar adım adım uygulandı ve maalesef Mersin üzerinden demokrasi hançerlendi. Mersin hepimize geçmişimizden değil, geleceğimizden ödünç verilen çok önemli bir merkez. Dedelerimiz işgal altındaki bu toprakları kurtarmak için canları pahasına büyük mücadeleler vermişler. Hatta Türkiye’nin kurtuluş meşalesi bu topraklardan yakılmış. Ancak çok uzun bir süre aziz Atatürk’ün uyarısına rağmen bizler bu işin farkına varmamışız. Nüfusu son 50 yılda 30 katına çıkmış bir kentte her şeye rağmen barış, huzur ve kardeşliği sağlamak, insanların kardeşlik hukukunu benimseterek pekiştirmek, birlik ve beraberlik içinde bu kente sahip çıkmasını sağlamak çok önemli bir aşama. Yapılacak çok işimiz, gidilecek çok yolumuz var. Hiçbir ilçeyi bir diğerinden ayırmadan her yere eşit hizmet götürmek, Mersin’i alt yapısıyla, üst yapısıyla geleceğe taşınması için sorumluluk almak çok önemli. Birleri konuşuyor, ‘Biz gelirsek suyu ucuzlatacağız’ diyor. Bekara karı boşamak kolay. Suyu herkes ucuzlatabilir. Ama yatırımları durduracaksınız. Mesela 321 kilometrelik sahil şeridimizin her noktasından denize giriyorsak, yaptığımız arıtma tesisleri sayesinde. Bu hizmetten vazgeçerseniz, yatırıma para ayırmak durumunda kalmazsanız, suyu bedava da verebilirsiniz. Ama bu geleceğe ihanet olur, bu kente ve kentin geleceğiyle ilgili beklenti içinde olan herkese ihanet olur. 5 yıl boyunca geçmişte her yıl 150 milyon MESKİ’den Büyükşehir’e para aktarılırken geçtiğimiz 5 yıl boyunca bir tek kör kuruş ayırmadığımız halde bu kentin altyapıyla ilgili problemlerini yeterince çözememişsek, bu zat-ı muhteremlerin aynanın karşısına geçip boylarının ölçüsünü almaları lazım. Bizler bugün her türlü kumpasa, entrikaya ve hukuk garabetlerine, önümüzün kesilmesine rağmen bu kente olan aşkımızı demokrasiye sahip çıkarak gösteriyoruz. Gelecek nesillerimize karşı da borcumuzu ödemek için Allah’ın izniyle son nefesimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Demokrasiyi yere düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz ve inşallah Sayın Ayfer Yılmaz ile birlikte demokrasi bayrağını daha da yukarılara çekeceğiz” diye konuştu. 

Yılmaz, “Başkan Kocamaz hizmet ettiği için durduruldu”

Demokrat Parti Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Ayfer Yılmaz da haftasonu Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mersin mitinginde yaptığı konuşmayı hatırlattı. Yılmaz, “Önemli olan hizmet aşkı, Mersin’e olan sevgidir. Mersinimiz, geçmişe baktığımızda sanki cezalandırılan bir il gibiydi. Mersin mitinginde de açıkça bunu söylediler. Havaalanını ben ihmal ettim dediler. Havaalanı, sahil projesi, doğu-batı koridor yolunun tamamlanması, lojistik merkezi vesaire. Hepsi tek dosya ve tek kalemde söylendi. Düşünün, bu yatırımlar 20 yıl önce başlamıştı. Bu yatırımların başladığı yıl doğan çocukların çoğu bugün üniversiteyi bitirmişti. Şimdi iş ararlar mıydı? Şimdi o noktaya gelmiş Mersin’de, asfaltlanmamış yol kalır mıydı? Ama bütün bunlar yapılmayıp, son 5 yılda bu işler üstlenilip en uç noktalarda bile bir türlü bitmeyen işlerin tamamlanması için bir başkan geldi. Başkan bunları yaptı ve cezası da demokratik anlamda kesildi. Halk beğenir ya da beğenmez ama bu kadar hizmetlerle bir dönem daha ve özellikle halkının teşvikiyle aday olan biri, ayak oyunlarının da ilerisinde işler çevirerek demokrasiyi ayaklar altına alıyor. Bu sadece bir partiyle kalsaydı ayak oyunları diyebilirdik ama işin Yüksek Seçim Kurulu ayağı ortaya çıkınca bunun önceden belirlenmiş bir komplo olduğu da ortaya çıktı. Bunu önceden belirleyenleri de Mersin halkının görmesi lazım. Hukuka gitsek hukukumuzu arayamıyoruz, hakkımızı arayamıyoruz. Ama elimizde bir tek şey kalmıştı. Sandığa gidip istediğimiz, hizmet alacağımız kişiye oy atma hakkımız vardı. Bu hakkımız da elimizden alındı. Sayın Burhanettin Kocamaz’ın hizmetlerine aynı aşkla devam etmesinin de önü kapatıldı. Bu Mersin’e, Mersinlilere ve Türkiye demokrasisinde kara bir sayfa olarak yer aldı. Şimdi bu oyunun bozulma zamanı. Mersinliler olarak buna izin verirsek, yarın kim bilir nerede istenmeyen kişilerin adaylıklarının kesilmesi için çeşitli yöntemlerin de başlangıcı olur” diye konuştu.

“Mersin’e değer katmaya geliyoruz”

Belediyecilik konusunda Başkan Kocamaz’ın yarım kalan projelerini katlayarak devam ettireceklerini vadeden Yılmaz, “Hizmet dediğiniz, açılan ufka doğru eksikleri tamamlayarak, üzerine koyarak ilerlemektir. Belediyeler canlı organizmalardır. Sürekli artan ve değişkenlik gösteren hizmet anlayışı gerekmektedir. Bu da her hizmeti el birliğiyle daha ileriye taşımaktan geçer. El birliğiyle giderken de demokrasiyi, hizmetleri ve en önemlisi geleceğimizi unutmayacağız. Bizler geçmiş dönemde gençlerimizin iş kaygısını, eğitim kaygısını ortadan kaldıracak işleri ortaya koymuştuk. Şimdi ise Mersin’e döndük ve tekrardan 5 yıl öncesinde yolu, suyu olmayan köyleri kaldığı yerden işlemeye, sulanamayan tarlalara can vermeye, son 15 yılda ekmekten vazgeçtiğimiz Hollanda büyüklüğündeki arazileri tekrar üretime kazandıracak hizmetler vermeye talibiz. Son 15 yılda artan 10 milyon nüfusun neyle besleneceğini unutanlara karşılık, büyükşehir olmanın gereği tarımı unutmadan, verilen destek ve hizmetlere yenilerini ekleyerek, yeniden üreten Mersin, üreten Türkiye olmaya geliyoruz. Ekonomiyi yukarılara kırsalda tarımla, şehirde ticaret, sanayi ve turizm ile omuz omuza taşımak zorundayız. Bu gerçekle altyapıdan eğitime kadar fark yaratacak projelerle geliyoruz. Çocukların gözlerine baktığımızda gördüğümüz umutsuzluktur bizi üzen. Gençlerimizin iş umuduyla Mersin’i terk ediyor olmasıdır bizi üzen. Onların yeniden umudu olmaya geliyoruz. Gelin kararlarımızı verirken onlara umutlarını taze tuttukları bir Mersin bırakmak, Mersin’i de bu demokrasi mücadelesinde ileriye taşımak için sorumluluğumuzun bilincinde olalım. El ele verelim, hizmet yarışını başlayan projelerin üzerine koyarak tamamlanmasını ve yeni hizmetlerin hayata geçirilmesini sağlayıp, Mersin’i indirdikleri yerden çıkışa götürelim. Mersin’in geçmişte 81 vilayette 10’uncu sıradan 26’ncı sıraya düştüğünü kimse unutmasın. İlimizde yaşamaktan duyulan memnuniyet sıralamasında 59’a düşmüşüz. Bir tek altyapıda 26’ncı sıraya yükselmişiz. Bu da belediye hizmetlerinin nasıl bir çıkış yarattığını gösteriyor. Ama neticede insanlarımız ekmek bulamıyor, çalışma hayatında 67’nci sırada, ürettiğimizden kendimize aldığımız payda 62’nci sıradayız. Üretemiyoruz, iş bulamıyoruz ve paylaşamıyoruz. Gelin altyapı gibi diğer oranları da hep birlikte ileriye taşıyalım. Gelin 1919’da başlayan kurtuluş mücadelesinin ateşini 100’üncü yılında yeniden ateşleyelim” çağrısında bulundu.

ARZU ÖZER