Nöbetçi Eczaneler
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) iş birliğinde ‘Medyanın Geleceği Paneli’ Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleşti. Panele konuşmacı olarak Habertürk TV Yapımcısı Veyis Ateş, Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Senem Duruel Erkılıç ve Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe katıldı.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle, ‘Medyanın Geleceği Paneli’ gerçekleşti. Yapılan panele konuşmacı olarak katılan Habertürk TV Yapımcısı Veyis Ateş geleneksel medyanın sona geldiğini belirterek, “Benim kuşağımdakiler sabah kalkınca hemen gazeteleri alır, köşe yazarları ne demişler, dünyaya ilişkin ne öngörüyorlar, perspektifleri nedir, bakıp anlamaya çalışırdık. Aramızda kaç kişi sabah kalkınca köşe yazısı okuyor, kaş kişi twittere bakıyor? Ben uyurken ne oldu diye bakmak için twitter açıyoruz. 140 karakter ve bu sürede bana perspektif sunuyor. Gazeteyi ilk biz kapattık.” diye konuştu.
“Gazeteler bitecek. Bağıra bağıra geliyor bu”
Medyanın Geleceği Paneline katılım gösteren Ateş, “İlkesel yaklaşımdan bahsediyorum. Birçok insan işsiz kalıyor ama otomotiv fabrikalarında da birçok insan işsiz kalıyor. Bu dijitalleşme bizi beraberinde işsizliğe itiyor, itecek de. Meslekler değişiyor, medya da buraya doğru gidiyor. Bunun önüne geçebilir miyiz? Geçemiyoruz, geçemeyeceğiz. Ne yapılacağını soruyorsanız, bilmiyorum. Değişim dalgasına atlamak istesek de istemesek de o dalga bizi aldı çekiyor. Okumaya öğrenmeye devam edeceğiz ama öğrenmenin araçları değişiyor. Çocukların evden dünyaya ulaştığı bir yerde gazeteler bitecek. Bağıra bağıra geliyor bu. Geleceğe hazırlık konusunda ben de sizler kadar gerginim ve bilmiyorum. Mevcutta olmayacağımızı biliyorum. Dijital ve yapay zeka bizleri işsizleştirecek” diye konuştu.
“Hükümet bazında çözmek gerek”
Yerel medyanın teknolojik gelişmelerle birlikte farklı bir noktaya geldiğini belirten Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Rüstem Kaya Tepe, “Medyadaki teknolojik gelişmeler yerel konuyu ulusala dönüştürebiliyor. Biz her ne kadar teknolojik gelişmeler sonucunda meslektaşların rahat edebileceğini düşünürken işin öyle olmadığını gördük. Herkes bir şekilde gazeteci oldu. Herkes cep telefonundan fotoğraf çekip altına iki satır yazınca gazeteci oluyor. Bu olmaz, ya gazetecisinizdir ya da değil. Gazetecilik iyi tanımlamalı. Haberin içeriği önem taşıyor. Mecra değişti ama bunun haber etik değeri var mı, gazetecilik etik değerlerini karşılıyor mu denetlenmemesi, kanuna uygun yapılıyor mu bakılmaması, gerçek gazetecilerin bu işi yapmasını zorlaştırıyor. Cemiyet olarak da çalışmasını yapıyoruz ama yerel anlamda düzelecek bir durum değil. Hükümet bazında çözmek gerek” dedi.
“Yeni medya ile yapılan iş çoğaldı”
Cemiyet olarak gazetecilik kavramını toparlamaya çalıştıklarını belirten Tepe, “Her gün onlarca gazetenin kapatıldığını duyuyoruz. Bu binlerce gazetecinin işsiz kalmasına neden oluyor. Ayrıca yeni medya ile yapılan iş çoğaldı. Eskiden gazete tasarımı ve basımı sonrası iş bitiyor ve gazeteciler ertesi günü bekliyorlardı. Şimdilerde sürekli yenileme ve güncelleme gerektiği için daha yoğun çalışmalar ortaya çıkıyor.” diye konuştu.
“Ekonomik zorluklar gençleri uzaklaştırıyor”
Gazete ve medya gruplarına yeterli desteğin sağlanmadığını belirten Tepe, “Yerel gazeteciye, yerel yöneticiler, kamu görevlileri destek olmalı. Yerel basın demokrasinin vazgeçilmez ögesidir. Gazetecinin fazla mesai mefhumu yok. İnsanlar yeni medyaya sürekli bakıyor. Gazetecinin işi daha da ağırlaşıp zorlaştı. Bir şekilde her olayın içinde olması gerekiyor. Korkunç bir efor var, kamu yararına iş yapılıyor ama faydaya bakıyorsunuz fayda yok. Yıpranmışlık, yorgunluk. 212 sayılı yasa belki özlük anlamıyla ilgili gelişme sağladı ama sahada çalışan gazetecilerin halen ciddi sorunları var. Patron olarak ise işinize yatırım yapamıyorsunuz, personel istihdam edemiyorsunuz. Öğrenciler iletişim fakültelerinde yetiştikten sonra yüzde 5’i iş bulabiliyor. Medya’da yetişen gençler ise sektörün ekonomik zorluklarından dolayı uzaklaşıyorlar.” şeklinde konuştu.
“Dijital medyaya geçiş dönemindeyiz”
Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Senem Duruel Erkılıç medyanın arafta olunan bir dönemde olduğunu belirterek, “Geleneksel medyadan dijital medyaya geçiş dönemindeyiz. Kötümser teknoloji fetişizmine kapılmadan ve teknolojiyi çok fazla yüceltmeden, karanlık dijital çağı söylemlerine çokta kulak asmadan eğitimde ikisini dengede tutmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Gazetecilikte temel kavramların değişmediğini belirten Erkılıç, “Araçlar ve aktarım hızı değişti. Dijital medya ile hiyerarşi aradan kalkmaya başladı.” dedi
“Gazeteciler yedi gün yirmi dört saat, gece gündür, fırtına savaş dinlemeden savaşır”
Panele katılan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan ise, “Gazeteciler yedi gün yirmi dört saat, gece gündür, fırtına savaş dinlemeden savaşır. Gazetecilik mesleği ciddi bir kurumdur ve profesyonel olarak çalışır. Bizler gazeteyi elimize alıp okurken onun arka planında nasıl bir çalışma gerçekleştirildiğini bilmeyiz. Bu yüzdende kutsal bir meslektir.” diye konuştu.
“Mersin özgür bir şehir”
Kızıltan, “Özgürlük sihirli bir kelimedir. Ne kadar artarsa hayatımızda o kadar şekillenir. Gazetecinin özgürce haber yapma hakkı var, bizim de özgürce haber alma hakkımız bulunmakta. Fakat şuna riayet etmek lazım, senin özgürlüğün bir başkasının özgürlüğünü engelliyorsa senin özgürlüğün orada biter. Mersin özgür bir şehir. Burada özgürce konuşabilir, soru sorabilir ve düşünebiliriz.” şeklinde konuştu.
“Gazeteciler iş bulamıyor”
MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol da yaptığı konuşmada, gazete çıkartılmasının patronla bitmediğini belirterek, “Mersin’de hem patron hem de çalışanlar muhtaç. Gazeteciler iş bulamıyor bulduklarında da asgari ücretle çalışıyorlar. Patronlarda personel bulamıyor!” diyerek yenilenen teknolojiyle birlikte gazete okuma alışkanlıklarının da değiştiğini belirtti.
SEYFETTİN AKARCA
YORUMLAR