Mersin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yargı kararına uydu ve Mersin Marina’daki iş yerlerinin iş yeri açma ve çalışma ruhsatları iptal edildi. Yat limanı olarak oluşturulan ancak Alışveriş Merkezi’ne dönüşen Mersin Marina hakkında mahkeme kararını Mersin Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü duyurdu.
Mimar Abdullah Yılmaz bu gelişme sonrası önemli ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yılmaz, gelinen noktada Mersin Yenişehir Yat Limanı’nda yapılaşma hakkının yüzde 5’den yüzde 10 çıkarılması ile yapılan tüm fazla imalatlar ve en çok 5.50 yükseklikten fazla olan tüm ticari birimlerin mahkeme kararı doğrultusunda yıkılması gerektiğini söyledi.
Hukuk devletinde de olması gerekenin bu olacağını vurgulayan Yılmaz, ”Mimar sadece proje çizmez. Bir tek yaşadığı kente diyet borcu vardır ve Kentine sahip çıkar. Liyakat, onur ve haysiyet sahibi Cumhuriyet Dönemi’nde yetişmiş mimar olarak yasalar marinayı, marina yasaları tanımıyor, demiştim! Doğru bir kez daha galip geldi ve sona yaklaşıldı. Tüm işyerlerinin ruhsatları iptal edildi.” şeklinde konuştu.
Anayasa’ya göre kıyılar kamunun kullanımına açık ve devletin tasarrufu altında olduğunu vurgulayan Yılmaz, Kıyı kanunu ‘kıyıda hiçbir yapı yapılamaz, kıyı halka kapatılamaz’ der. Bunun tek istisnası, kıyıdan başka yere yapılamayacak olan binalar, liman, iskele, çekek yerleri, marinalar gibi, kanunla nasıl yapılabilecekleri düzenlenen yapılaşmalardır. Anayasa’nın kamu yararını düzenleyen 43. maddesine göre “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir.” diyor. Dolayısıyla, Mersin Yat Limanı’ndaki ticari amaçlı bina yapılaşması, Anayasa Ve Kıyı Kanunun İlgili Hükümlerine aykırıdır. Marina’nın inşaat alanı, denizden doldurularak elde edilmiş dolgu alanlarıdır. Kanuna göre dolgu alanlarında sabit yapı yapılamaz.” ifadelerini kullandı.
“Mersin’in kıyı kesiminde doğal görünüm yok oldu!”
Mersin Marina AVM Projesiyle Mersin’in bu kıyı kesiminde doğal görünümün yok olduğunu ve yerini, sahil şeridi boyunca, yat limanının varlığının dahi hissedilmediğini ifade eden Mimar Yılmaz, “Kentsel tarihi ve doğal dokuya uygun olmayan çelik, cam, vb. yapı malzemelerinden müteşekkil, estetikten yoksun görünümlü dev alışveriş merkezi inşa edilmiştir. Kent-kıyı ilişkisi yok olmuş ve insan ile deniz arası, baştan başa ticari nitelikli binalar kaplanmıştır. Sahile erişim engellenmiş, manzara sınırlanmış, siluet bozulmuştur. Mersin Marina AVM kısa sürede çekim merkezi haline gelmiş ziyaretçi sayısı da kat kat artmış, bölgede hali hazırda yetmeyen ulaşım altyapısı durma noktasına gelmiştir. Elektrik, su, kanalizasyon alt yapısı da Mersine ciddi yükler getirmiştir. Projenin uygulanması sonrasında, AVM fonksiyonu ön plana çıktığı için bölgenin hem ulaşım altyapısının hem de elektrik, su ve kanalizasyon olarak teknik altyapısının bu yatırımı kaldıracak kapasitede olmaması nedeniyle, yeniden elden geçirilmesi gerekecek ve bu işleminde belediye veya kamu eliyle gerçekleştirilecek olması nedeniyle, maliyetinin kamuya yükleneceği dolayısıyla yatırımcı aslında halkın parası ile desteklenmiştir.” dedi.
Mimar Abdullah Yılmaz Mersin Marina Yat Limanı’nın yapım aşamalarını ve özelliklerini sıraladı;
1993 yılında 110 milyar dolar ile ihale edilen, temeli 1994 yılında atılan, 500 yat bağlama, 320 yat karaya alma kapasitesiyle Doğu Akdeniz’in en büyük yat limanı ‘2009 Yılı Yatırım Programı’nda yer almış, Mersin Yat Limanı ile ilgili olarak üst yapı inşaatı, ‘yap-işlet-devret modeli’ ile ihaleye çıkartılmış, 2009/Ağustos ayında bölge müdürlüğü tarafından yüklenici firmaya devredilmiştir. Limanın, 25 yıllığına söz konusu firmaya kiralanmış , projeyle birlikte limanda 6 milyon 137 bin 307 dolarlık bir yatırımın gerçekleşmesi öngörülmüştür .
Mersin Yat Limanı’nın yıllık kullanım bedeli ise 102 bin 380 TL’dir.
MERSİN YAT LİMANI MARİNA’NIN PROJESİNDE İHALE
AŞAMASINDAKİ ÖZELLİKLERİ;
“Ana dalgakıran boyu: 1140 metre
Tali dalgakıran boyu: 265 metre
Toplam İskele ve Rıhtım Yanaşma Yeri Uzunluğu: 2 bin 500 metre
Korunmuş su alanı: 160 bin metrekare
Fener kulesi: 2 adet
Marina geri saha alanı: 145 bin metrekare
Marina kapasitesi: 500 yat.” proje bu temalar üzerine tasarlanmıştır.
“AVM imajı ön plana çıktı Yat limanı fonksiyonu geri planda kaldı”
Mersin Marina Yat Limanı 2011 yılında işletmeye açıldığını ve Yat limanı ile ilgili inşaat ruhsatları 2010 yılında Yenişehir Belediyesi’nce düzenlendiğinin ancak Yenişehir Belediyesi kıyı mevzuatı kapsamında ruhsat düzenlemeyle ilgili yetkinin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde olması gerektiği düşüncesiyle verilen ruhsatları 2011 yılında iptal ettiğinin altını çizen Yılmaz, “Bu tarihten 2016 yılına kadar iptal edilen ruhsatların hangi kurum tarafından verildiği bilinmemektedir. Bilinen Mersin Çevre ve Şehircilik İ Müdürlüğü’nce Yat Limanı’nın Ticari alanlarının artması ana temalı, b,c,d,e,f,g,h,ı ve j blokları için 05/05/2016 tarih ve 2016/1-2 sayılı tadilat yapı ruhsatlarının düzenlendiği,aynı bloklar için 06/05/2016 tarih ve 2016/1-2 sayılı yapı kullanma izin belgesi düzenlendiğidir. Yat limanının amacının dışında alışveriş merkezine tam dönüştürülmesi için ilave inşaatların yapım sürecinde, Mersinde duyarlı bir vatandaşımız tarafından Danıştay 1. Dairesine, inşa edilen yat limanı inşaasının eksik ve aykırılıklarına, üst yapı çalışmalarının 3194 sayılı imar kanunu ve 3621/3830 sayılı kıyı kanunu ve bu kanun öncesi için geçerli yönetmelikler esas alınarak,marina avm yapılaşmasına, bakanlık nezdinde şikayette bulunmuş ve bazı görevliler hakkında suç duyurusunda, bulunulmuştur. Danıştay 1. Dairesi, şikayete ilişkin açıkladığı kararda; Mersin Yat Limanı İnşaatı’nın projesine uygun olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapıldığını, bilir kişilerce düzenlenen raporda, üst yapı projesinde, öncelikle Mersin Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği’nin hükümlerine aykırı olarak ticari alan tanımına giren yerlerin ticari olmayan alanlar olarak gösterildiği, asma katların tanımlamaya uymadığı, söz konusu projede 2.037,86 m2 ticari alan belirtilmesine rağmen alanın tamamının yüzde 1 olan ticari alan hesabının aşıldığı, projeye aykırı olarak kazanılan asma kat ve birinci katların projeye aykırı olarak kazanıldığı, ayrıca avan projeden sonra 2011 tarihinde revize edilen projenin mersin büyükşehir belediyesi imar yönetmeliğine ve planlı alanlar maddelerine de aykırı olduğu, aynı zamanda onaylı projeye aykırı kullanım ve imalatın bulunduğu, ticari alan hesabının yanlış olduğu görüşlerine yer verilmiştir. Danıştay’ın bilirkişilerinin tuttuğu rapor sonrasında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaki teknik görevlilere de Mersin Yat Limanı hakkında inceleme raporu düzenlemesini istemiştir. Bu raporda da yat limanındaki yapıların her ne kadar kıyı kanununda yer almasa da deniz turizm yönetmeliği açısından uygun olduğu, fakat ticari alan olarak kullanılan alanın projeye göre fazla olduğu görüşlerine yer verilmiştir. İki farklı bilirkişi raporunu inceleyen Ulaştırma Bakanlığı, iki rapor arasındaki çelişkileri gerekçe göstererek, ‘görevi kötüye kullanmakla’ suçlanan 2 bürokrat ve 16 personel hakkinda soruşturmaya izin vermemiştir. Bunun üzerine şikâyetçi vatandaş, Ulaştırma Bakanlığı’nın bu kararina karsi Danıştay nezdinde tekrar dava açmıştır. Davayı görüşen Danıştay 1. dairesi, 7 aralik 2011 tarihli kararında, iki bakanlığın iki bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporlarda, yat limanı üst yapı inşaatının kıyı ve imar mevzuatina aykırılığının dile getirildiğini, iki rapor arasinda ciddi çelişki olmadığını belirtmiş ve soruşturmaya izin verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Danıştay 1. dairesi, 7 aralık 2011 tarihinde her iki inceleme sonrasında 2011/ 1806 esas no ve 2011/1978 karar no başlığında kararını vererek her iki kararda da ciddi sayılabilecek çelişkiler bulunmadığını, yat limanı inşaatının projesine ve kıyı mevzuatına aykırı yapıldığı tespitine yer verildiği gerekçesiyle, avan ve revize uygulama projelerinde imzaları bulunan ve işin kontrollük hizmetini yürüten Adana Ulaştırma Bölge Müdürlüğü Proje Kontrollük Bölümü’nde imzaları bulunan Ulaştırma Bakanlığı’nda, projeye onay veren Hava Meydanları Yapım Daire Başkanı, Hava Meydanları Etüd Projesi Daire Başkanı, Ulaştırma Bakanlığı, DLH İnşaatı Genel Müdür Yardımcısı, sözleşmesine uygun olarak bitirilmeyen inşaatın kabul yönünde onaylanmasını uygun gören kabul heyeti görevlileri hakkında soruşturma izni vererek dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine oybirliği ile karar vermiştir. Daire, şikâyete konu olan 5 teknik personeli ise ‘sorumlu’ olmadıkları gerekçesiyle soruşturma kapsamI dışında tutmuştur. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştır. içinde bulunduğumuz bu dönem içerisinde de yat liman sahası içerisinde mevcut ticari alan m2’si 2018-2019 seneler içinde ilave edilen yeni inşaatlarla, alışveriş alanları ile arttırılarak ticari alan oranı, yönetmelikler hiçe sayılarak arttırılmıştır. Projede olması gereken ticari alanlar ve donatı alanları için ayrılan, otoparklar, bir kısmıda ücretli olarak ticari amaçla kullandırılarak yeni yapılan mağaza inşaatları ,ticari alanlarda arttırdığı için tesis için mevcut otoparklar yetersiz, kalmış, Adnan Menderes Bulvarı üzeri bu tesisin otoparkı gibi kullanılır hale gelmiş trafik kilitlenmiştir. AVM imajı ön plana çıkmış, yat limanı fonksiyonu geri planda kalmıştır. Bu durum kentin bu bölümüne çok fazla bir trafik yükü getirmiş, özellikle hafta sonları, amacı sadece ticariye dönük fonksiyonlar yüklendiği için,ana arter tıkanmakta trafik akamaz hale gelmektedir. Ne amaçla kullanılacağı belli olmayan, çekme mesafeleri içerisine kapalı inşaat alanları yapılmıştır, bu yapılar yönetmeliklere tamami ile aykırıdır.” şeklinde konuştu.
Yat limanı nasıl AVM’ye dönüştü!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca “Kıyı kanunu’nun uygulanmasına dair yönetmelik”te 02.04.2013 tarih ve 28606 sayılı resmi gazete ile bazı değişiklikler yapıldığını yapılan değişiklikler arasında yat limanlarında konaklamaya imkan sağlayacak düzenlemelerin de yer almakta olduğun söyleyen Yılmaz. İlgili düzenlemenin, yat limanı, yatlara güvenli bir bağlama ve her yata doğrudan yürüyerek çıkılmasına imkân sağlayan, yeterli derinlikte su bulunan ve yatlara teknik ve sosyal altyapı, yönetim, destek, konaklama, bakım ve onarım hizmetlerini sunan, rüzgâr ve deniz tesirlerinden korunmuş, işletme izin belgesi almış, turizm işletmesi belgeli kıyı yapıları olduğunu ifade etti. Yat limanlarında konaklama tesisi yapılması halinde, bu tesislerin yükseklikleri 6.50 metreyi (2 kat) ve emsali toplam emsalin yüzde 20’sini geçmeyecek şekilde yapılaşma koşulları imar planı kararı ile belirleneceği bilgisini veren Mimar Yılmaz, “Yat limanlarında tüm üst yapılarda kot, her binanın köşe kotlarının aritmetik ortalaması alınarak bulunur. bodrum katlar yapı yüksekliğine ve emsale dâhildir.‘’ şeklinde. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca onaylanan yat limanını da kapsayan alanda en son onayladığı dolgu amaçlı 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlari olmasına karşın, planlarında kademelenme ilkesine ve yine kiyi kanununun uygulama yönetmeliğinde yapılan değişikliğe aykırı bir biçimde yat limanına ilişkin özel hükümler başlığı altında onaylı hem nazim imar hemde uygulama imar planının da ayni hükümler bulunmasına karşın 2013 yılında bakanlık oluru ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında plan notu değişikliğine gitmek suretiyle mevzuata aykırı işlem yapmıştır.” dedi.
Yılmaz şöyle devam etti;
“Plan notu değişikliği öncesi onaylı 1/5000 ölçekli nazım 1/1000 ölçekli kıyı dolgu amaçlı uygulama imar planında özel hükümler başlığı altında yat limani’na ilişkin plan notu’nun 1.2. maddesinde; 1.2. kıyı kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğin bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkında 27.07.1986 tarihinde 22709 sayılı resmi gazete’de yayımlanan yönetmelik ile değişik 4. maddesinde tanımlanan yönetim birimleri, destek birimleri bakim-onarim ve teknik sosyal altyapinin içine giren yapi tesisler dışında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmeyecektir. bu tesislere ait toplam emsal yat limaninin doldurma ve kurutma yoluyla kazanilan arazilerin yüzde 5’ini geçemez. Yükseklik h=4.50 metreyi, asma katli yapılması halinde h=5.50 metreyi aşamaz. hükmü bulunmaktaydi. Mevzuata aykırı bakanlıkça onaylanan 1/1000 ölçekli plan paftasında plan notu değişikliği yapılmak suretiyle düzenlenen yat limanina ilişkin plan notu’nun 1.2. maddesinin yeni hali, 1.2.yat limanı olarak tanımlı alanda;
a)”3621 sayılı kıyı kanunu” ve “kıyı kanununun uygulanmasına dair yönetmelik” , “turizm tesislerinin belgelendirilmesi ve niteliklerine ilişkin yönetmelik” ve “5561 sayılı deniz turizmi yönetmeliği”nin yat limanıyla ilgili maddelerinde belirtilen yapi ve tesisler yapilabilir.
yat limaninda toplam emsal-kaks = 0.10, maksimum yükseklik (2) kat, hmax=6,50 m’yi geçemez. asma kat yapilabilir. konaklama tesisi yapılması halinde, bu tesislerin yükseklikleri 6.50 metreyi (2 kat) ve emsali toplam emsalin %20’sini geçemez. yat limanlarinda tüm üst yapılarda kot, her binanin köşe kotlarının aritmetik ortalamasi alinarak bulunur. bodrum katlar yapı yüksekliğine ve emsale dâhildir. Yönetmelikte’’te yapilan sadece konaklama tesisi yapılmasının önünü açan değişiklikler bahane edilmek suretiyle yat limanında plan notu değişikliği marifetiyle; değişiklik öncesi onayli nazım ve uygulama imar planına ait plan hükümlerinde; bu tesislere ait toplam emsal yat limaninin doldurma ve kurutma yoluyla kazanilan arazilerin yüzde 5’ini geçemez iken, değişiklik sonrası kıyı kanununun uygulanmasına dair yönetmelikte yapılan değişikliği amacından saptırmak suretiyle yat limanında toplam emsal-kaks=0.10’a yükseltilmiştir.bir başka ifade ile emsal yüzde yüz oranında artırılmıştır. Yat limanlarında konaklama tesisi yapılmasına yönelik yukarda alintisi yapilan ’’kiyi kanununun uygulanmasina dair yat limanlarinda toplam emsalin yüzde 20’sini geçmeyecek biçimde konaklama tesisi yapılmasına izin verilmesine rağmen plan notu değişikliği bahane edilerek toplam emsal yüzde 100 oranında artırılmıştır. Plan müellifi ve planı onaylayan bakanlık bununla da yetinmeyerek plan değişikliği öncesi yat limanlarinda doldurma ve kurutma yoluyla kazanilan arazilerin yüzde 5’i ile sınıflandırılırken, plan değişikliği neticesinde doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazi ibaresi bilinçli olarak kullanılmayarak sadece yat limani ibaresi kullanilarak plan onama sinirini kapsayacak biçimde önce emsal hesabına dahil edilen alan artırılmış, artırılan alaninda yüzde10’u denilmek suretiyle toplam emsal alan hesabinda gerçekte yüzde 100’den çok daha fazla artış sağlanmıştır. (Yine plan notu değişikliği öncesi yapılacak tesislerde yükseklik h=4.50 metreyi , asma katli yapılması halinde h=5.50 metreyi geçemez iken,değişiklik sonrasi yapilacak tüm tesislerde maksimum yükseklik 6.50 metreye (2kat’a)yükseltilmiştir.(dikkat edilecek olursa yönetmelik değişikliğinde sadece konaklama tesislerine yönelik 2 kat 6.50 metre yükseklik olanağı getirilirken,plan notu değişikliği ile yat limaninda yapilacak tüm tesisleri kapsayacak biçimde yükseklik 6.50 metreye yükseltilmiştir.)
Karşılaştırmalı olarak irdelediğimiz plan notu değişikliği öncesi ile plan notu değişikliği sonrası yapılan işlemlere bakildiğinda söz konusu plana ait plan açıklama raporunda yer alan plan notu değişikliğine ilişkin gerekçede iddia edildiği gibi yapılan işlemlerin 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yat limanlarinda konaklama tesisi yapılması yönünde ‘’kiyi kanununun uygulanmasina dair yönetmelikte ‘’yapilan değişiklikler çerçevesinde yapilmadiği, aksine bahis konusu yönetmelik değişikliği bahane edilerek yat limaninda yapılan ve yapılacak tesislere yönelik emsal inşaat alaninin artirildiği açiktir. Nitekim plan notu değişikliği sonrasi, bu değişikliğe dayanılarak Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden çeşitli tarihlerde alınan ilave tadilat ruhsatları marifetiyle hızlı biçimde yat limani, yat limani olmaktan çıkarılarak kiyi mevzuatina aykırı biçimde kıyı kenar çizgisi altında faaliyette bulunan alışveriş merkezine dönüşmüştür.”
Müdürlük son noktayı koydu!
YIlmaz, Mersin yat limanı’nın dev bir AVM’nin süs havuzu olduğunu söyledi. Kişisel rant uğruna anayasa ve kıyı yasasına aykırı olarak sahil beton yığınına dönüştürülüğünü ve her zamanki gibi, her dönemin dalkavukları, sivil toplum örgütleri’nin pek çoğu, kent duayenleri denilen kibar soyguncular, Marina’nın dev bir alışveriş merkezine dönüşmesine karşı üç maymunları oynadıklarını vurgulayan Yılmaz, “Yeni yapılan dükkanlardan bir tane kapmak için çok büyük efor sarfetmişlerdir Mersin Yat Limanı’nın kara yönünde bir sitede oturan ayrıca söz konusu sitede adına kayıtlı gayrimenkulleri olan bir vatandaş gayrimenkullerinin yapılan yeni imalatlardan dolayı deniz manzarasının kapanması ve gayrimenkullerinin değer kaybına uğraması ayrıca yat limanında kapasite artırımından dolayı bölgede yoğunlaşan trafik artışının Mersin Kenti için önemli bir ulaşım arteri olan Adnan Menderes Bulvarında yarattığı olumsuzlukları da gündeme getirmek suretiyle Mersin Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yat limanında çeşitli tarihlerde düzenlenen İnşaat ruhsatları, Yapı Kullanma İzinleri ve dayanağı 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Onaylı 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu değişikliği’nin telafisi mümkün olmayan zararlara neden olacağı iddasıyla, avukatı vasıtasıyla Mersin 2. İdare Mahkemesi nezdinde 2018/956 esas ve 2019/158 esas no’lu dosyalarla açmış olduğu davada, Mersin 2. İdare Mahkemesi önce her iki dosyada da yürütmenin durdurulmasına karar vermiş daha sonrada sırasıyla 2020/41 karar no’su ile 13/01/2020 tarihinde, 2020/152 karar no’suyla da 13/02/2020 tarihinde yapılan tüm işlemlerin iptaline karar vermiştir. Davacının Avukatı haziran ayında Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne haziran ayında dilekçe vererek söz konusu Mahkeme kararlarından sonra ne yapıldığı noktasında soru sormuş, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Bağlı olduğu Bakanlığa konu ile ilgili bilgi sorduğu,gelecek cevaba göre işlem yapacağını bildirmişti. Nihayet Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 16/09/2020 yazdığı yazı ile ilgili ‘’Yerel Yönetimler Şube Müdürlüğü’nün 10/09/2020 tarihli ve 47084012-327.03-E.25849 sayılı olur.yazısına istinaden ‘’Mersin 2.İdare Mahkemesinin 13/01/2020 tarihli ve 2020/41 sayılı kararı doğrultusunda Mersin Yat Limanı İnşaatına ilişkin Müdürlüğümüzce düzenlenmiş tüm yapı ruhsatı belgeleri ve yapı kullanma izin belgeleri iptal edilmiştir.’’ demekte ve devamında “644 sayılı Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında KHK’nın 2. maddesinin 1. fıkrasının (h)bendi ve daha sonradan düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 1 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 97. maddesinin (h)bendi gereğince yetkili idare sıfatıyla verilmiş olan işyeri açma ve çalışma ruhsatları, canlı müzik izinleri, mesul müdürlük belgeleri ilgi olur ile iptal edilmiştir.” demek suretiyle noktayı koymuştur.
SEYFETTİN AKARCA
YORUMLAR