Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Din devletin elinde değil, insanın vicdanında olur”

Bu haberin fotoğrafı yok

Mersin Cemevi tarafından Aşure lokması dağıtıldı.
Erdoğan Sevin Dede’nin okuduğu gülbeng ile başlayan programda Çiğdem Akdoğan’ın seslendirdiği deyişle semah dönüldü.
  
Aşure Lokması programına, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Yenişehir İlçe Kaymakamı, Mustafa Kılıç, Akdeniz İlçe Kaymakamı Muhittin Pamuk, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz, Alevi Bektaşi Federasyonu Akdeniz Bölge Temsilcisi Ali Özveren, CHP Mersin Miletvekili Alpay Antmen, Ak Parti Mersin Miletvekili Hacı Özkan, MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz  ve Siyasi partilerin İl başkanları, Mersin il Müftüsü Şaban Kondi Yenişehir İlçe Müftüsü Halil Uzun, Mersin Ortodoks Kilisesi Ruhani Lideri Coşkun Teymur, Mersin Katolik Kilisesi  Fransua Dondu Alevi Kurumları temsilcileri ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve binlerce insan katıldı.

“Laiklik erdemdir”

Alevi Bektaşi Federasyonu ve Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz, “Bu kutsal ayda bizi yan yana getiren duyguya aşk olsun. Aşk olsun o sevgiye ki, rengine, diline, dinine bakmadan bütün insanlığı kucaklar. Muharrem  ayı, matemi, aşure bu matemin sonundaki kurtuluşu simgeler. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında  mayalanan, Alevi Bektaşi inancının değişmeyen  geleneğidir. Aşure  hep birleştiriciliğin ve paylaşmanın simgesi olmuştur. Muharrem ayı deyince akla Kerbela, Kerbela deyince akla Hz.Hüseyin gelir. Aleviler, Hz Hüseyin’i her haksızlığın ve adaletsizliğin önüne onun adını diktiler.Bir insan olarak onu sevmemek, bir kıyım olarak ona yanmamak elde değildir. Kızılbaş Alevi yol ulularında, Hz. Hüseyin’in teslimiyeti red eden direnme ruhu hep var olmuştur.” dedi.
Pir Hasan Kılavuz, “1998 yılından beri  ülkemizdeki hükümetler tarafından başlatılan Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili reform çalışmalarının 20 yıldan bu yana devam ettiğini belirterek, “Ancak, Alevilerin inançsalsorunlarına bir çözüm bulamadılar. Türkiye Cumhuriyeti Laiktir. Din devletin elinde değil, insanın vicdanında olur. Laiklik, dinli ya da dinsiz olma hakkını eşit görür. Herkes kendi aklıyla evrensel hakikatlere ulaşabilir. Devlet çatısı altında yer alan hiçbir din laik olamaz. Dinler öz itibariyle hoşgörüden yanadır. Devlet sistemleri içerisinde bağnazlaşırlar. Laiklik işte bu nedenden dolayı erdemdir.” diye belirtti.

Kılavuz, 2016 yılında Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Cemevleri bizim kırmızı çizgimizdir, şeklinde  açıklama yaptığını söyleyerek, “Diyanet İşleri Başkanlığı Cumhurbaşkanlığına bağlandı. Genel seçimlerde Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasında Cemevlerinin yasal statüye kavuşacaklarını söyledi. İlk 100 günden sonra birkaç gün geçti, ama biz unutmadık sabırla sonuçlanmasını bekliyoruz. Cem evlerimizin yasal statüye  kavuşturulmasını istiyoruz. Alevilerin inanç merkezleri ile ilgili alınan ulusal ve uluslarası  mahkeme kararların uygulanmasını istiyoruz.Nevşehir’de Hacıbektaş’ta, İstanbul’da Şahkulu Karaca Ahmet, Eskişehir’de SeyitBattalgazi, Tokat’ta Hubyar Baba, Antalya’da Abdul Musa Dergahları Alevi Kurumlarına verilmelidir. Okullardaki Din ve Ahlak Bilgisi derslerinin müfredat programlarının  hazırlayan komisyonlara Alevi Kurum temsilcileri ve Alevi Akademisyenleri, kanaat önderleri çağrılmalıdır. 16 Ağustos’ta Aleviler  kitlesel olarak Hacı Bek taştaydılar. Orhan Gazi dönemimde 13-14 yy. başı Mimar Yanko Madyan tarafından yaptırılırken Dergahın ana giriş kapsının altında orijinal kitabe yazılıydı. Burası Aşıkların Kabesidir. Eksik gelen tamam olur, diye yazılı lan kitabe  onarım var diye 41 yıl önce söküldü ve bir daha yerine asılmadı. Onun yerine kültür bakanlığına bağlı müzeler müdürlüğünün ismi yazılıdır. Kültür bakanımıza sesleniyoruz. Bu eksik derhal düzeltilsin. Aleviler olarak  camilere tanınan olanak ve imkanlar ile cami kadrosuna tanınan olanak ve imkanları istiyoruz.” diye konuşmasını tamamladı.

“Asla kimseyi ötekileştirmiyoruz”

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir ise Alevi Kültür Dernekleri 98 şubesiyle Türkiye’nin en önemli Alevi Kurumudur. Biz herkese eşit mesafedeyiz. Asla kimseyi ötekileştirmiyoruz. On iki gün boyunca oruç tutuyoruz. Kimse oruç tuttuğumuzu bilmiyor. 2019 yılında 21. Yüzyıldayız daha hala camlarımızın önünde davul çalınmasını istemiyoruz. On iki imam orucunda bazı belediye başkanları Cemevlerini arka bahçe yaptılar.  Bazı cem evlerinin önünde çadır kurup, oruç açma kendi deyimlerinde iftar vermeye başladılar. Bu davranışın uygun olmadığını söyledik. Türkiye’de üç ya da dört belediye başkanı ısrarla Cemevinin kapsının kilidini  açıp kapatıyor. Bu ızdırabı Alevilere çektirmeyin. Cemevileri bizim ibadethanelerimizdir. Cami,Kilise,Havra  nasıl kutsalsa, Cemevi de kutsaldır. Alevi Kültür Dernekleri Genel Merkezi olarak parlamentoda grubu bulunan tüm siyasi partilerden randevu talep ettik. Cem evlerinin yasal statüsü beş parti elini vicdanına koyarak bir an önce meclisten geçmelidir. Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere kim bizi anlamak istiyorsa, kim Alevilerin inancına saygı duymak istiyorsa, saraylarda, lüks odalarda değil Cem evlerinde bizim dedelerimizin verdiği hak lokmasında verdiği dualarla katılarak bizi anlarlar.“ şeklinde konuştu.

“Kerbela onurlu mücadeledir”

Mersin Valisi Ali İhsan Su,  “Bu anlamlı programı organize eden başta Hasan Kılavuz Dede’me ve tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Peygamber efendimizin torunu, cigerparesi Hz. Hüseyin efendimiz ve 72 kişinin Kerbelada şehit edilmesi hepimizin yüreğinde dinmeyen acı, geçmeyen sızı olmuştur. Bizler ders çıkararak Horosan erenlerinden, Ahmet Yesevi’den Mevlana’dan Yunus Emre’den Hünkar Hacı Bektaş’ı Veli’den  beslenmiş kültürü olarak  var olan kardeşliğimizi birlik ve beraberliğimizi korumaya hep birlikte devam edeceğiz. Birlik ve Beraberliğimiz  sevgiye saygımız, kardeşliğimiz bizim en büyük güç kaynağımızdır. Muharrem ayında oruç tutan tüm vatandaşlarımızın oruçları hak katında kabulünü Allah’tan niyaz ederim” diye konuştu.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise “Üzerinden 1339 yıl geçmesine rağmen hala 1339 yıl öncenin Hazreti Hüseyin’in beraberindeki aileye beraberindeki aile efradının yaşadığı acıyı yaşar gibiyiz, bunu hissediyoruz.
Kerbela haksızlığa karşı gelmektir. Kerbela onurlu mücadeledir. Hazreti Hüseyin saygı duyulacak bir mücadelenin içerisinden çıkmıştır ve bunun canı pahasına yapmıştır. Bugün Hazreti Hüseyin saygıyla anılıyor ama zalimi temsil eden Yezidi lanetle anıyoruz. İnsanlık onurunu yücelten Hazreti Hüseyin’in fikirlerini çoğaltmak için mücadele ediyoruz. İnsanlara işkence eden, kibri, açgözlülüğü ve sadizmi temsil eden Yezitleri tarihten silelim.Her mezhebe mensup insan ehlibeyte saygı duyar. Ehlibeytinin temel felsefesi insan sevgisi, hoşgörü, birlik, beraberlik, yardımseverlik, eşitliktir. Bilgili insan olmak, erdemli insan ortaya çıkarmaktır.  Bugün yüreği Allah sevgisiyle çarpan insan bu değer yargılarını reddetmez. Herkes bu fikirlerde ortaklaşır.’’ ifadelerini kullandı.

ARZU ÖZER

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Yoksul halk kesimleri itiraz etmedikçe
Sıradaki Haber ‘EKONOMİK PROGRAMLARIN EN BÜYÜK MAĞDURLARIYIZ!’