Kongre Sergi Sarayı’nda yapılan basın toplantısında Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Burhanettin Kocamaz, bürokratlarına FETÖ suçlamasından dolayı açılan davaların sonuçlanması ile ilgili yapılan suçlamalara açıklık getirdi.
Kocamaz; belediyelerine kumpas kurulduğunu, yaşanan suçlamaların sorunsuz bir şekilde sonuçlandığına dikkat çekerek belediyelerinde FETÖ’lü şahısların olmadığını, yapılan suçlamaların ise bir karalama olduğunu belirtti.
“MAALESEF ÖYLE BİR KARALAMA KAMPANYASIDIR”
15 Temmuz darbe girişimi olayından sonra belediyeleri üzerinden oynanan oyunlar, kumpaslar bir kısım arkadaşlarına suçlanmalar olduğunu ve ilk günden beri bu işin bir kumpas olduğunu ifade eden Kocamaz: “Ne kadar gerçek ve haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıktı. Art niyetli birileri hep vardır. Temelsiz iddialar ortaya atarak kamuoyunu boş yere meşgul etmekten çekinmez. Bugün burada bir araya gelmemizin nedeni maalesef öyle bir karalama kampanyasıdır.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDA TEK YÜREK OLDUK”
15 Temmuz 2016 gecesinde milletçe büyük bir badire atlattıklarını kaydeden Kocamaz: “Önemli bir sınavdan geçtik. Silahlı kuvvetlerimiz içinde bir ihanet şebekesi ile suikastlığa uğradı. Devletin silahını millete doğrultacak kadar ileri gidebileceklerini gördük. Ancak 15 Temmuzda başka bir şeye daha şahit olduk. Hürriyet aşığı aziz milletimizin mukaddesleri uğruna ölürüm dahi her misli göze alabileceğini tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Sayın genel başkanımızın dik duruşu ve hükümete destek verişi sayesinde hep birlikte sokaklara döküldük. Seçilmiş hükümetin arkasında durduk. Türkiye’nin dört bir yanında tek yürek olduk. Sonuna kadar demokrasi sonuna kadar cumhuriyet diye haykırdık. O karanlık geceyi vatan demokrasi aşkımızla aydınlattık. O nöbet gecelerinde bizde Mersin cumhuriyet meydanında hınca hınç doldurduk. Birlik ve beraberliğin en güzeli sergiledik. Oradaki amaç herkesi birbirine kırdırmaktı. Türkiye’yi Suriye’ye çevirmekti. Şükürler olsun buna izin vermedik. İhanet edenler ise başka türlü oyun kumpaslara başvurdular. Hala bu gayretleri maalesef devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Kocamaz: “Cumhur ittifakından rahatsız olanlar belki direk bize saldıramıyorlar ama dolaylı yollardan yerel yönetim üzerinden böyle bir senaryoyu yönetmeye çalışıyorlar. Daha önceki senaryoların olduğu gibi bu senaryoda herkes bilsin ki boşa çıkacaktır.” diye belirtti.
“ARKADAŞLARIMIZA ‘BİZE BURHANETTİN BAŞKANI VER SEN KURTUL’ DEMİŞLER”
2016 Ağustos ayında başlayan ve 2 hafta önce de sonuçlanan davada mağduriyet yaşayan haklı çıkan yine kendileri olduğuna değinen Kocamaz: “Başından beri söyledik. Bu dava kumpas davasıdır. Kendi isteğinizle mahkemede tanık olarak ifade verdik. Gözetim altında tutan arkadaşlarımız, ‘Bize Burhanettin Başkanı ver sen kurtul’ yönünde baskı tehdit ve telkinlerine muhatap olduklarını açıkladılar. Hedef olarak Mersin Büyükşehir olarak bizdik. Bu kumpası bir yandan dikkatleri başka yöne çekmek öte yandan yıllar öncesine dayanan hesabı kendilerince kapatmak için tezgahladılar.” diye kaydetti.
“USULSÜZ İŞLEMLERLE HİÇ İLGİLERİ OLMADIĞI HALDE BAZI ARKADAŞLARIMIZ GÖZALTINA ALINDI”
“15 Temmuz sonrasının puslu ortamında bizi bir kez daha mindere çekmeye çalıştılar” şeklinde ifade eden Kocamaz, kendisinde bir şey bulamadıklarını bu kez etraflarındaki kişileri, birlikte çalıştıkları bürokratları gözlerine kestirdiklerini belirtti.
Belediyelerine dinleme cihazları yerleştirdiklerini aktaran Kocamaz: “Dava sürecinde ve araştırmaları sırasında öğrendik ki, devletin çeşitli kurumlarına çöreklenen bu kripto yapı aslında aylar öncesinden hazırlık yapmış, belediyemizdeki çeşitli odalara dinleme cihazları yerleştirmiş. Hazırlanan sözde suçlama dosyalarını gerekçe göstererek bürokratlarımızın bazılarını ve özellikle de şahsımı; ortam dinlemesi, araç takibi ve evimin olduğu bölgede araç bekleterek yasadışı bir şekilde dinlemeye başlamışlar. Suçlamalar hayali olduğu için tutturacak bir nokta bulamayınca, 15 Temmuz sonrasının puslu havasını ganimet bildiler. Usulsüz işlemlerle hiç ilgileri olmadığı halde bazı arkadaşlarımızın FETÖ ile irtibatlı oldukları sözde iddiasıyla gözaltına alınmalarını sağladılar” dedi.
Operasyonların 2 Ağustos günü sabah erken saatlerinde gerçekleştiğini belirten Kocamaz: “O sabah kimlerin gözaltına alındığı henüz tam olarak bilinmiyorken, haberanaliz.net isimli internet sitesi, bu kirli yapının medya yapılanması olduğunu itiraf eder gibi yayınlar yaptı. Bu işbirlikçi sitede saat 07.12’de yayınlanan haberde, gözaltına alınan arkadaşların listesi ve bu isimlerin geçmişlerine dair bilgiler detaylı bir şekilde verildi. Hatta henüz gözaltına alınmamış kişilerin isimleri dahi ilan edildi.” şeklinde belirtti.
“BİR İNCELEME VE ARAŞTIRMANIN BULUNMADIĞI ORTAYA ÇIKTI”
Baştan beri belediyelerine kumpaslar yapıldığını aktaran Kocamaz: “Suçlamalarda Müfettiş incelemesi sırasında alınan ifadelerden, gözaltına alınan belediye bürokrat ve çalışanları ile ilgili Emniyetin bir inceleme ve araştırmasının bulunmadığı ortaya çıktı. Operasyon listesi, eski İstihbarat Şube Müdürü tarafından hazırlanmıştı. Üstelik araştırma raporlarının altında imzası bulunan polis memurlarının, kendilerine usulsüz şekilde iletilen istihbari raporlara ilişkin bir araştırma ve tespitleri de yoktu. İçişleri Bakanlığı Müfettişleri, yaptıkları inceleme sonucunda Mersin Emniyet Müdürlüğü eski İstihbarat Şube Müdürü, eski TEM Müdürü ve bir kısım personel hakkında adli ve idari soruşturma yapılması gerektiği kararına vardı. Müfettiş raporu, 2 Ağustos günü gerçekleştirilen operasyonu yapan emniyet personelinin, ellerinde hiçbir bilgi ve belge olmaksızın bu işe kalkıştıklarını ortaya koyuyordu. Müfettiş incelemesi sırasında gözaltına alınan arkadaşlarımızla ilgili daha pek çok gerçek dışı iddianın şantaj vasıtası olarak kullanıldığı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
“BU SUÇ ŞEBEKESİNİN BAZI UNSURLARI DEŞİFRE OLMUŞLARDIR”
Sosyal medya üzerinden karalama kampanyasının yürütülmeye çalıştığını ifaden Kocamaz: “Her işte bir hayır vardır. Eğer Büyükşehir Belediyemizin bürokrat ve çalışanlarını yönelik bu asılsız iddialar gündeme gelmeseydi, Mersin’imizdeki bu ihanet şebekesi saman altından su yürütmeye devam edecekti. Mahkeme kararı ve İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin incelemesi neticesinde, devlet kurumlarımıza sızmayı başarmış bu suç şebekesinin bazı unsurları deşifre olmuşlardır. Bu şer odağını bütün yönleriyle araştırmak ve tüm unsurlarıyla birlikte ortaya çıkarmak devletimizin görevidir” diye ifade etti.
“KUMPASÇILARIN, KRİPTOLARIN, MİLLET DÜŞMANLARININ SIRTI BİR KEZ DAHA YERE YAPIŞTI”
Hem arkadaşları hem de kendileri doğru bildikleri yoldan ayrılmadığını belirten Kocamaz, bekledikleri tavizleri vermedikleri ifade etti.
Kocamaz: “Uzun araştırmalar sonucunda Cumhuriyet Savcısı mütalaasını hazırlayarak yüce mahkemeye sundu. Töhmet altında bırakılmaya çalışılan arkadaşlarımız hakkında ortaya atılan iddialar haksız bulundu. Bu arkadaşlarımızın hiç birinin FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması ile uzaktan yakından ilgilerinin bulunmadığı gerçeği ortaya çıktı. Doğal olarak Cumhuriyet Savcısı arkadaşlarımızın beraatını istedi. Mahkeme Heyeti de Cumhuriyet Savcısının gerçeğin ifadesi olan mütalaasına uyarak Büyükşehir davasından yargılanan isimlerin FETÖ ile herhangi bir ilgi ve alakasının bulunmadığı hükme bağladı. Yüce Türk adaletinin şaşmaz terazisi, kimin haklı kimin haksız oluğunu bir kez ortaya çıkardı. İlk günden beri kumpas olarak nitelendirdiğimiz suçlamaların gerçek dışı olduğu Yüce Türk Adaleti tarafından tescillendi. Kumpasçıların, kriptoların, millet düşmanlarının sırtı bir kez daha yere yapıştı” ifadelerini kullandı.
“DAVA ASIL ŞİMDİ BAŞLIYOR”
Kocamaz, gazetelere ve internet sitelerine suçlayıcı, aşağılayıcı manşetler atıldığını Yüce Türk Adaletini yönlendirmeye çalışan basın mensuplarının şu an ortalıkta olmadıklarını, seslerinin kısıldığını ifade ederek çakalların hükmü bozkurtlar meydana çıkıncaya kadar olduğunu belirtti.
Bozkurtların her zaman doğrunun, güzelin, adaletin yanında olduğunu belirten Kocamaz son sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman olan Bozkurtlar, bir tek Allah’tan korkarlar. Bu nedenle de kul hakkına riayet ederler. Haklarının yenilmesine de asla müsaade etmezler. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner demiş atalarımız. Dava asıl şimdi başlıyor. Bozkurt’un sabrını sınayanlar sonuçlarına da katlanacaklar. Veyl kul hakkına girenlere. Veyl Bozkurt’u hafife alanlara. İnananlar için biri bu dünyada diğeri kıyamet günü olmak üzere adalet terazisi iki kez kurulur. Biz hakkımızı hem bu dünyada Yüce Türk Adaletine güvenerek arayacağız, hem de o büyük hesap gününde yakalarına yapışacağız. Bir kere daha ifade etmek isterim ki, Ülkücüden ne Apo’cu çıkar, ne de FETÖ’cü. Bozkurt özgürlüğüne düşkündür. Kaplanı terbiye edip sirk maymununa çevirebilirsiniz, ama Bozkurt’u asla. Bu da böyle biline”
EMRAH BİRGÜL
YORUMLAR