İşte o bildiri: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Silifke’nin Dana adası mevkiinde yapılması planlanan 12 balık çiftliğinin ÇED halk bilgilendirme toplantısının birleştirilmesine ve tek toplantıda tüm projelerin ÇED raporunun halkın görüşüne sunulmasına karar vermiştir.Bu amaçla Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliğinin 9. Maddesi gereğince , Silifke Boğsak Mevki’nde 19.07.2018 tarihinde saat 13.30’da halkı bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak için “Halkın Katılımı Toplantısı” planlanmıştır. Tmmob Mersin İl Kordinasyon Kurulu Adına kurum görüşlerimizi sözlü ve yazılı olarak ifade etmek üzere ÇED halkın bilgilendirilmesi toplantısına Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan CAN ve konu ile ilgili uzman yönetim kurulu üyeleri Toplantıya katılım sağlamışlardır. Toplantıya katılanların yoğun pretostoları sonucu toplantı yapılamamıştır. Balık çiftliklerinin Kurulmasına ilişkin süreç TMMOB Mersin İL koordinasyon kurulumuzca yakından takip edilmiştir. İlgli Meslek odalarımızın konuya ilişkin tesbit ve önerilerinin kamu oyu ile paylaşılmasına karar verilmiştir. Gerçekleştirilen bu süreç önemli birtakım sorunlar ortaya çıkarmıştır. Örneğin, balık çiftliklerinin yer seçimi sürecinde geçmiş yıllarda valilik yazısında da görüldüğü üzere yaşadığımız kentin yönetiminde söz sahibi olması gereken yerel yönetimlerin, meslek odalarının ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmamıştır. kent dinamiklerinin ve halkın katilimi söz konusu olmamıştır. Süreç oldubittiye getirilerek yer seçim kararı verilmiştir. Neticede kentimiz dünya genelinde hızla ilerleyen döngüsel çevre dediğimiz (temiz üretim temiz yaşam) ilkesinin dışında davranarak farklı amaçların farklı anlayışların odak noktası haline gelmiştir. Söz konusu planlamalar ile ilgili olarak tesbit ettiğimiz önemli sorunlardan bazılarını aşağıda sıralanmıştır.
a. Önemli turizm gelişim bölgelerine yakınlığı,
b. Zengin doğal yaşam alanları özellikle deniz kaplumbağası yuvalama kumsalları ve Akdeniz foku yaşam alanlarına olan yakınlığı,
f. Balık çiftliklerinin oluşturabileceği atıkların deniz ortamında yaratacağı etkilerin sadece mevzua çerçevesinde değerlendirilerek, Mersin merkezli özel alan çalışma araştırmaları yapılıp bilimsel yönüyle hala açıklanmamış olması,
g. Toplumsal tepkilerin Yeterince dikkate alınmaması.
c. Bölgenin yakınlarında sit alanları mevcut oluşu (Dana adasında 2016 yılında yapılan arkeolojik araştırmalarda dünyada bir benzeri daha olmayan 274 geminin ayni anda inşa ve tamir edildiği antik tersane kalıntıları bulunmuştur),
d. Yetkililer tarafından Balık Çiftliklerinin turizm bölgerine ve Mavi bayraklı plajlara olan etkilerinin bilimsel yönüyle Mersin yerel ölçeğinde açıklanmamış olması,
e. Kısa süreli çalışılan veri tabanlı ÇED raporlarına dayanarak ruhsatlama işlemlerinin yapılması,
Bölgemizde doğal, tarihî ve kültürel değerlerimizin korunması, doğal bir kaynak olarak gördüğümüz kıyıların korunması ve akılcı kullanımı turizm politikamızın ana hedeflerinden birisi olduğu unutulmamalıdır. Ülkeler turizm potansiyelli yüksek ve turizme açık yerlerde balık çiftliklerine izin vermemektedir. Özellikle doğal, tarihi ve ekolojik özelliklerinden dolayı turizm potansiyeli yüksek, bir kent olan Mersinde balık çiftlikleri gibi önemli yatırımlar ve bu kapsamda yapılan planlamalar ve yer seçim kararları, üzerinde dikkatle durulması, uzmanlar tarafından her yönü ile detaylı olarak araştırılması ve tartışılması gereken bir konudur.Mavi Bayrak, gerekli standartları taşıyan nitelikli plaj, marina ve yatlara verilen uluslararası bir çevre ödülüdür. Temiz, bakımlı, donanımlı, güvenli ve dolayısıyla uygar bir çevrenin sembolüdür. Türkiyede 491 adet mavi bayraklı plaj bulunmasına rağmen Mersin’de toplam 12 adet mavi bayrak almış plajımız yer almaktadır. Var olan 11 adet mavi bayrak tesislerimiz Mersin ikinci bölgesinde yer almakta ve balık çiftliklerinin kurulacağı alana yakınlığı ile dikkat çekmektedir. Balık çiftliği tesisleri ve turizm sektörlerinin ayni çevreyle ilgili ortamda birbiriyle etkileşim içinde olması kaçınılmazdır. Özellikle turizmle ayni ortak çevreyi kullanan, son birkaç yıldır hızlı bir gelişme gösteren balık üretim çiftliklerinin direkt ve endirekt anlamda önce çevreye ve daha sonra da turizme olan etkileri kaçınılmaz olacaktır. Bu noktada balık çiftliklerinin Mavi Bayrak Plajlarına etkisinin olabileceği ve Mersin Turizminin ’de bundan derin yara alabileceğini söylemek mümkündür. Ve Türkiye ortalamasının da altında olan mavi bayraklı plaj sayımızda daha da azalmalar olabileceği olasıdır. Bu özelliğin yani sıra çoklu kullanım alanları içerisinde doğal yaşam alanları ve sit alanları da mevcut olabilmekte çevresel etkiler tek yönlü değil çok boyutlu olabileceği bilinmektedir. Sonuç olarak yukarda açıklamış olduğumuz gerekçelerden olayı balık çiftliklerinin Mersinde kurulmasının uygun olmadığı düşüncesinde olduğumuzu, yapıldığı taktirde ileride önlenmesi mümkün olmayan sorunlara neden olacağını, bu şekilde kurulması planlanan balık çiftliklerine Tmmob Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak karşı olduğumuzu ve Mersin’e yapılmasını istemediğimizi tekrardan belirtmek isteriz.’’
haber merkezi
YORUMLAR