Yeni yerleri denemek gibi bir huyum vardır…
Özellikle de self servis olan açık büfe kahvaltı yerlerini…
Tavsiye üzerine Mersin Öğretmenevi’ndeyiz.
Sahile nazır manzarasıyla masamıza oturuyoruz…
Ben ve oğlum…
Self servis olmadığını, kendilerinin getireceğini garsondan öğreniyorum…
İki kişilik serpme kahvaltı masamıza konuluyor…
Tahmin edeceğiniz gibi yarısından çoğu dokunmayacağınız ürünler..!
İki çeşit reçel, muhammaraya benzetilmeye çalışılan ama benzemeyen sos, süzme yoğurtlu garnitür, tahin, sosis vs…
Asıl gözüme batan şey masaya bırakılan roll ekmek…
Garsona, “Bari burada roll ekmek yemeyelim, pide yok mu..(?)” diye soruyorum…
“Garson var efendim.” deyip yolu alırken ağzımda, “Susamlı ince tırnak.” diye sadece kendim duyacak şekilde mırıldanıyorum…
Sonra, “Başka arzunuz nedir hanımefendi..(?)” diye kendimle dalga geçiyorum.
Bu gibi yerde ince tırnak ekmek hayalini kurduğum için…
Masadaki kahvaltıların bir çoğunu oğlum beğeniyor…
Fiyatına göre kaliteli de buluyor…
Benden daha alçak gönüllü ve pozitif düşünen yapısı olması nedeniyle…
O da benim gibi sadece roll ekmeğe takılıp kalıyor…
Bir taraftan kahvaltımızı yapıyoruz, bir taraftan kritiğini…
Sahi çok mu zor bir fırıncıyla anlaşıp susamlı ince tırnak pide kokutmak?
Hem de denize karşı…
Ayrıca market ürünlerini masaya koymak da farklılık yaratmıyor..!
En azından el ürünü bir iki çeşit olmasını beklerdim…
Puanlamaya geçmeden önce koltuk döşemelerinden de bahsedeceğim…
Kayıp duruyorsunuz sürekli.
Rahatsız ediciydi benim için..!
Oğlum on üzerinden 6 puan verirken, ben ise on üzerinden 5 veriyorum…
Öğretmenevi mekanı olduğu için puan vermek de biz müşterilere düşer, takdir ederseniz…
Hep öğretmenler mi yapacak, puanlamayı..(?)
Dua edin de sıfır vermedim. 🙂
Geçmiş zaman bir gün, karşı komşum(Beyefendi) börek yapıp bana getirmişti…
Sonrasında tabaklarını iadeye gittiğimde puanlama yapmamı istemişti…
Ben de yüzüne karşı direkt, “sıfır” demiştim…
Böreğinin yağlı ve de yumuşak olması nedeniyle…
Çok ağırına gitmiş olmalı ki
o günler benimle her karşılaşmasında, sürekli olarak, “Sıfırcı Emine.” diyordu..:)
Taşınalı beş sene oluyor…
Okuyorsa sevgi ve selamla…
Unutmadan iki kişilik serpme kahvaltı ve de bir adet şekersiz Türk kahvesine tam 750 lira ödedim..!

