29 Mart 2024

SOHBET KÖŞESİ: 28 MAYIS CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE GİDERKEN 27 MAYIS İHTİLALİNİ HATIRLAMAK… DEMOKRASİYE VURULAN DARBE: 27 MAYIS 1960 İHTİLALİ…

0
Cumhurbaşkanlığı seçimi için 28 Mayıs Pazar günü sandık başına gideceğiz.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihi bana bu tarihten bir gün öncesinde yapılan kanlı ihtilali hatırlattı.
Çok şükür son yıllarda ülkemiz darbeler devrini kapatmış, istikrarı yakalamış, 14 Mayısta milletvekilliği seçimleri yapılmış, milletvekilliği seçimine uygun biçimde 28 Mayısta da Yükselen Türkiye’de Yeni Yüzyilın yeni Cumhurbaşkanını seçecek,terör odaklarını destekleyen dış düşmanlara da gerekli cevabı verecektir.
Vatanını seven Türk insanının vicdanında derin yaralar açan darbenin üzerinden 63 yıl geçti.
27 Mayıs 1960, Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçti.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’in de aralarında bulunduğu 592 kişi, Yassıada’da hukukun ayaklar altına alındığı bir davayla yargılandı.
Halkın iradesiyle seçilen Başbakan ve görev arkadaşları darbeciler tarafından idam edildi.
Türk halkı demokrasi şehitlerini hiç unutmadı, 27 Mayıs darbesi ve idam kararları, toplumda ve siyasette silinmesi zor izler bıraktı.
Neler olmuştu?
Anayasa feshedildi, siyasi faaliyetler askıya alındı. Demokrasiye ilk darbenin vurulduğu 27 Mayıs günü sabaha karşı askeri cuntanın yönetime el koyduğu ilan edildi.
38 kişilik Milli Birlik Komitesi’nin yönetime el koymasının ardından, Demokrat Parti üyeleri tek tek tutuklanıp Yassıada’ya götürüldü. Hukukun ayaklar altına alındığı bir mahkeme kuruldu.
Yassıada’daki yargılamaların ilki darbeden 5 ay sonra, 14 Ekim 1960 tarihinde başladı. Davada Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere, bakanlar ve Demokrat Partili milletvekilleriyle birlikte 592 kişi, sanık koltuğuna oturtuldu.
27 Mayıs mahkemeleri oldukça acımasız ve sıkıydı. Yargılanan yakınlarını görmek için salona gelen aile üyeleri salonun en arkasında bekletilir, yargılananların ise arkalarını dönmelerine kesinlikle izin verilmezdi. Aylarca aynı mahkeme salonunda aile üyeleri birbirlerini hiç göremedi.
14 Ekim 1960’ta başlayan dava 15 Eylül 1961’de karara bağlandı. Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezası affedildi.
Cumhurbaşkanı Bayar’ın cezası ise yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi.
Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan 16 Eylül 1961’de sabaha karşı, Başbakan Adnan Menderes ise 17 Eylül 1961’de öğleden sonra, İmralı Adası’nda idam edildiler.
27 Mayıs Darbesi toplumda atlatılması zor bir travma yarattı. Türkiye yıllar süren büyük ekonomik ve siyasi bedeller ödemek zorunda kaldı.
1960 ihtilâl’inde Adana’daydım.
İhtilâl’den 1 yıl önce rahmetli sayın Adnan Menderes Adana’ya gelmişti.
Henüz orta ikinci sınıftaydım.
Sayın Adnan Menderes’in Adana’ya gelişi adeta olay olmuştu.
Bütün Adanalılar sokağa dökülmüştü. Sanırım bir tatil günüydü. Ben de halkın arasındaydım.
Tesadüfen konuşma yapacağı kürsünün yakınında bir yerdeydim. Büyük bir kalabalık eşliğinde tam önümden geçerken herkesin yaptığı gibi ben de elini öpmek istemiştim. Elimi uzatmıştım, o da elini uzatmıştı…
Parmaklarımızın birbirine temas etmesiyle birlikte göz göze gelmiştik.
O sırada başka ve güçlü ellerin araya girmesiyle maalesef elini öpmek nasip olmamıştı.
Ancak o sarışın görünümlü, hafifçe büyük burunlu, yüzünde çok hafif çilleri bulunan, saçlarını geriye doğru taramış olan o dönemin başbakanı sayın Adnan Menderesin elini öpmek nasip olmamıştı.
Sonraki yıllarda kendisini idam sehpasında görünce ağladım, ağladım, ağladım…
İhtilal günlerinde tuttuğum “GÜNLÜĞÜM”e şöyle yazmışım;
“27 Mayıs 1960 İhtilalini bilmeyenler Türkiye’de hiçbir konuda söz sahibi olmamalıdırlar…”
bu cümleleri yazmıştım…
Bu cümlenin anlamını şimdi daha iyi anlıyorum…
Aradan 55 yıl geçtikten sonra…
2008’li yıllarda Televizyonda bir dizi izlemiştim…
Dizinin adı “Hatırla Sevgili” idi…
Hatırla Sevgili dizisi, 1960-1970’li yılları anlatıyordu…
Diziyi sevgili Tomris Giritlioğlu yönetiyordu…
Eğer “Hatırla Sevgili” dizisi olmasaydı kendilerinden ülkenin geleceği için çok şeyler beklediğimiz gençlerimizin hiç biri 27 mayıs dramının farkına bile varamayacaktı…
Dizi gerçekten görülmeye değerdi…
Günlüğümdeki notlarıma bakıyorum; Gerçekten benim Adana’da okuduğum yıllarda meydana gelen 27 Mayıs ihtilali bir dramdı…
Nasıl mı ?..
İşte sizlerle paylaşmak istediğim, o dönemlerde GÜNLÜĞÜM’de yazdıklarım:
“27 Mayıs 1960 günü bir askeri darbe olmuştu…
Gerekçe olarak ileri sürülen Demokrat Partinin memleketi bir baskı rejimine doğru götürdüğü idi…
Kardeş kavgalarından söz ediliyordu…
Bu gerekçeleri ileri süren bir grup subay Türk Silahlı kuvvetlerinde yıllardır devam ede gelen emir ve komuta zincirini dikkate almadan, Genelkurmay başkanının haberi yokken bu darbeyi gerçekleştirmişti…
Öyle ki İhtilalden sonra koskoca genelkurmay başkanımız sayın Rüştü Eldelhun paşamızın rütbeleri sökülerek er statüsüne indirilmiş, Yassıada’da yargılanarak idama mahkum edilmişti…
Türk Silahlı Kuvvetlerinin adı kullanılarak böyle bir ihtilal,böyle bir darbe olabilir miydi?
Olmuştu…
Genelkurmay başkanının suçu; Meşru hükümeti devirmek isteyenlere yardımcı olmamaktı…
Böyle bir suçlama olabilir miydi?
Olmuştu…
İhtilali yapanlar 37 subaydan oluşun Milli Birlik Komitesini kurmuşlardı…
3’üncü ordu komutanı Orgeneral sayın Ragıp Gümüşpala; Darbenin lideri kendisinden daha kıdemli değilse ordusuyla Ankara’ya yürüyüp isyancıları yok edeceğini söylemişti…
Gerçekten darbeciler arasında Orgeneral rütbesinde kimse yoktu…
Sayın Gümüşpala’nın bu tehdidi üzerine daha önceden emekli olan ve darbeden haberi olmayan sayın Cemal Gürsel Milli Birlik Komitesinin başına getirilmişti…
Darbenin sonunda başta Cumhurbaşkanı sayın Celal Bayar, Başbakan sayın Adnan Menderes, Genelkurmay başkanı Orgeneral sayın Rüştü Erdelhun, Kore Gazisi sayın Tahsin Yazıcı olmak üzere birçok Demokrat parti milletvekili tutuklanmıştı…
Ülke genelinde de Cumhuriyet Halk Partililerin ihbarı üzerine binlerce sivil kişi tutuklanmıştı…
150 bin kişi hakkında ihbar yapılmıştı…
Hemen-hemen bütün demokrat parti yerel yöneticileri de tutuklanmıştı…
Yassıada mahkemelerinde 14 Demokrat Partili idama mahkum edilmişti…
Bunlar;
Sayın Celal Bayar, sayın Adnan Menderes, sayın Fatin Rüştü Zorlu, sayın Hasan Polatkan, sayın Refik Koraltan, sayın Agah Erozan, sayın İbrahim Kirazoğlu, sayın Bahadır Dülger, sayın Hamdi Sancar, sayın Nusret Kirişcioğlu, sayın Emin Kalafat, sayın Baha Akşit, sayın Osman Kavrakoğlu, sayın Zeki Erataman idi…
Bu idama mahkum edilenlerden sayın Adnan Menderes, sayın Fatin Rüştü Zorlu, sayın Hasan Polatkan idam edilerek şehit edilmişti.…
Diğer ölüm cezaları müebbet hapse çevrilmişti…
Yassıada mahkemeleri sırasında 6 Demokrat Partili milletvekili Yassıada’da ölmüştü…
Bunlar da şunlardı;
Sayın Yusuf Selman, sayın Lutfi Kırdar, sayın Gazi Yiğitbaşı, sayın Yümni Üresir, sayın Nuri Yamut ve sayın Kemal Yılmaz…
Eski Konya valisi sayın Cemil Kafesoğlu da Yassıada’da intihar ederek vefat etmişti…
Bu arada 47 Demokrat Parti milletvekili berat etmişti…
143 Demokrat Partili 4 yıl 2 ay,117 kişi 5 yıl,15 kişi 6 yıl,5 kişi 7 yıl,2 kişi 8 yıl,17 kişi 10 yıl,3 kişi 15 yıl,1 kişi 20 yıl,30 kişi müebbet hapse mahkûm edilmişti…”
İşte GÜNLÜĞÜM’den aldığım bazı cümleler…
Hoşça kalınız.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir