ERDOĞAN SERİN: KİM NE DERSE DESİN!
BU ÜLKE’NİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ GÖÇMEN SORUNUDUR.
Ülkemizde, resmi rakamlara göre üç milyon yedi yüz elli bin, gayrı resmi rakamlara göre ise beş milyon civarında geçiçi koruma statüsüne sahip Suriyeli sığınmacı olduğu söyleniyor.
Bunlardan gayrı olarak, başta Afganistanlılar olmak üzere, bir o kadar da başka ülkelerden gelen göçmenler olduğu ifade ediliyor.
Bu durum, Ülkemizin taşıyabileceği bir yük değildir. Aşırı doğurganlıkları nedeniyle özellikle Suriyeliler Ülkemiz için büyük sorundur.
Çünkü her bir evli Suriyeli sığınmacının, Ülkemize yerleştikten sonra üç, dört çocuk doğurduğu ortadadır. Burada gerçekleşen evlilikleri de dikkate alırsak, Suriyeli nüfusun beş, on yıl içinde ikiye, üçe katlanacağı aşikardır.
Bu demektir ki, bazı yörelerimizde Suriyeliler karşısında azınlığa düşeceğiz. Daha da vahimi, eğitim sürecinin dışında kalan ve büyük çoğunluğu da Ülkemizde doğan Suriyeli çocuklar, on, on beş yıl sonra bu Ülke’nin başına bela kesilecekler.
Unutmayalım!
“Bir ülke için en büyük tehlike, eğitemediği genç insan gücüdür.”
Siyaset kurumunun, bu sorunun çözümüne dönük gerçekçi tedbirler almasını umuyor, Milletimize esenlik ve kolaylık diliyorum!
DÖNENE MERHABA YOK!
Baba Erenler bir gün aşka gelir ve önüne gelen her şeye merhaba der!
Merhaba ağaç kardeş!
Merhaba serçe kardeş!
Merhaba karınca kardeş!
Merhaba kaplumbağa kardeş!
Merhaba tavşan kardeş!
Merhaba….!
Merhaba….!
Merhaba….!
Derken, bir değirmene gelir ve dönen değirmen taşına “merhaba taş kardeş!” der. Tam o esnada da eteğini taşa kaptırır.
Taş, Baba Erenleri içeri doğru çekerken, Baba bir yolunu bulup canını kurtarır ve sonrasında şöyle der!
-Bundan böyle dönene merhaba yok!
