29 Mart 2024

SOHBET KÖŞESİ: 28 MAYIS CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ…

0
Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği seçimi için 14 Mayıs 2023’de sandık başına gittik.
14 Mayısta: Milletvekilliği seçimini Ak Parti büyük bir çoğunlukla kazandı.
Buna göre: Ak Parti 268, CHP 169, MHP 50, İyi Parti 43, Yeşil Sol Parti 61, Yeniden Refah Partisi 5, TİP 4 milletvekili kazandı. CHP 169 milletvekilliğinden 40 milletvekilini altın tepsi içinde küçük partilere armağan etti ve CHP’nin Milletvekili sayısı129’a düştü.
Her iki seçim sonuçlarının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylar gerekli oyu alamadıkları için Cumhurbaşkanlığı seçimi 28 Mayısa ertelendi…
Seçimlere az bir süre kala malesef acı bir gerçekle karşı karşıya kalmıştık..
Bu seçimlerde ilk defa PKK, PYD, YPG, DEAŞ gibi bölücü terör örgütleriyle FETÖ terör örgütü meşrulaştırılmış, sandığa getirilmişti.
14 Mayıs oyunu bozma seçimi olmuştur. Ülkelerinin birlik beraberlik içinde olmasını isteyen kardeşlerimiz  şehitlerimizin kanının yerde kalmaması için oylarıyla terör örgütlerinin bu oyunlarını bozmuşlardır ve terör örgütlerine geçit vermemiştir.
Oy bir vebaldir. Oy bir namustur, oy bir şereftir. Bu seçim başka seçimlere benzemiyordu. Oyun büyüktü…
Hatırlayınız:  Millet İttifakı’nın adayı açıklanır açıklanmaz terör yuvası Kandil, kandilin dışında dağlardaki teröristler, teröre destek veren milletvekilleri ve FETÖ, beyanat vermeye başladılar:
Özetle dediler ki: ‘’14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı alaşağı edeceğiz, cezaevlerinin kapılarını kıracağız, Apo’yu çıkaracağız, Türkiye’yi eyaletlere böleceğiz ve cumhuriyeti değiştireceğiz’ diye.
Aynı şeyleri 2 yıl önce ABD Başkanı söylemişti. Ne demişti; ‘’Darbe denedik olmadı. Vesayet uyguladık olmadı. Tayyip Erdoğan’ı artık seçimle indireceğiz. Muhalefeti destekleyeceğiz. Recep Tayyip Erdoğan’ı indireceğiz’’
Cumhurbaşkanlığı seçiminde de terör odaklarının bu oyununa gelmemeliyiz. Terör ve yandaşlarına verilecek her oy mermi olarak Mehmetçiklerimize sıkılacaktır…
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili Yüksek Seçim Kurulu, 14 Mayıs 2023 kesin seçim sonuçlarını açıklamıştı.
Birinci turda Sayın Erdoğan yüzde 49,52, Kılıçdaroğlu yüzde 44,88, Sinan Oğan yüzde 5,17 ve Muharrem İnce yüzde 0,43 oy almıştı.
Karara göre, 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanı Seçimi’nde adayların hiçbiri geçerli oyların salt çoğunluğunu alamamıştı. En çok oyu alan adaylardan Erdoğan ile Kılıçdaroğlu için cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda sandığa gidilecek.
28 Mayıs Pazar günü yapılacak ikinci tur seçimde, geçerli oyların çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için şöyle bir düşünelim:
Yunanistan; Başta ABD, Fransa olmak üzere Türk ve Müslüman düşmanı ülkeleri arkalarına almış, silahsızlanması gereken adaları silahlarla donatmış her birine Amerikan üssü kurdurmuş. Türkiye’ye karşı savaş çığlıkları atmakta…
Amerika Türkiye’ye karşı Suriye ve Irakta terör örgütlerine 100’lerce tır dolusu silah vermiş, terör örgütlerini silahlarla donatmış ve Güney Kıbrıs Rum kesimine silah ambargosunu kaldırmış rum askerlerini eğitmekle meşgul…
Amerika güya stratejik ortağımız…
Türkiye’miz, yer altı ve yerüstü kaynaklarımız, İstanbul – Çanakkale boğazlarımız yabancı güçlerin iştahlarını kabartıyor…
Leş kargaları gibi üzerimize çullanmak için, eli kanlı katiller fırsat kolluyor…
Bu katiller çepeçevre etrafımızı kuşatmış durumda…
Haçlı zihniyeti hortlamıştır…
Kâh sabrımızı denemek için uçaklarıyla sınırlarımızı ihlal ediyorlar,  kâh denizlerimizden geçerken balıkçı teknelerimize taciz ateşi açıyorlar,  kâh ülkemize yüzlerce ton patlayıcı sokarak eli kanlı terör odaklarının ülkemizi karıştırması için trilyonlar harcıyorlar,  kâh yollarımıza hendekler kazdırarak yöre insanlarımızı göçe zorluyorlar, kâh gencecik polis ve askerlerimizi şehit ediyorlar kâh şöyle, kâh böyle…
Yerli işbirlikçileri içeriden, haçlı zihniyeti dışarıdan ülkemize var güçleriyle saldırıyorlar…
Türkiye’mizi seviyorsak, bir Mısır, bir Libya, bir Suriye, bir Irak, bir İran olmak istemiyorsak iktidarıyla, muhalefetiyle Cumhurbaşkanlığı seçimi için topyekün bir SEFERBELLİĞE ihtiyacımız var…
Zaman ülkeyi kurtarma zamanı…
Zaman iç ve dış düşmanlarımıza karşı uyanık olma zamanı…
Türk milleti olarak bugünlere kolay gelmedik.
Bir su matarasına, bir kundura bağına, bir tüfek kayışına, bir lokma ekmeğe, bir silah mermisine muhtaç günlerden geldik.
Bizim gibi toplu bir İstiklal Savaşı vermiş milletlerin sayısı çok değildir.
O savaşları yaşamış, cephede kanını, kolunu, bacağını bırakmış insanlarımızdan bir kısmı hala aramızda yaşıyorlar.
Son yüzyılda dünya bir Balkan, iki dünya savaşı yaşadı.
İlk dünya savaşında 10 milyon insan can verdi.
Kaybolanların sayısı 15 milyon…
Her üç savaş da ya topraklarımız üzerinde veya çevremizde yapıldı.
Bugünkü nesiller, o günleri yaşamış insanların hatıralarını dinleyerek büyüdüler.
Haçlının, Rus’un, Yunan’ın günah izleri; Taşımızdan-toprağımızdan henüz silinmedi.
Hal böyleyken; Acaba bu acı günlerden alınacak ibret dersi son yıllarda nasıl unutuldu?
İstiklal için savaş vermiş, savaş kazanmış bir milletin çocukları devletine nasıl başkaldırıyor?..
Karakollara, okullara, devlet kuruluşlarına nasıl baskın düzenleyebiliyor?
Polisi, jandarmayı nasıl arkadan vurabiliyorlar?
Masum çocuklar, hamile kadınlar nasıl kurşuna diziliyor?
Henüz uzak olmayan bir tarihte düşman çizmesi altından kurtarılan vatanda insanlarımız nasıl birbirine düşürüldü?
Millet olarak toparlanmaya, asgari müşterekte birleşmeye, birlik ve beraberlik içinde yaşamaya muhtacız.
Doğu-batı, kuzey-güney, yaşlı-genç, okuyan-okumayan, işçi-patron, amir-memur, asker-sivil demeden toplu bir bütünleşme, birlik-beraberlik hamlesi başlatmalıyız.
Ülkemiz ekonomik eğitim seferberliği paketleri yanında birlik-beraberlik paketine de muhtaçtır.
Durumumuz “Boş ver” anlayışına uygun değildir.
Yüzyıllarca “Nizam-ı âlemi temsil ettik.
Millet olma tecrübemiz hiçbir millette yok…
Tarihin en güçlü ordularını, dünyanın en büyük imparatorluklarını kurduk. Yeraltı-yerüstü zenginliklerimiz, tarihi, stratejik, demokratik imkânlarımız düşmanlarımızı kıskandıracak kadar güçlü…
Bu imkânları hakkıyla değerlendirebilirsek hem bölge, hem dünya barışına yön verecek ışıklı pırıltılı bir ülke olabiliriz.
Komünizmin çöküşüyle birlikte bu bölgede kurulan Türk devletleri bizim liderliğimizi bekliyor.
O halde neden bir ve bütün değiliz?
Bazı İnsanlarımız niçin devlete karşı gelme yolunu seçiyor?
Kuzeyden, batıdan, güneyden, doğudan tam bir ateş çemberi içerisindeyiz!
Rusya’nın dağılmasına rağmen kuzeyimiz yine Demirperde…
Amerikan ve Yunanistan uçakları etrafımızı kuşatmış durumda…
Batı komşumuz bir Türk düşmanlığı cezbesinde…
Ayakları henüz yere basmayan güney ve doğu komşularımız kardeş kavgasında…
Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’de;
“Birbirinizle ihtilafa düşerek çekişip durmayın. Aksi halde başarısızlığa düşersiniz. Gücünüz, kuvvetiniz kaybolup gider…”. buyuruyor.
Yine başka bir Ayet-i Kerimede:
“İnanmayanlar bile birbirlerinin yardımcılarıdırlar. Şayet siz böyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve kargaşa ortaya çıkar. “buyrulmaktadır. Peygamber Efendimiz, Veda Hutbesi’nde: “Sakın benden sonra ihtilafa düşüp, birbirinizin boynunu vurmayınız” buyurmaktadır.
Ayet ve hadislerdeki ikazlar bizi derin-derin düşündürmelidir.
Aksi takdirde bu ikazların muhatap ve mahkûmu oluruz.
Dünya yürüyor… Yürüyen, ilerleyen dünyada durmak, çağın ve ihtiyaçların gerisinde kalmaktır.
İslam dini fitneyi yasaklamış bir dindir.
Bizi birbirimizle kavgaya götürecek hiçbir problemimiz yoktur.
Menfaatimiz kavgada değil, birbirimizi sevmededir.
Bölüşemediğimiz nedir?
Yüzümüzü ağartan bir sevgi ve kucaklaşma ile yokluğun üzerine yürümek varken, kavga etmek nedendir?
Cumhurbaşkanlığın seçimine az bir zaman kala bu soruları herkes birbirine sormalıdır.
Millet olarak geçmişimizin ve geleceğimizin sırtımıza yüklediği ağır sorumlulukları birlikte çözmeli ve teröristlere, onlara destek çıkan yabancı ülkelere Cumhurbaşkanlığı seçiminde gerekli dersi vermeliyiz. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmayalım.
Bu bizim gerçek kurtuluşumuzun başlangıcı olacaktır.
Kaybedecek zamanımız ve kaybedecek ülkemiz yok…
Hoşça kalınız.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir