18 Nisan 2024
14 Mayıs seçimlerine az zaman kaldı. Partiler ve adaylar, her alanda baloncuk vaatlerinin üzerinden üslup ve söylemlerinde pervasız davranıyorlar. Reklamla israf doruğa çıktı. Şimdi karşılıklı itham, hakaret, şantaj ve tehditlerle bütün ittifaklar medya üzerinden milletimizi gerip iç karışıklıklara zemin yaratıyorlar. Bunu özellikle Batı: basın, yayın yoluyla siyasileri kışkırtarak milletimizi de birbirine düşürme amacıyla yapmaktadır. Cumhur ve Millet ittifakı Cumhur Başkanı adayları bu psikolojik savaşın hedefi veya maalesef aleti oluyorlar.
Adaylar, demokrasi, sandık, seçmen diyorlar ama Arena mücadelelerini hatırlatan bir hırsla kazanmak için her yolu mubah görüyorlar. Oysa Türkiye’nin jeopolitik konumuna uygun ve sosyal, ekonomik, siyasi sorunlarına tarafların çözüm programları üretemediğini görüyoruz. Çünkü çürüyen kâr sistemine teslim oldukları için “kamuculuğu” ağızlarına almıyorlar. Hâlbuki bu seçimler Türkiye’nin ne ilk nede son seçimleridir. Ama liderlerin söylem ve üslupları seçmen arasına dinamit yerleştiriyor. Bu durumdan ülke ve millet zarar görmektedir.
Demem o ki, bu seçimlerde bizzat seçilecek olanlar insanımızın gerilmesine sebep olmaktadırlar. Bu durum ülkemizin havasını bulanıklaştırıyor. Tabii ki “kurt” (emperyalizm) bulanık havayı sever. Yabancı basına bakınca bu daha net anlaşılıyor. Amerika’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın, Hollanda’nın ve Yunanistan’ın gazete ile TV leri ve yorumcuları, istihbaratçı kalemşorları “Türkiye bu seçimlerde kan banyosuna girebilir” diyebilmektedirler. Yani ülkemizi seçimlerde veya sonrasında bir kaosa “iç karışıklığa” sürüklemek istediklerini gizlemiyorlar. Hatta adını şimdiden “turuncu devrim” koyduklarını kışkırtmalarından öğreniyoruz.
Ey Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve antiemperyalistim diyen yazarlar, çizerler, düşünürler bu tehlikelere duyarlı olmak görevimiz değil midir? Yurtseverliğin gereği bu değil midir? Vatanın bütünlüğü, devletin bekası, Milletimizin birliği ve laik Cumhuriyeti emperyalizme ve tertiplerine karşı lafta değil ancak eylemle savunabiliriz. Bugün ülkemizi hedefe koyan düşmanı tespit edip psikolojik savaşlara ve provokasyonlara karşı son derece uyanık olmalıyız. Dileğimiz ülkemiz öyle bir olay yaşamasın. Ama bu uyarılarımız tarihe not düşmek adınadır. Yoksa Türk Millet yukarda ki değerlerini mutlaka savunacaktır.
Seçimler veya sonrası için bir provakasyon tehlikesine işaret etmemiz afaki bir şey değildir. Her gün basın yayın Dünyası ve özellikle CIA nın casusu FETÖ terör örgütünün aldatıcı ve sahte İnternet hesaplarında insanlar yanlışların fanatik taraftarı haline getiriliyor. Böyle olunca Amerika ve Avrupa’nın beslediği silahlandırdığı Kandilin PKK’li terör çeteleri hepsi Elele vererek bu seçim fırsatıyla Türkiye’yi karıştıracaklarını açık açık ilan ediyorlar. Bu nedenle seçimlerde ve hemen sonrasında her yurtsevere çağrımız şudur.
 KIŞKIRTMALARA AMAN DİKKAT DİYORUZ!

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir