29 Mart 2024

KADER GİRGEÇ – Almanya’dan Mersin’e: DEPREMİN YARALARINI SARMAK…

0

Mersinli bir vatandaşın yaraları sarmak için verdiği uğraş ve sonrası…
Bu köşemde keşke daha güzel şeyler yazabilseydim, keşke yine Almanya’dan neden geldiğimden bahsedebilseydim!
Ama maalesef bugünkü konumuz çok acı.
DEPREM..!

Evimiz iki katlı ve yeni olduğu için, ayrıca denetlemeler sonucu duvar ustamızın 1 yıl önce bu ev 5 katlı binayı taşır demesi sonucuyla, ben depremi hiç hissetmedim.
Aynı binada oturan yan komşum Alex de hiç hissetmemiş ama, sokağımızdaki herkes gece deprem saatinde canını kurtarmak için dışarılara çıkmış..!

Sabah uyandığımda elime telefonu aldım, karşımda bir sürü mesaj!
Arasından en yakın arkadaşımın mesajını seçtim.
“İyi misiniz?” diye yazmış.
Gece saat 04:46!
Benim cevabım, “İyiyiz iyiyiz, sadece bu ara işler çok durgun.”

Sonra diğer mesajları görünce ne oluyor dedim, hemen ınstagramı açtım ve içimi derinden acıtan o DEPREM haberlerini gördüm..!

O günüm tam anlamıyla ağlamakla geçti, her videoda, her haberde kalbimiz yerimden çıktı.
Yemek yemek, su içmek, sıcak ev ve yatak bunlara sahip olmak bunları yapabilmek, bende suçluluk hissi uyandırıyordu..!

Depremden bir gün sonra arkadaşım beni aradı.
“Kader Depremzedeler gelecek(ismini vermek istemediğim bir yer, oradan kamp diye bahsedeceğim) orasının temizlenmesi lazımmış, gönüllüye ihtiyaç varmış!
Instagramda az da olsa bir kitlem olduğu için hemen yayınladım…
Yaklaşık 50 bungalov evi olan bir yer, konaklama kapasitesi 200 kişi…

Arkadaşlarım ve ben dahil bir çok gönüllü oradaydık, temizlik yaptık.
Akşamında da kamp müdürüne sorduk;
“Bir eksik var mı?”
Eksikleri söyledi ve biz o gün duyuru yaptık.
2 saat sonra da bize gelen eksikleri kampa götürdük.
Duyuru o kadar yayıldı, ve insanlarımız da o kadar çok duyarlı ki, ertesi gün inanılmaz yardımlar gelmeye başladı kamp alanına.
Kamp müdüründen rica ettik, “Bize bir alan verin, biz buradan depremzedelere ulaşalım yardım edelim. İlk ihtiyaçlarını karşılayalım“ dedik. Onay verildi, alanı biz gönüllülere bıraktı.

Her şeyimiz tamdı, eksik olan tek şey koordinasyondu.
O gün sağ olsun gönüllü bir bey geldi, kendisi bu konuda bizlere büyük destek verdi.

Depremzedeler ihtiyaçlarını alırken ağlıyor, üzüntüden elleri almak için gitmiyordu!
Bunları gördükçe içimiz sızlıyordu..!

Hemen bir çözüm ürettik.
Üzülmesinler diye, ertesi gün toplama alanına bir masa koyduk.
Gelen depremzedeler ihtiyaçlarını listeye yazdı.
Biz gönüllüler o listeye göre tüm ihtiyaçlarını kolilere doldurduk ve depremzedelere teslim etti ki, kendilerini kötü hissetmesinler…

Sadece bunlarla yetinmedik, depremzede ağırlayan otellere de ulaştık, koli koli yardım götürdük.
Bu da yetmedi, evlerini açanlara da bize gelmelerini beklemeden, biz kendi araçlarımızla ihtiyaçlarını götürdük…

İnanılmaz bir koordinasyonla hepimiz karınca gibi çalışıp, yaralarına merhem olmaya çalıştık…

İsmimiz duyuldukça kamp alanına gelenler oldu! Bazıları, isim vermeyeceğim ama sadece fotoğraf çekilip bu yardımları kendileri yapıyormuş gibi üstlendiler..!

Daha sonra yine biri geldi..!
Dedi ki; “Boşa yapmışsınız ne gerek var, zaten yapacaklar…”

Yurtdışından geldiğim ve bu tarz konularla ilgilenmediğim için, kim olduğunu bilmediğim o kişiye nazikçe kim olduğunu sorduğumda;
“Senin ne haddine benim kim olduğumu sormak.” diye bir cevap aldım..!
Ben bu davranışı ömrümün sonuna kadar unutmayacağım..!

Daha sonra aynı ortamda bulunan bir depremzede kardeşimiz, ertesi gün beni gönüllülere sormuş, beni aramış.
Arkadaşımın, “Niye arıyorsun?” sorusu üzerine, “Bizim yüzümüzden oldu, bizim yüzümüzden. O kadın o sözlere maruz kaldı, özür dilemek istiyorum.” demiş.

O gün o depremzedeyle karşılaşmamak için köşe kapmaca oynadım. Çünkü benden özür dileseydi, ben bu yükü kaldıramaz ve bütün gücümü kaybeder oracıkta hüngür hüngür ağlardım..!

Maalesef daha sonra o kamp alanını dışardaki tüm depremzedelere kapattılar!
Sadece 200 kişiye hizmet vereceklerini söylediler ve açık açık artık gönüllülerin istenmediğini bize söylemeseler bile, gösterdiler..!

Tek suçumuz, takdir görmemiz ve çalışmalarımızın duyulmasıydı…

Çalışmalarımız durdurulduğu için yardım edemediğim tüm depremzede kardeşlerimden özür diliyorum…
Mersin halkı o kadar güzel ki. Sizlere yeniden kucak açacağız ve sizin tekrardan yeni bir hayata başlamanız için elinizden yine Mersinliler olarak tutacağız.
Bundan eminim…

Bu arada izninizle, depremzede kardeşlerimize verdiğimiz hizmette hiç bir hesabı ve beklentisi olmadan, gece gündüz gönüllü olarak çalışan dostlarıma teşekkür etmek istiyorum.
Gönüllü arkadaşlarım,
Kader Kaya Küçük, Emre Küçük, Kadir Kaya, Elbi Kayhan, Kısmet Koptur, Gülsüm Yılmaz, Esra Aksu, Derya Güler, Büşra Uğuz, Burçin Duymaz Campoizi, Hasibe Aktan, Mehmet Aktan, Elif Varol, Tunahan Ünüvar ve diğer ismini bilmediğim gönüllüler…
Birlikte yaptığımız tüm güzel şeyler için hepinize çok teşekkür ediyorum…

Sağlıcakla kalın…

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir