ŞAFAK GENÇ: Kim Mutlu Edebilir Seni, Sen Hazır Değilsen?

Kim Mutlu Edebilir Seni, Sen Hazır Değilsen?
Yalnızca Kaza Belaya Değil Mutluluğa da Hazır Olmak Gerekir.
Mutluluk kapını çaldığında ona kapını açmazsan ona pencereden el sallamak zorunda kalırsın demiş atalar.
Ne Kadar Güzel ve yerinde bir söz.
Tam da konuyu kavrama babında cuk oturdu. Sen hazır değilsen ve beklemiyorsan dünyanın en şanslı insancığı da olsan neye yarar?
Sana sunulan nimetleri ve hizmetleri göremeyeceksin
Sana verilenlerin kıymetini değerini bilip kadirşinas davranmayacaksın za
Haberin var mı?
Sen çok büyük alim olsan ne olacak bilgilerini paylaşmıyorsan ait olduğun, içinde bulunduğun toplumun bireylerinin gelişmesi ve kalkınmaları için bilgi ve başarıda, bir sonraki aşamaya yada basamağa geçebilm
Boş tenekeden çok ses çıkarmış, senin ki kuru gürültüden başka bir şey değildir inan ki.
Sen hazır değilsen insanlara bildiğini de anlatamazsın, ya da anlattıklarında sırf konuşmaktan ibaret,
İnsanlık izin vermez buna çünkü vicdan denen bir mekanızma var. İçimde bizi sürekli yargılayan ve en ağır cezaları bize veren, bizimse sesimizi çıkaramadan kesilen o cezayı gönüllü olarak kabul edip direk uygulamaya geçirdiğimiz bir yer var.
İşte orası da izin vermez…
Çiftçiysen;
kışa hazırlık yapacaksın, yaza hazırlık yapacaksın, bahara tohum hazırlayacaksın. Tohum mutlulu
Öğretmensen;
o çocukları en iyi şekilde iyi bir vatandaş olarak yetiştirmek için hazır olacaksın.
Eğer hiç şey değilsen de insan kardeşim iyi bir insan iyi bir vatandaş. İyi bir toplum ferdi olmak için hazır olacaksın. Doğduğun ilk günden, kaba etine ilk şaplağı yediğin günden itibaren hazır olacaksın bu hayata.
Ve en sonunda iyi bir ölüme hazır olmanın mutluluğunu yaşayacaksın.
“Aaa oda ne?
Ölümün iyisi mi olurmuş canım?” deme.
Her şey öyle senin bildiğin gibi yada o inandığın, bilemediklerin ve göremediklerin var ya onlar gibi olmuyor işte.
Evet var efendim öyle bir şey. Yazıyı okumaya devam et bak nasıl ispatlıyorum sana.
“Ölümünde mi iyisi var?” demeyin.
Ebetteki var efendim.
İspatımı?
İşte ispat.
Mersinli aynı zamanda Tarsuslu ünlü ozanımız Ümit Yaşar Beyefendi anlatmış bizlere. İyi bir ölüm nasıl olur deyi. Öyle ki o değil midir en güzel ölümü yaşayan canlı?
Akabinde şunu anlayabiliriz bu satırlarda.
İnsanı mutlu eden ölüm nasıl olmalı?
sorusunun cevabıdır bu aslında bir bakıma.
Ama yine de siz daha iyi bilirsiniz efendim ben sizin cinsel tercihinize karışmış olmayayım. Çünkü hayatla hangi pozisyonda halvet olacağınız size bağlı.
Ben karışamam, “anam ünleyor”
Diyor ki Üstad ‘‘İyi bir Ölüm en acısız ve en kısa sürendir.’’
Eğer ki ölüme de hazır değilsen, muhtemeldir ki senin ölümün de uzun ve meşakkatli olacaktır.
İnsanlara yük olacaksın yani.
O, mecalsiz dermansız halinle insanların yüzüne değil sufatlarına baktığında, senden nefret eden sana bakmaktan yorulmuş bir güruh bulacaksın her daim karşında.
Doğuma hazır olmak, ölüme hazır olmak, bahara kışa yaza hazır olmak, aşkına hazır olmak.
Aşkına diyorum çünkü sizin bildiğiniz aşk duygusu tamamen aidiyet dürtüsünü de yanında taşır. Sizi mutlu eylemek için aşkına dedim bu da böyle biline.
Bu arada aşk dediğiniz şey analitik psikolojide bir çeşit heyecandır. Hepsine hazır olmak zorundasın. Çünkü düşmanın nerede olduğunu bilmiyorsun, ama o şu anda seni izliyor…
Gelecekteki güzel günlerde buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalınız…