28 Mart 2024

PENCEREMDEN: CUMHURİYET’E SUİKASTLER YAPILAN OCAK AYLARI

0
İçinde bulunduğumuz ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI’nda, 30 yıl önce arabasına bomba tuzağı ile katledilen araştırmacı yazar ve Kalpaksız Kuvvacı Uğur Mumcu’yu ve 1970’li  yıllardan bugüne kadar, ağızlarına, “Atatürk, Bağımsızlık ve Barış” sözcüklerini aldıkları için  faili meçhul cinayetlerde katledilen, Bedrettin Cömert, Çetin Emeç, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Hırant Dink, Tahir Elçi ve adını sayamadığımız tüm aydınlarımız için Atatürk Parkı içindeki anıtı önünde anma töreni gerçekleştirildi.
Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) Mersin Şubesi’nin düzenlediği anma törenine her yıl olduğu gibi CHP İl ve İlçe Örgütleri de katıldı.
Suikastların yakın tarihimizdeki izdüşümlerinin envanteri çıkarıldığında öncelikle Ocak ayı içinde Atatürkçü aydınlarımıza yapılan suikastlar ile birlikte Demirel hükümeti tarafından ekonomide alınan 24 Ocak Kararları akla geliyor.
Kronolojik sırayla, 24 Ocak 1980’de ekonomide 24 Ocak kararları alındı.
31 Ocak 1990’da ADD başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy;
24 Ocak 1993 de Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Uğur Mumcu;
24 Ocak 2001’de, Diyarbakır’lılartarafından çok sevilen Emniyet Müdürü Gaffar Okan katledilmiştir..!
24 OCAK KARARLARI TÜRKİYE EKONOMİSİNE SUİKASTTIR!
Ekonomist Prof. Dr. Duran Bülbül’e göre(*) “Bu kararlarla Türkiye ekonomisi önceki dönemden ciddi bir kopuş yaşamıştır. Böylece Türk ekonomisi ithal ikameci yapıdan, ihracatçı kalkınma modeline geçmiştir… Bu politikalarla sermaye güçlendirilmeye çalışılmış ve geniş halk kitleleri mali açıdan zorluklarla karşılaşılmıştır.
Mumcu’nun bu kararlar için ‘alaturka kapitalizm’ ve ‘Özal’ın yalnızca uygulayıcısı olduğu IMF programı’  tabirini kullanmıştır…Mumcu, Cumhuriyet’e zarar veren terörle ve geniş halk kitlelerini bugün olduğu gibi, o günlerde de yoksulluğa götüren kara para anlayışlarına, yolsuzluğa ve yarattığı suç ekonomisine direnç gösterdiğini söylemiştir. Ayrıca Prof. Bülbül, “Mumcunun ekonomiyi felakete götüren neo liberal politikalara karşı da çetin bir mücadele verdiğini”  ifade etmektedir. Prof. Bülbül “suikastın Mumcu’nun şahsında ülkemizin tüm yurtsever, aydın, bilim insanları ve emekçilerine düzenlendiğine” dikkat çekmiştir.
Bugün çok derinden yaşadığımız ekonomik bunalımın yapısal özelliğinden (alaturka kapitalizm) dolayı faturası yine yoksullara çıkarılmıştır.
Bu defa sistem içindeki takıntılı hatalı maliye politikalarının da etkisiyle çok derin yaşanmaktadır.
Kamu tesis arazi ve mal varlıklarının çoğunu yabancılara satılmakta, ev satın alanlara parayla vatandaşlık verilmektedir!
Ayrıca, yaklaşık 10 milyonu bulduğu belirtilen mülteciler sorunu ile ekonomi cari açık ve enflasyon Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış, ekonominin çevrilmesi daha da güçleşmektedir.
Her 20 yılda bir girdiğimiz ekonomik ve sosyal, siyasi kriz ve bunalımlar, 24 Ocak kararlarıyla başlayan yapısal bir süreçtir.
Atatürk dönemindeki gibi kamu maliyesini güçlendiren HALKÇI YAPISAL ÖNLEMLER alınmadıkça mevcut ‘alaturka kapitalist ekonomik sistem’ içinde her 20 yılda kriz ve bunalımların tekrarlanacağı aşikardır.
PROF. DR. MUAMMER AKSOY NEDEN KATLEDİLDİ?
31 Ocak 1990 tarihinde katledilen Anayasa Hukukçusu ve ADD’yi Ankara’da 19 Mayıs 1989 tarihinde kuran Prof. Dr. Muammer Aksoy,  100 yıldır bölgedeki çıkarları için Atatürkçü Düşünceyi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni tehlike gören emperyalizmin hedef listesine alındı. Özellikle darbeler ve muhtıralarla ülkemizdeki 1960 ve 1970’lerde gençliğin uyanışı ile başlayan hareketi bastırmak ve Komünizmle Mücadele dernekleri ile örgütlenmeye çalışan FETÖ ve Siyasal İslam’ın önünü açarak iktidara gelmesine  çalışan emperyalist odaklar için ADD’ler bir engeldi.
Mersin’de bile şubenin kuruluşunda tehdit ve suikastlar planlanmıştır.
1993 yılında ADD Mersin Şubesi kurulma girişimleri sırasında, kuruculardan rahmetli Dr. Soyer Şimşek tehditler alındığını sohbetlerinde ifade edilmiştir.
Hatta bir defasında muayenehanesine sipariş etmediği halde, bir ‘yumurta paketi‘ bırakıldığını, İl Emniyet Müdürlüğü’ne iletmesi sonrası paketin alınıp götürüldüğünü, birkaç kez yazılı müracaat edip, pakette ne olduğunu yazılı olarak sormasına rağmen, kendisine yanıt verilmediğini anlatmıştı!
Bu olaylar ADD’lerin her yerde ve her zaman hedefe konduğunun bir göstergesidir.
GAFFAR OKAN TERÖRLE ANILAN BÖLGEDE SEVİLEN BİR BÜROKRATTI
24 Ocak 2001 tarihinde Diyarbakır’da bir grup tarafından dönüş yolunda arabasına düzenlenen silahlı saldırı sonrası katledildi. Diyarbakırlılarla kurduğu içten diyalog ve Diyarbakırspor takımına olan desteği nedeniyle Okan sevilen bir bürokrattı.
Bu nedenle emperyalizm tarafından, o yıllarda bölge halkıyla Devlet arasında yaratılmaya çalışılan gerginlik ve kutuplaşma çabalarını engelleyen kötü bir örnekti.
Özellikle 12 Eylül darbesiyle başlayan ve PKK eylemleri nedeniyle yıllardan beri zirveye tırmanan bölge halkında devlete olan güveni sarsıcı eylem ve olaylarla tırmanan gerilimi azaltan, şefkatli bir Cumhuriyet bürokratı emperyalizmin işine gelmiyordu.
Bu nedenle devlet içindeki emperyalizmle işbirliği yapan odakların bilgisi ve katkısıyla öldürüldü, suç taşeron örgüt Hizbullah’ın üstüne yıkıldı.
Sonuç olarak, yakın tarihimizde Ocak ayında sembolik olarak aynı ay ve tarihlere denk gelen ekonomik ve sosyal suikastlarla Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in birikimleri ve insan kaynakları yok edilerek bugünlerin yolu açılmıştır.
Ekonomide 24 Ocak kararları ile neo liberal politikalar ‘alaturka kapitalizm’ -Hesapsız özelleştirme, Siyaset, Tarikat, Ticaret üçgeni ve kara para ekonomisi- hayata geçirilmiş, ekonomimiz tekrar krize sürüklenmiştir.
Bugün KİT’ler ve birikimlerin hepsi özelleştirilerek yabancılara satılmış veya AVM yapılmıştır.
Hatta yolsuzluk, yoksulluk ve kara para ekonomisi ile günümüzde topraklarımız bile yabancılara satılmak durumunda kalınmıştır.
1970’ler, 1980’ler, 1990’lar ve 2000’lerde, 2010’larda ve 2020’lerde yaşanan darbe, toplu katliam ve aydınlarımıza yapılan suikastlarla ülkemizde çatışma ortamı yaratılmıştır.
Ülkemiz 2023 seçimlerine giderken, günümüzde, 2022’nin son günlerinde gene karanlık odakların planladığı, ilgili ve yetkililerin sessiz kaldığı ve torbacılara işletilen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti, Türkiye’de iç kutuplaşma ve çatışma zeminine tekrar çekilmeye çalışılmaktadır.
Ancak bugün muhalefet partilerinin tamamının ve özellikle CHP’nin bu cinayetin aydınlatılması için aldıkları tutum ümit vericidir.
Umarız ve dileriz ki ülkemizin siyasetçileri, emperyalizm ve yerli işbirlikçilerinin her on yılda bir hazırladıkları bu tuzakları bu defa görürler.
Böylece, bölgesinde bir barış adası olarak yaşayan Atatürk Cumhuriyeti’nin bir iç çatışma ve kaos ortamına sürüklenmesi ve eyaletlere bölünerek “Yeni Sevr”hayali içinde bulunduğumuz on yılda da engellenir.
Demokrasilerde seçimler ve sandık böylesi dönemlerde, toplumlara bir arınma ve yenilenme fırsatı yaratır.
Halkımız eşsiz feraseti ile bu fırsatı yine kullanacak ve kaos bekleyenleri yine hayal kırıklığına uğratacaktır…
Not: ADD Mersin Şubesi tarafından 31 Ocak 2023 Salı(bugün) saat 16:00 da TMMOB Mersin Mimarlar Odası toplantı salonunda(Palm City Güneyi-Yenişehir) ADD Kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy ve diğer faili meçhul cinayetlerde kaybettiğimiz tüm Devrim Şehitlerimizi anma toplantısına tüm yurttaşlarımız davet edilmektedir.
(*) Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 8 -24.01.2023

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir