28 Mart 2024

SOHBET KÖŞESİ: 27 MAYIS 1960 İHTİLALİNDA ADANA’DA ÖĞRENCİYDİM, 27 MAYISTAN 1 YIL ÖNCE MERHUM ADNAN MENDERES İLE MİTİNGDE GÖZ GÖZE GELMİŞTİK, İHTİLALİN İÇ YÜZÜ

0
Adana’daki öğrencilik yıllarım gerçekten dolu-dolu geçmişti. Ders içi faaliyetler kadar ders dışında da gerçek anlamda hareketli günlerim olmuştu.
1960 İhtilali’nde Adana’daydım. İhtilâl’den 1 yıl önce rahmetli Sayın Adnan Menderes Adana’ya gelmişti. Henüz orta ikinci sınıftaydım.
Sayın Adnan Menderes’in Adana’ya gelişi adeta olay olmuştu.
Bütün Adanalılar sokağa dökülmüştü. Sanırım bir tatil günüydü. Ben de halkın arasındaydım.
Tesadüfen konuşma yapacağı kürsünün yakınında bir yerdeydim. Büyük bir kalabalık eşliğinde tam önümden geçerken herkesin yaptığı gibi ben de elini öpmek istemiştim. Elimi uzatmıştım, o da elini uzatmıştı. Parmaklarımızın birbirine temas etmesiyle birlikte göz göze gelmiştik.
O sırada başka ve güçlü ellerin araya girmesiyle maalesef elini öpmek nasip olmamıştı.
Ancak o sarışın görünümlü, hafifçe büyük burunlu, yüzünde çok hafif çilleri bulunan, saçlarını geriye doğru taramış olan o dönemin başbakanı Sayın Adnan Menderesin elini öpmek nasip olmamıştı.
Sonraki yıllarda kendisini idam sehpasında görünce ağladım, ağladım, ağladım…
İhtilal günlerinde tuttuğum “GÜNLÜĞÜM”e şöyle yazmışım;
“27 Mayıs 1960 İhtilalini bilmeyenler Türkiye’de hiçbir konuda söz sahibi olmamalıdırlar…”
Aynen bu cümleleri yazmıştım. Bu cümlenin anlamını şimdi daha iyi anlıyorum…
Aradan 50 yıl geçtikten sonra 2008’li yıllarda Televizyonda bir dizi izlemiştim.
Dizinin adı “Hatırla Sevgili” idi. Hatırla Sevgili dizisi, 1960-1970’li yılları anlatıyordu. Diziyi sevgili Tomris Giritlioğlu yönetiyordu…
Eğer “Hatırla Sevgili” dizisi olmasaydı kendilerinden ülkenin geleceği için çok şeyler beklediğimiz  gençlerimizin hiç biri 27 mayıs dramının farkına bile varamayacaktı. Dizi gerçekten görülmeye değerdi…
Adana’da okuduğum yıllarda meydana gelen 27 Mayıs ihtilali bir dramdı.
 Evet…27 Mayıs 1960 günü bir askeri darbe olmuştu…Gerekçe olarak ileri sürülen Demokrat Partinin memleketi bir baskı rejimine doğru götürdüğü id. Kardeş kavgalarından söz ediliyordu…
Bu gerekçeleri ileri süren bir grup subay Türk Silahlı kuvvetlerinde yıllardır devam ede gelen emir ve komuta zincirini dikkate almadan, Genel Kurmay başkanının haberi yokken bu darbeyi gerçekleştirmişti.
Öyle ki İhtilalden sonra koskoca genel kurmay başkanımız  Sayın Rüştü Eldelhun paşamızın rütbeleri sökülerek er statüsüne indirilmiş, Yassıada’da yargılanarak idama mahkûm edilmişti…
Türk Silahlı Kuvvetlerinin adı kullanılarak böyle bir ihtilal, böyle bir darbe olabilir miydi? Olmuştu…
Genel Kurmay başkanının suçu; Meşru hükümeti  devirmek isteyenlere yardımcı olmamaktı…
Böyle bir suçlama olabilir miydi? Olmuştu…
İhtilali yapanlar 37 subaydan oluşun Milli Birlik Komitesini kurmuşlardı…
3’üncü ordu komutanı Orgeneral  Sayın Ragıp Gümüşpala; Darbenin lideri kendisinden daha kıdemli değilse ordusuyla Ankara’ya yürüyüp isyancıları yok edeceğini söylemişti…
Gerçekten darbeciler arasında Orgeneral rütbesinde kimse yoktu…
Sayın Gümüşpala’nın bu tehdidi üzerine daha önceden emekli olan ve darbeden haberi olmayan Sayın Cemal Gürsel Milli Birlik Komitesinin başına getirilmişti…
Darbenin sonunda başta Cumhurbaşkanı sayın Celal Bayar, Başbakan sayın Adnan Menderes, Genelkurmay başkanı Orgeneral sayın Rüştü Erdelhun, Kore Gazisi sayın Tahsin Yazıcı olmak üzere birçok Demokrat parti milletvekili tutuklanmıştı…
Ülke genelinde de binlerce sivil kişi tutuklanmıştı…150 bin kişi hakkında ihbar yapılmıştı. Hemen-hemen bütün demokrat parti yerel yöneticileri de tutuklanmıştı…
Yassıada mahkemelerinde 14 Demokrat Partili idama mahkûm edilmişti…
Bunlar;
Sayın Celal Bayar, sayın Adnan Menderes, sayın Fatin Rüştü Zorlu, sayın Hasan Polatkan, sayın Refik Koraltan, sayın Agah Erozan, sayın İbrahim Kirazoğlu, sayın Bahadır Dülger, sayın Hamdi Sancar, sayın Nusret Kirişcioğlu, sayın Emin Kalafat, sayın Baha Akşit, sayın Osman Kavrakoğlu, sayın Zeki Erataman idi…
Bu idama mahkum edilenlerden sayın Adnan Menderes, sayın Fatin Rüştü Zorlu, sayın Hasan Polatkan idam edilerek öldürülmüştü…
Diğer ölüm cezaları müebbet hapse çevrilmişti…
Yassıada mahkemeleri sırasında 6 Demokrat Partili milletvekili Yassıada’da ölmüştü…
Bunlar da şunlardı;
Sayın Yusuf Selman, sayın Lutfi Kırdar, sayın Gazi Yiğitbaşı, sayın Yümni Üresir, sayın Nuri Yamut ve sayın Kemal Yılmaz…
Eski Konya valisi sayın Cemil Kafesoğlu da Yassıada’da intihar ederek vefat etmişti…
Bu arada 47 Demokrat Parti milletvekili berat etmişti…
143 Demokrat Partili 4 yıl 2 ay,117 kişi 5 yıl,15 kişi 6 yıl,5 kişi 7 yıl,2 kişi 8 yıl,17 kişi 10 yıl,3 kişi 15 yıl,1 kişi 20 yıl,30 kişi müebbet hapse mahkûm edilmişti.
Evet…27 Mayıs 1960 İhtilalini bilmeyenler Türkiye’de hiçbir konuda söz sahibi olmamalıdırlar…
Hoşça kalınız.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir