19 Nisan 2024

TKDF GENEL BAŞKANI CANAN GÜLLÜ: ‘ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYIR!’

0
GÜL ÇAĞLAR
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, kadınların ve kız çocuklarının hak kayıplarını hatırlatarak açıklamalarda bulundu.
Güllü, “Bugünlere gelişimizin taşları yasal mevzuatlarla nasıl döşenmiş hatırlayalım. İlk olarak Temmuz 2009’da Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikli ile ortaokul ve lise öğrencilerinin nişanlanmasını serbest bıraktı. 2012 senesinde getirilen 4+4+4 sistemiyle kız çocukları ya örgün eğitimin dışında kaldı, ya da din eğitimi adı altında çeşitli kurumlara gönderildi. Nisan 2012’de Milli Eğitim Bakanlığı dini eğitim veren yurt ve pansiyon açan kurumların denetiminden sorumlu olmaktan çıkarıldı ve bu görev Diyanet’e verildi. 2013 senesinde dini vakıf ve cemaatlerin açtığı kurs. yurt ve okullarda istismarlar ve sorunlar kamuoyu gündemindeyken TCK’da yapılan bir değişiklik ile kanuna aykırı eğitim kurumu açmak ve işletmek tamamen suç olmaktan çıkarıldı. Eylül 2013’te evli öğrencilerin açık öğretim lisesine yönlendirilmesi düzenlemesiyle lise çağlarında evliliğin önü açıldı. Mayıs 2015’te Anayasa Mahkemesi, resmi nikah kıymadan dini nikah kıyan imam ve çiftlere ceza verilmesini öngören TCK maddesinin kaldırılmasına karar verdi. Bu hamle, “Çocuk yaşta evliliklerin ve çok eşliliğin önünü açan karar” olarak tarihe kara bir leke olarak geçti.” dedi.
“Din adamları aile hukukuna karışabilecek özneler haline getirildi”
Kasım 2015’te Anayasa Mahkemesi yine bir yasa İptaliyle “Çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesi’nin önünün açıldığını belirten Güllü, “Mahkemenin iptal gerekçelerinden biri fiilden sonra mağdurun yaşının ikmali ile fiili birlikteliğin resmi evliliğe dönüşmesi ihtimaliydi. Yani “evlilik ihtimali değerlendirilerek aslında bir cezasızlık öngörülmüştü. Mayıs 2016’da Mecliste kurulan Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu, hazırladığı raporla, çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz” ve “başarılı bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanmasını öneriyordu. Raporda ayrıca cinsel saldırı, cinsel istismar ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında hadim uygulanması önerisi de vardı. Yanı sıra şiddete karşı kadınların korunma hakkının sınırlandırılması, boşanmanın zorlaştırılması, nafaka ve mal paylaşımı haklarının yok edilmesi, aile danışmanlığının, aile hukukunun dini temele oturtulması da komisyon önerileri arasındaydı. Temmuz 2016’da Anayasa Mahkemesi, çocuklara yönelik cinsel istismar suçunu düzenleyen TCK’nin 103. maddesindeki “15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağına ilişkin hükmü iptal etti. Bu iptale kadar, TCK’nin çocuk istismarını düzenleyen 103. maddesine göre, “15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış”, cinsel istismar sayılıyordu. Kasım 2016’da dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda cezayı ortadan kaldıran utanç önergesini “Küçüğün rızası” diyerek skandal bir şekilde savurdu. 2017’de yapılan bir yönetmelik değişikliğiyle çocuk istismarlarını en çok açığa çıkaran meslek grubu olan rehberlik öğretmenlerinin görev tanımı değiştirildi. Mayıs 2017’de Çocuklara yönelik cinsel istismarın ve şiddetin önlenmesi amacıyla meclise sunulan araştırma önergesi AKP’li vekillerin ret oyu kullanması sonucu reddedildi. Aralık 2017’de müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi veren düzenleme tüm toplumsal tepkilere rağmen Mecliste onaylanarak yürürlüğe girdi. Böylece din adamları aile hukukuna karışabilecek özneler haline getirildi. Toplumsal yaşamın ve aile yaşamının temel kurallarını içeren Medeni Hukuk “dini hassasiyetler” adına delindi.” ifadelerini kullandı.
“Kız çocuklarının zorla ve erken yaşta evlendirilmelerinin yasal yolu açıldı”
Şubat 2018’de Adana ve Antalya’da 5 yaşın altındaki iki çocuğun istismarının yarattığı büyük tepki üzerine, çocuk istismarında cezaların artırılması yeniden gündeme getirildiğini aktaran Güllü, “Mart ayında meclis gündemine gelen çocuk istismarı ile ilgili özel komisyon kurulması talebini “Önerinin nitelikli olmadığı gerekçesiyle reddeden Meclis Başkanı, konuyla ilgili çıkan haberlere ise erişim engeli getirdi. Mecliste çocuk istismarlarının araştırılması ve Önlenmesine yönelik araştırma komisyonu kurulması için verilen önergeye tüm muhalefet partileri evet derken, öneri AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. Çocuk istismarının önlenmesi talebi kamuoyunda büyüyünce. Erdoğan’ın talimatıyla bakanlıklar nezdinde Çocuk İstismarı Komisyonu kuruldu, Nisan 2018’de komisyonun hazırladığı yasa taslağı, özellikle hadım ve cezaların artırılması öne çıkarılarak sunuldu. Yayın yasağı da getiren yasa taslağı, 24 Haziran erken seçim nedeniyle rafa kaldırıldı. 2018’in Temmuz ayında yine Üst üste çocuk istismarları gündem olduğunda tepkiler yeniden büyüyünce, iktidar taslağı raftan indirdi. Yasayla, küçük çocuklara yönelik tecavüz suçunun cezasının artırıldığı öne sürülse de 12 yaş kademelendirmesiyle “cinsel ilişkiye rıza yaşı” 12’ye düşürüldü. Bunun sonucu olarak kız çocuklarının zorla ve erken yaşta evlendirilmelerinin yasal yolu açıldı. Nisan 2020’de koronavirus salgını bahane edilerek çocuk istismarına evlilikle af konusu infaz yasası tartışmaları sırasında tasarıya eklenmek istendi. Temmuz 2021’de Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden resmen çıktı. Çocuk istismarına evlilikle af konusu Mayıs 2021’de tekrar Meclis gündemine getirildi. Kadına karşı şiddetin araştırılması komisyonuna Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu adına davet edilen Başkan Süleyman Arslan; kadına yönelik şiddetin erkeklerin birbirine karşı şiddetinden farksız olduğunu ve 15 yaşındaki çocukların nikahının insan hakkı olduğunu savundu. 2022 Aralık itibariyle ise Anayasa’nın laiklik ilkesinin ayaklar altına alındığı yeni bir siyasi hamle ile karşı karşıyayız: İktidarın Anayasa Değişikliği teklifi.” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir