29 Mart 2024

Akkuyu Nükleer A.Ş Genel Müdürü Anastasia Zoteeva: ‘Türkiye’nin ve tüm Doğu Akdeniz Bölgesi’nin istikrarlı ekonomik kalkınması güvence altına alınmıştır’

0
NURDANE KARAKUŞ
Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki (NGS) son gelişmelerin aktarıldığı “Açık Kapı Günü” etkinliği düzenlendi. Çevrim içi düzenlenen etkinlikte inşaat sahası Akkuyu’da çalışan Türk mühendisler tarafından sanal bir turla katılımcılara gezdirildi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, her yıl düzenlenen etkinlik ile Türkiye’nin ilk nükleer santralinin şantiyesinin kapılarını açarak, son gelişmeleri paylaştıklarını kaydetti. Zoteeva, “Bu yıl hepimiz için çok özel bir yıl oldu. Aynı anda dört nükleer güç ünitesini inşa ediyoruz. Bundan büyük gurur duyuyoruz ve sizlerin de bu gururu bizimle paylaşmanızı istiyoruz.” dedi.
İnşaat sahasındaki çalışmalara değinen Zoteeva, “Akkuyu Nükleer Güç Santrali dünyanın en büyük nükleer santral inşaat sahasıdır. İlk blokta hem inşaat kısmında hem ekipmanın kurulumunda ana iş hacmini tamamladık. Reaktör binası ve tribün bölümünün şu anki hali ve görünümü neyse Akkuyu Nükleer Santrali çalışmaya ve elektrik üretmeye başladıktan sonra da hemen hemen benzer bir yapıya sahip olacaktır. Reaktör binasının sadece özel bir kubbeyle örtülmesi ve betonlanması gerekiyor. Bu işlem ise çok yakında yani yıl sonundan önce gerçekleşecek. Ardından, devreye alma aşaması bizi bekliyor. Yakında açık reaktöre su verme işlemine başlayacağız. Bu nükleer santral inşaatının çok önemli bir aşamasıdır. Basit bir ifade ile santralin ana ekipmanını bağlayan boru hatlarını kontrol edeceğiz.” diye konuştu.
Tüm dış koşullara rağmen nükleer santral inşaatının takvime uygun şekilde ilerlediğine dikkat çeken Zoteeva, “Nükleer santral inşaat takvimine sıkı sıkıya bağlıyız ve Türk devletine, Türk halkına karşı tüm yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. Birlikte el ele çalışıyoruz. Tesis şu anda yüzde 80’ininden fazlası Türk vatandaşı olmak üzere 25 binden fazla kişiye istihdam sağlamaktadır. Rosatom, Türkiye’ye teknoloji transfer ediyor. İş birlikleri için devlet kurumlarının temsilcilerine çok teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
“Santralimizin ilk ünitesi için sahaya taze yakıt teslim edilecek”
Gelecek yılın önemli bir tarih olduğunu vurgulayan Zoteeva, “Cumhuriyetin 100. yılını hep birlikte onurlu bir şekilde karşılayacağız. Türkiye’nin nükleer enerjiyi barışçıl amaçlar kapsamında kullanan ülkeler kulübüne girmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Tam da 2023 yılında, burada tarihi bir olay gerçekleşecek. Santralimizin ilk ünitesi için sahaya taze yakıt teslim edilecek.” şeklinde konuştu.
Santralin ülkenin teknolojik gelişimine ve enerji istikrarına katkı sağlayacağını belirten Zoteeva, nükleer güç santrallerinin petrol ve gaz fiyatlarındaki dalgalanmalardan bağımsız olarak öngörülebilir elektrik tarifeleri sağlayacağını söyledi. Akkuyu NGS’nin santralde ve diğer yan sektörlerde binlerce kişiye istihdam sağladığının altını çizen Akkuyu Nükleer Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, bunun yerel sanayi için siparişler, hizmetlerde ve turizmde büyüme ve daha fazlası anlamına geldiğini ifade etti. Zoteeva, sözlerini “Mersin ilinin ve Türkiye’nin ve tüm Doğu Akdeniz bölgesinin önümüzdeki on yıllar boyunca istikrarlı ekonomik kalkınması güvence altına alınmıştır” şeklinde tamamladı.
Çevreye hiçbir olumsuz etkisi olmayacak
Programa katılan Akkuyu Nükleer A.Ş. İnşaat Müdür Yardımcısı Dmitry Romanets de Akkuyu NGS’nin birinci ünitesindeki inşaat ve montaj çalışmalarının tamamlanma aşamasında olduğuna işaret ederek, ünitelerde devam eden çalışmalara ilişkin son durumu aktardı. Romanets, proje ile ilgili İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin, Sinop, Konya, Erzurum gibi çok sayıda şehirden katılımcının ‘akkuyugunu.com’ adresi üzerinden gönderdikleri soruları da yanıtladı.
Bir katılımcının, Akkuyu’nun çevreyi nasıl etkileyeceğine, deniz ekosistemi için herhangi bir risk oluşturup oluşturmayacağına ve santralin yakınında yetiştirilen tarım ürünler ile tutulan balıkların güvenli tüketimine yönelik sorduğu soru üzerine Romanets “Akkuyu NGS’nin hiçbir olumsuz etkisi olmayacak. Akkuyu, dünyanın en güvenli santralidir. Modern bir nükleer enerji santralinin inşası sonucunda bölge kalkınmakta, ticari faaliyetler canlanmakta, yeni sakinler bölgeye çekilmekte ve yerel tarım ürünlerine olan talebi artırarak tarım üreticileri için pazarı genişletmektedir.” dedi. Bu konuda Akkuyu NGS’nin referans santral olan Novovoronej NGS örneğini de veren Romanets, şunları kaydetti: “Bu santralin bulunduğu bölge, 50 yılı aşkın süredir yoğun tarım, et ve süt hayvancılığı ile kümes hayvancılığının yapıldığı bir yer olma özelliğini taşıyor. Nükleer santralin inşa edileceği bölge, çevre güvenliği açısından Türkiye’deki diğer bölgelerden farklı olmayacaktır. Mersin ilinde üretilen ürünler ise iç ve dış pazarlarda serbestçe satılabilecektir.”
‘Akkuyu NGS tarafından üretilen elektriğin pahalı olacağı doğru mu?’ şeklinde gelen bir soruya ise Romanets’in cevabı şöyle oldu: “Türkiye’de elektrik fiyatlarının 18-20 sente ulaştığı günümüzde, 12,35 sent istikrarlı ve öngörülebilir bir fiyattır, dünyadaki uranyum maliyeti ve diğer enerji kaynaklarının maliyeti ne olursa olsun, Akkuyu’da üretilen elektrik Türkiye’ye kilovat saat başına 12,35 sente mal olacaktır. Bu ülke için büyük bir avantajdır, çünkü ülke elektrik tüketen tüm sektörlerin gelişimini planlayabilir. Tüketiciler elektrik için garantili bir fiyata sahip olduklarını bileceklerdir.”
Kaymakamlardan değerlendirme
Gülnar, Silifke ve Aydıncık kaymakamları da Açık Kapı etkinliğine video mesajlarla katılarak santral inşaatının bölgede yarattığı değişimi dile getirdi. Gülnar Kaymakamı Musa Ayyıldız, projenin son 5 yıl içinde bölgeye büyük katkı sağladığını kaydederek, “Gülnar özelinde konuşmak gerekirse eğer hem ekonomik anlamda hem de ticaret hacminin artması bölgeye olumlu anlamda son 5 yıl içerisinde büyük bir katkı sağlamıştır. Yine Gülnar bölgesinde özellikle Büyükeceli mahallemizde işçi kamplarının artması hem o bölgede oturan sayısının artması hem de oradaki çalışan ve faaliyette bulunan esnaflarımıza ticaret anlamında büyük bir katkı sağlamıştır.” diye konuştu. Ayyıldız, şunları söyledi: “Nükleer güç santralinde 4 reaktör binasının da aktif olmasıyla beraber Türkiye’de şu anda üretilen tüketilen elektriğin yüzde 10’unu karşılayacağı bir projeden bahsediyoruz. Türkiye tüketiminin %10’unu karşılayacak bir projeye bakış açımızın olumlu olması tabii ki doğal bir süreç.“
Akkuyu NGS projesinde çalışan yabancı uzmanların ağırlıklı olarak yaşadığı Silifke’nin Kaymakamı Abdullah Aslaner, bölgenin sosyal, ekonomik, kültürel ve imar açısından çok değiştiğine dikkat çekerek, “Şu anda Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışan işçiler oradaki çalışanların harcamaları oradaki çalışanların konut, eğlence, yeme talepleri üzerine tamamen kurulmuş vaziyette. Dolayısıyla hem sosyal yapımız hem kültürel yapımız, hem imar durumumuz, hem inşaatımız hepsi değişmiş vaziyette” dedi. Projenin ulaşımdan yeme içmeye kadar her alanda çok büyük bir istihdam sağladığını işaret eden Aslaner, “Hem bu bizim ilçemizdeki ve bölgemizdeki insanlara istihdam sağladı hem de Türkiye’nin her tarafından insanlar ilçemize ve bölgemize gelerek istihdama katılmış durumdalar” şeklinde değerlendirme yaptı.
“Ana sirkülasyon boru hattının içindeki su, deniz suyu ile kesinlikle karışmıyor”
Türk mühendisler rehberliğinde sahada sanal gezi
Etkinlik kapsamında yapılan sanal turda ise Rusya’da eğitim alarak Akkuyu Nükleer A.Ş’de çalışan NGS Güvenlik Denetim Departmanı Baş Uzmanı Özlem Arslan ile Hidrolik Yapılar Birimi Pompa İstasyonu Operatörü Burak Pekşen görev aldı.  Türk mühendislerin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü ünitedeki son gelişmeleri yerinde göstererek, projeye ilişkin verdikleri bilgilere göre projeye ilişkin önemli başlıklar şöyle:
-Birinci ünitenin ana sirkülasyon boru hattının montaj işleminin tamamlanması, 2022 yılının en önemli olaylarından biri kabul ediliyor. Bir sonraki önemli olay ise boş reaktöre su taşınması olacak.
-Ana sirkülasyon boru hattının içinde 160 atmosfer basınç altında 330 santigrat dereceye kadar sıcaklıkta su dolaşımda olacak. Ana sirkülasyon boru hattının içindeki su, deniz suyu ile kesinlikle karışmıyor.  Deniz suyu NGS’nin soğutma sistemlerinde kullanıldıktan sonra, neredeyse alındığı zamanki haliyle tekrar denize bırakılıyor.
-Birinci güç ünitesinin reaktör binasının kubbesi hazır halde reaktör binasının üstündeki en tepe noktaya yerleşmeyi bekliyor. 2022 yılının sonuna kadar reaktör binasının üstünü bu kubbe ile kapatılacak ve geriye sadece betonlama işlemi kalacak.
-Birinci güç ünitesinin türbin bölümünde montajcılar tarafından türbinin soğutulmasında yer alan ve türbin tesisinin önemli bir bileşeni olan türbin kondansörün yani yoğuşturucunun kurulumu tamamlanıyor.
-İlk ünitede, reaktör binasının ana ekipmanları hemen hemen hazır durumda. Reaktör binasının ana elemanları, reaktör binasının açık tepesinden ‘Open Top’ teknolojisi kullanılarak yerleştiriliyor. Bu teknoloji, Rusya, Japonya, Çin ve diğer ülkelerdeki nükleer santrallerde kendisini kanıtlamış bir teknoloji olma özelliği taşıyor.
 -İkinci ve üçüncü güç ünitelerinde ise çalışmalar büyük bir hızla devam ediyor. Yakın bir zamanda, üçüncü ünitenin erimiş yakıtı hapsetme düzeneği monte edildi. Bu düzenek, güç ünitesinin ek güvenlik sisteminin önemli bir parçası ve acil bir durumda reaktör çekirdeğinin erimesini güvenli bir şekilde kontrol altına alarak reaktör binasının hermetik yapısının bozulmasını engelleyen eşsiz bir tasarım.
Temmuz ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez ve Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Genel Müdürü Sayın Aleksey Likhachev’in katılımıyla inşaatına başlanan dördüncü güç ünitesinde de inşaat çalışmaları devam ediyor. Toplamda 17 bin metreküp beton karışımı kullanılan ve toplam beton yüksekliği 2,6 metre olan dördüncü ünitede türbin binası duvarları şimdiden şekillenmeye başlamış durumda.
-Birinci ve ikinci güç ünitelerine bağlı kıyı hidrolik yapıları ve pompa istasyonlarında da çalışmalar hızla devam ediyor. Her birinin temel derinliği 16 metre olan pompa istasyonları, Türk ve Rus uzmanlar tarafından geliştirilen mühendislik tasarımına sahip.
-Sahada taze nükleer yakıt depolama binası da tamamlanmak üzere. Yakıt, uluslararası düzenleyicilerin tüm denetimlerinden geçtikten ve lisanslar alındıktan sonra birinci güç ünitesi çalıştırılmadan hemen önce bu depoya getirilecek. Her biri 50 ton kaldırma kapasitesine sahip iki adet nakliye vincinin montajına yönelik çalışmalar devam ediyor.  Binada, son olarak bitirme işleri ve havalandırma ekipmanlarının montajları gerçekleştirilecek. 2023 baharının başında binadaki tüm çalışmaların bitmesi ve ilk yakıt çubukları teslim edilmesi hedefleniyor.
-Akkuyu NGS’nde üretilecek dağıtım hatlarının inşası devam ederken, Akkuyu-Mersin dağıtım hattının inşası ise şimdiden tamamlanmış durumda.
Akkuyu’nun benzeri Novovoronej NGS tarım ve hayvancılığı ile ünlü
Açık Kapı etkinliğine Rusya’da Novovoronej-2 NGS’de staj yapan Akkuyu NGS’nin Elektrik Bölümü uzmanı Ahmet Yasin Öner, video bağlantı yöntemi ile katıldı.  Stajının üç ayı aşkın bir süredir devam ettiğini, aktif nükleer santrallerde eğitim ve stajın işletme personeli için normal bir uygulama olduğunu ifade eden Öner,  “İşimizde kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Aldığım eğitimden ve edindiğim tecrübeden dolayı çok mutluyum. Rus nükleer santralindeki yüksek güvenlik kültürüne dikkat çekmek isterim. Buradaki tüm birimler saat gibi çalışıyor ve santralin çalışması titizlikle kontrol ediliyor.” dedi.
Akkuyu’da da kullanılacak VVER-1200 teknolojisine sahip iki ünitesi bulunan santralin bulunduğu Novovoronej şehrinin 70 sene önce kurulduğunu ve sürekli gelişen ve modern bir şehir olduğunu vurgulayan Öner, şehir hakkında şu bilgileri verdi: “Burada doğal radyasyon herhangi bir büyük şehirdekinden çok daha düşük. Çünkü daha sıkı kontrol ediliyor ve santralin kamuya açık raporlarında çevresel durumu kimin, nasıl ve ne zaman kontrol ettiği ayrıntılı olarak belirtiliyor. Şehir sakinleri için nükleer santral bir gurur kaynağı, bazılarının düşündüğü gibi dumanın değil, su buharının tahliye edildiği soğutma kuleleri nedeniyle burası genelde “bulut fabrikası” olarak adlandırılıyor. Mersin’e de bunun aynısı olan, Akkuyu NGS inşa edilecek, bizde sadece soğutma kulesi bulunmayacak. Şehrin sakinleri bu manzaraya halihazırda alışmış durumda. Santrale bakan gözlem noktası ise Voronej Bölgesi’ndeki en turistik yerlerden biri. Nitekim yabancılar burayı çok sık ziyaret ediyor. Voronej Bölgesi, gelişmiş tarım ve hayvancılığı ile ünlü. Buradaki topraklar çok verimli. Yetiştirilen tahıl, ayçiçeği ve sebzeden çok yüksek verim alınıyor. Nükleer santralin neredeyse tüm çalışanlarının şehrin yakınında yazlık evleri var, bahçelerinde ve tarlalarında patates, salatalık, domates, biber, elma ve armut yetiştiriyorlar. Yaz aylarında hasat fazlası ürünleri genelde konserve, turşu, reçel ve komposto yapıyorlar ve kışın tüketiyorlar.
Teknoloji transferi, nükleer mühendisler aracılığıyla gerçekleşiyor
Proje çerçevesinde Moskova’da Ulusal Araştırma Nükleer Üniversitesi MEPhI’de nükleer enerji alanında eğitim alan ve beşinci sınıfta okuyan Türk öğrencilerle de video konferans görüşmesi yapıldı. Türk mühendis adayı Yusuf Furkan Tankal, Rusya’daki eğitime ilişkin şunları söyledi: “MEPhI’de 60 ülkeden 1500 yabancı öğrenci eğitim görüyor. Burası dahil, tüm öğrenciler Rusya’nın farklı şehirlerindeki 10 şubede okuyorlar. Çok güçlü bir öğretim üyesi kadrosu var. Elbette burada yalnız değiliz, Rusya’dan, Bangladeş, Mısır ve Macaristan gibi diğer ülkelerden öğrenciler bize çok yardım ediyor.”
İlk eğitim-öğretim yılının tamamının Rusça öğrenmekle geçtiğini söyleyen Fatma Değercan’ın değerlendirmesi ise şöyle: “Kuantum fiziği veya nükleer fiziği yabancı dilde öğrenmek çok zor. Ancak üstesinden geldik, önümüzde birkaç aylık eğitim süresi, daha sonra diploma savunma ve final sınavları var.Biz burada Türkiye’yi temsil ediyoruz ve bununla çok gurur duyuyoruz. Büyük bir uluslararası projenin parçası olmak çok özel bir duygu! Teknoloji transferi, nükleer mühendisler olarak bizlerin aracılığıyla gerçekleşiyor. Bize nükleer güç santrallerinin tasarım prensiplerini öğretiyorlar ve nükleer santrallerde uygulamalı eğitim veriyorlar. Sınavlardan geçtikten sonra Akkuyu NGS’de çalışma hakkı kazanacağız.”
Açık Kapı etkinliği, Akkuyu NGS sahasının Türk-Rus çalışanları tarafından seslendirilen ‘Hayat Bayram Olsa’ şarkısının video klibi ve daha önce Akkuyu NGS sahasını ziyaret eden çocukların görüntüleri ile sona erdi.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir