29 Mart 2024

BİR YILDIR, İLAÇ SEKTÖRÜNDE ECZACILARIN YÜKSELEN FERYADINI DİNLEDİK ‘İLAÇ SEKTÖRÜ BÜYÜK ORANDA DÖVİZE BAĞIMLI!’

0

– “Ülkemiz ilaç sektöründe maalesef yüzde 60 dolayında dışarıya yani dövize bağımlıdır. bu nedenle de gelirimiz 12 kat aşağıya düşmüştür. İlaç satışlarındaki pay oranımız güncelleştirilmemiştir!”

Haber – SÜLEYMAN ÇELİKCAN – MUSTAFA ÖZCAN

Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır gazetemizin sorularını cevapladı. Sağır eczacıların yaklaşık 1 yıldır yaşadığı sorunlar ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, bütün kitle örgütleri ve vatandaşları mücadelelerine destek olmalarını istedi.
MERSİN: “16 Ekim Pazar günü Ankara’da yapacağınızı duyurduğunuz hak arama mitinginizi neden ve hangi tarihe ertelediniz?”
SAĞIR: “Yapacağımız mitingin bir gün öncesi Amasra (Bartın) Maden Ocağı’nda 41 emekçi kardeşimizin ‘Kara elmas’ şehidi olması nedeniyle mitingimizi 27 Kasım gününe erteledik. Çünkü hükümetin bizi de çok üzen bu can kayıpları nedeniyle sesimize kulak tıkayacağı, bazı fırsatçı çevrelerin de bizi ve eylemimizi karalamalarına fırsat vermek istemedik.”
MERSİN: “Eczacıların eylem yapmasının sebepleri nedir ve ne istiyorsunuz?”
SAĞIR: “Biz eczacılar, devlet, doktor ve hasta üçgeni arasında işlev gören diyalog merkeziyiz. Ama dışarıdan sanki sadece ilaç satan tüccarlar gibi gösteriliyoruz. Bu saygınlığımızı hedefe koyuyor ve doğru değildir. Halbuki; hastalar sağlığıyla, ilacıyla hatta ödeme gücüyle her derdini bizimle paylaşıyor. Böyle olunca sıkıntılar katmerlenerek önümüze geliyor.”
“GELİRİMİZ 12 KAT AŞAĞI DÜŞTÜ”
MERSİN: “Dövizin ekonomiye getirdiği yük sizi de mi vurdu yoksa?”
SAĞIR: “Evet, hem fazlasıyla. Çünkü ülkemiz ilaç sektöründe maalesef yüzde 60 dolayında dışarıya yani dövize bağımlıdır. Bunun yanında devletin gelir kalemlerine müdahale ettiği tek meslek bizimkidir. Bu nedenle de 2004 yılından beri eczanelerin kâr oranını devlet belirliyor. 2017 yılında enflasyon tek haneli iken kâr oranı toptancı için yüzde 10-13 perakendeci için yüzde 20-25 idi. Son yıllarda enflasyon çift haneye çıkmış, döviz aşırı yükselmiş bu nedenle de gelirimiz 12 kat aşağıya düşmüştür. Çünkü döviz baz alınarak ilaç satışlarındaki pay oranımız güncelleştirilmemiştir.”
MERSİN: “Daha önceki uygulamalar nasıldı peki?”
SAĞIR: “Geçmiş yıllarda, devlet her yılın Şubat ayında bizlerin kar payını güncelleştirerek zamlandırırdı. Şimdi bu yapılmıyor. Üzücüdür, devletin bütçede milli gelirden ilaca ayırdığı pay yüzde 1 seviyesindedir. Bunun sonucu devlet ilaçlar için yaptığı yüzde 10 ödemeleri de yüzde 5’lere çekince hasta mağdur olurken de eczacıya kızıp hatta suçluyor. Düşünün ki acile götürülen bir hasta çocuğun 80 TL fiyatlı reçetesinin 50 TL’si hastaya ödetilince ödeyen bizi suçluyor.”
“KÖTÜ KOŞULLARA ÇÖZÜM ÜRETİLMEDİ”
MERSİN: “Hükümet sizi tüccar görse de devletin sağlık kurumlarında çalışan çok sayıda eczacı var. Onların durumu ve siz Ecza necilerin ilişkisi ne durumdadır?”
SAĞIR: “Kamuda veya özel de çalışan eczacıların sorunları sağlık sektörü içinde bir bütündür. Çünkü Kovit salgınına karşı doktorlar ve sağlık emekçileriyle en ön safta mücadele ettiler; ancak biz eczacıların hiç halini soran olmadı. Taleplerimiz ciddiye alınmadı. Hatta bize reçeteler üzerinden tahsilat takipçisi işi ve görevi yüklendi. Bütün Türkiye’de halen kamu kurumlarında çalışan eczacı sayısı sadece 3 bin 950 dir. Bu kadar az sayıda insanın sırtındaki iş yükü ve kötü koşullarına bir türlü çözümler üretilmedi.”
MERSİN: “Bu sorunlara rağmen salgına karşı başarılı ülkelerden sayılıyoruz. Ancak hala önemli sorunlarımız olduğu anlaşılıyor. Eksikler nicelik mi nitelikten mi. Yoksa yönetim kaynaklı mı?”
SAĞIR: “Ülkemizde sağlık ve eczacılık alanındaki olumsuzlukların kaynağı plansızlık ve ihtiyaçlara göre programsızlıktır. Türkiye’de 60 Eczacılık Fakültesi var. Ancak bu niceliksel sayı niteliksel seviyeyi çok düşürmüştür. Atölye pratiğini esas alan beceri ve bilimsel imkânsızlıklar buna sebeptir. Branşlaşma Eczacılığı geliştirilemediği ve fakültelerden ihtiyaçtan çok fazla mezun verildiği için işsiz Eczacı meslektaşlarımız her gün çoğalmaktadır. Bu durumda Eczane açmak, Eczacılık yapmak son derece zordur. Çünkü mevcut birçok eczanenin kapanması gündeme gelmiştir. Bu durumumuzu hükümetin anlaması ve çözümler getirmesi için eylemlerimizi yapıyoruz.”
“27 KASIM’DA ANKARA’DAYIZ”
MERSİN: “Bu mücadele sürecinde desteğini beklediğiniz veya aldığınız hangi kurumlar var?”
SAĞIR: “Bu taleplerimiz ve uyarılarımız eczacılar kadar her hastanın da sorunlarını içeriyor. Çünkü her vatandaşın sağlık ve tedavi hizmetine ulaşma hakkı vardır. Sağlık alanı ihmal edilemez ve ertelenemez. Bu nedenle bütün kitle örgütleri ve vatandaşların mücadelemize destek olmasını bekliyoruz. Esasında birçok konuda olduğu gibi bu konuda da köklü çözümler, devletin gerçekten yerli ve milli bir ilaç üretim planlaması ile ihtiyacımıza uygun kaynakları bu sektöre de ayırmasıdır. Yukarıdaki ihtiyaç ve taleplerle 27 Kasım günü Ankara’da Türkiye’nin bütün Eczacıları meydanlarda olacaklardır. Bu eylemimize sağlığa duyarlı herkesin desteğini bekliyoruz. Mersin Gazetesi’ne bu konuya olan duyarlılığından dolayı teşekkür ediyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir