18 Nisan 2024

Güvenlik gerekçesiyle bir konser de MERSİN’DE YASAKLANDI

0

“Biz insan hakları savunucuları yaşamın her alanında haksız ve hukuksuz tüm uygulamaların karşısında olduk, olmaya devam edeceğiz.”

Haber / MUSTAFA ÖZCAN

1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlik konseri Mersin Valiliğince yasaklandı. Mersin’de Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlenecek Pınar Aydınlar ve Dodan Özer konserleri Valilik tarafından kamu güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle uygun görülmedi ve yasaklandı.
İHD Mersin Şube Başkanı Hakkı Demir, konserlerinin seçim atmosferiyle ilgili olduğunu söyleyerek, “Ülkemizde barış ikliminin hakim olması, insanlarımız arasında kardeşlik, dostluk, dayanışma, temel hak ve özgürlüklerin insan onuruna yakışır şekilde gelişmesi için mücadele eden; nerede bir hak ihlali varsa, kişilerin inançlarına, siyasi düşüncelerine, etnik kimliklerine bakmaksızın, hiçbir çıkar gözetmeden hak ihlallerinin giderilmesi için mücadele eden biz insan hakları savunucuları yaşamın her alanında haksız ve hukuksuz tüm uygulamaların karşısında olduk, olmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Mersin Emniyeti Güvenlik Şube Müdürlüğü konserimizin yasaklandığını tebliğ etti”
Bilindiği üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinde sanatsal faaliyetlere, konserlere yönelik akla mantığa sığmayacak yasaklama haberlerini duyduğumuzu hatırlatan Demir, “Bu yasakçı zihniyet, 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri kapsamında 2 Eylül 2022 günü 19.00 – 23.00 saatleri arasında Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde Pınar Aydınlar ve Dodan Özer’in sahne alacağı Dayanışma Konserimiz Mersin Valiliği tarafından yasaklanmıştır. 10 Ağustos 2022’de Valiliğe 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında yapacağımız Basın Açıklaması ve Konser etkinlikleriyle ilgili bildirimde bulunduk. Devamında gelecek olan sanatçıların uçak biletlerini aldık, afiş ve davetiye basımı yapılarak, telefonla Mersin Valiliği Hukuk Bürosu ile görüşüldü. Bu görüşmede herhangi bir eksiğin olmadığı tarafımıza bildirilmiştir.  24 Ağustos’ta Mersin Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü bize, “Barışa Ses Ver, Savaşa Dur De” dayanışma konserimizin yasaklandığını tebliğ etti. Tebellüğ Belgesinde kararın 19 Ağustos’ta alındığını öğrenmiş olduk. Kararın kendisini dün ve bugün talep ettik, ne yazık ki Valilik topu Emniyete, Emniyet Valiliğe atmaktadır ve bu sabah saat 09.00’dan saat 10.00’a kadar kararı alamadık. Biz de kararın bir örneğinin tarafımıza verilmesi için dilekçe yazdık, bakalım yazılı başvurumuza ne yanıt verecekler.” şeklinde konuştu.
“Kamu güvenliğini tehdit ediyormuş”
Demir, sözlerini şöyle tamamladı;
“Gerekçe ne biliyor musunuz? Kamu güvenliğini tehdit ediyormuş bu konser. Düşünebiliyor musunuz, kamu güvenliğini tehdit ve İnsan Hakları Derneği.  Türküler, şarkılar ne zaman kamu güvenliğini tehdit etmiştir? Konserlerimizdeki  ülkemizin renkliliğini yansıtan çok dilliliği mi sizi rahatsız ediyor? Özellikle Kürt sanatına ve sanatçılarına yönelik yasakların bir devamını Mersin’de de mi artırmak istiyorsunuz?  Kamu güvenliğini tehdit eden sizin bu yasakçı zihniyetiniz, farklı inançlara, kimliklere, farklı düşüncelere olan tahammülsüzlüğünüzdür. Kamu biziz, biz. Biz ülkemizdeki her türlü farklılığın birer zenginlik olduğuna inanıyor ve  savunuyoruz ve her türlü tekçiliği reddediyoruz.   Biz İnsan Hakları Derneği olarak her yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri kapsamında Dayanışma ve Barış Konseri düzenliyoruz ve bunu bir anlamda  gelenekselleştirdik.  Şimdi sormak isteriz, hangi konserimiz ya da hangi etkinliğimiz kamu güvenliğini tehdit etmiştir? Hangi etkinliğimizde bir olumsuzluk yaşanmıştır? Valiliğin bu iddiası hem hukuksuz, hem haksız, hem de gülünçtür. “Barışa Ses Ver, Savaşa Dur De” sözü birilerini çok rahatsız etmiş midir bilemeyiz; ancak kapalı bir mekanda davetiye ile insanların içeri alındığı bir konser etkinliğini yasaklamak; ancak Türkiye’de ve ancak demokrasiyi içselleştirememiş iktidarların hüküm sürdüğü ülkelerde  mümkün olur.
“Barışa Ses Ver, Savaşa Dur De” dayanışma konserimizin yasaklanması hukuki değil, tümüyle konjöktüreldir ve seçim atmosferiyle ilgilidir. Basın açıklamamızdan sonra Yürütmenin Durdurulması talebiyle davamızı açacağız ve hukuksal mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz, keyfiliğin karşısında olduk, olmaya devam edeceğiz. Halen bu keyfiliği görebilecek ve engelleyecek hakimlerin olabileceğini umuyoruz. Dayanışma konserimiz yasaklanmıştır ancak mücadelemiz devam edecek ve ileriki bir tarihte dayanışma konserimizi yapmayı planlıyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir