20 Nisan 2024

Silifke’de utanç duvarına tepkiler sürüyor! ‘YASALAR VE İLKELER DOĞRULTUSUNDA TAKİPÇİYİZ’

0

“Deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir”

Haber / MUSTAFA ÖZCAN
Kısa adı Mersin Çevre ve Doğa Derneği -MERÇED- Silifke’de Taşucu Kent Birlikteliği tarafından, çalıştay yapılmıştı. Çalıştaya konuşmacı olarak katılan Av. Ayşe Doğan ve Av. Harika Levent çalıştaytan sonra da MERÇED ve Taşucu Sakinleri basın açıklaması gerçekleştirerek tepkilerini dile getirmişti.
5005 parsel Zeus Otel önünün yürüyüş yolunun hazineye ait olduğunu, SEKA’ya ait olan yerin ise 5004 no’lu parsel olduğunu söyleyen MERÇED Temsilcileri Av. Ayşe Doğan ve Av. Harika Levent yaptıkları açıklamada, , “Davaya konu olan yer SEKA’nın önü ve tescil dışı bırakılmış bir yer ve parsel numarası yok. Böyle bir yere, parsel numarası olmayan bir yere nasıl imar uygulaması yapılabilir nasıl ihaleye çıkabilir? CEY Holding burayı almadan önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ihaleye girerek usule uygun aldıklarını kiraladıklarını söylüyorlar. İyi niyet iddiasında bulunuyorlar. ‘Eğer usule aykırı bir durum varsa o zaman itiraz edilseydi’ diyorlar. İşte o zaman bu konu ile ilgili 2017 yılında Silifke Belediyesi bu imara itiraz etmiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belediyenin itirazının reddine ilişkin karar vermiş.” dediler.
“Bu topraklar bizim bu doğa bizim”
Silifke İlçesi Taşucu Mahallesi’nin Seka Liman ve alanının CEY Holding’e kiraya verildiğini bir kez daha hatırlatan MERÇED Temsilcileri Av. Ayşe Doğan ve Av. Harika Levent, “SEKA’yı kiracı olarak kullanan CEY Holding sahilini de kendi kullanımı için betonla çevirmiştir. Oysa ki, bu alan da dahil olmak üzere Taşucu’ndan Atakent’e kadar 65-70 km civarında doğal plajdır. Doğaya ve çevreye imar ve rant için yapılan müdahaleler ne yazık ki hepimize zarar vermektedir. Bu topraklar bizim bu doğa bizim, bu sahil bizim, bu kıyılar bizlerin, vatandaşın, halkın, tüm insanların. Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl, akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.” şeklinde konuştular.
“Sahil şeritleri ve kıyılar kişilerin yararlanacağı doğal çevreyi oluşturur”
Anayasanın 43. maddesine göre kıyıların, devletin hüküm ve tasarrufunda olduğu için bu nitelikleri gereği özel mülkiyete konu olmalarının mümkün olmadığın belirten MERÇED Temsilcileri Av. Ayşe Doğan ve Av. Harika Levent, “Anayasa ve yasalara göre sahiller vatandaşındır, tüm halkındır. Sahil şeridinde çit, duvar, tel örgü gibi engeller oluşturulması yasağı; kıyı kanunuyla uygulama imar planı bulunan yerlerde çit,duvar,tel örgü gibi engeller oluşturulması ve kirletici ve çevreyi bozucu etkisi olan atık ve artıkların dökülmesi ve kazı yapılması yasaklanmıştır. Anayasamızın 56. maddesine göre, ‘Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olması gerekir.’ Sahil şeritlerinin dengeli bir çevre ile yakın ilişkisi tartışmasızdır. Sahil şeritleri ve kıyılar kişilerin yararlanacağı doğal çevreyi oluşturur. Herkes bu çevrede sağlıklı ve dengeli bir yaşam hakkına sahiptir. Çevre koşullarına ve kamu yararı esasına göre saptanmamış sahil şeridi uygulaması kişileri bu Anayasal haktan yoksun kılar.
Belirttiğimiz yasalar ve ilkeler doğrultusunda Taşucu Mahallesi Sakinleri olarak iş bu konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz. ‘Dünya herkesin ihtiyacını yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsını karşılamaya yetecek olanı değil.” diyerek sözlerini tamamladılar.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir